Hayvan Özgürlüğü Kolektifi, Erdoğan’ın sokakta yaşayan hayvanlara yönelik yasal bir düzenleme hazırlandığını söylemesi ve “Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaktır” sözlerinin ardından yaptığı açıklamada “Hissedebilen duyarlı canlıları kafeslere kapatıp şehirlerden uzaklaştırmak bir çözüm değil ancak zulümdür. Ahlaki fail olmayan ve yaptıklarından dolayı suçlanamayacak olan hayvanları cezalandırmak insanların yapmış oldukları hataları suçları görmezden gelmek tam da türcü aklın teşhir olmasına neden oluyor” denilerek hayvan hastaneleri ile özel birimler kurulması ve hayvan sömüsürüne son verilerek hayvan sömüren kurumların cezalandırılması istendi. Açıklamanın sonunda vegan olma çağrısı yapıldı.
Erdoğan, 25 Aralık günü Antep’te katıldığı toplu açılış töreninde daha önceden yaşanan pitbull cinsi köpeklerin bir kız çocuğuna saldırısından sonra belediye başkanlarına “Bu saldırı bardağı taşırdı. Bu nedenle tehlike arz eden tüm köpeklerin toplanmasını istiyorum” çağrısı yapmıştı. Açıklama yaparken “‘Beyaz Türkler’ hayvanlarınıza sahip çıkın” ifadelerini kullanmış, hükümetin sokakta yaşayan hayvanlara yönelik yasal bir düzenleme hazırladığını söyleyen Erdoğan, “Tüm belediyelerimize de sahipsiz hayvanları sokaktan alarak hem vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayacak hem de bu canları koruyacak adımları süratle atmaları çağrısında bulunuyorum” demişti.
Hayvan Özgürlüğü Kolektifi tarafından yapılan açıklamada şunlar söylendi:
Küçük bir çocuğun pitbull cinsi köpekler tarafından saldırıya uğraması sonucu ölmesinin ardından Türkiye’de yaşam alanları gasp edilen sokak hayvanlarına ilişkin büyük bir nefret kampanyası en üstten aşağı doğru örgütlenmeye başladı. Sokakları, kasabaları, kentleri, kampüsleri paylaştığımız dostlarımız barınaklara gönderilmeye çalışılıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerinden de anlaşılacağı gibi insan harici hayvanların değeri iktidarın gözünde çöpten farksız. Hissedebilen duyarlı canlıları kafeslere kapatıp şehirlerden uzaklaştırmak bir çözüm değil ancak zulümdür. Ahlaki fail olmayan ve yaptıklarından dolayı suçlanamayacak olan hayvanları cezalandırmak insanların yapmış oldukları hataları suçları görmezden gelmek tam da türcü aklın teşhir olmasına neden oluyor.
“Anti türcü mücadele bizlere bir kenti kurarken ne yapmamız gerektiğini açıkça göstemektedir”
Açıklamanın devamında yasaklı veya tehlikeli olarak adlandırılan köpek cinslerinin insan eli ile işkence edilerek, genetikleri ile oynanarak istismar edilmekte olduğu söylenerek şunlar kaydedildi:
Suçlu olan bu hayvanlar değil hayvanları bir mal gibi satan, damızlık olarak kullanarak üreten, türlü işkencelerle dövüşmeleri için saldırgan olmaya zorlayan insanlardır. Çocuk katilleri, istismarcıları sokaklarda gezerken çocukların istismar edildiği vakıflar iktidar eliyle fonlanmaya devam ederken bir çocuğa saldırdığı gerekçesi ile ahlaki fail olmayan hayvanların cezalandırılması kabul edilemez. buna neden olan insanların, devlet yetkililerinin değil sokaktaki hayvanların cezalandırılması faşizmin türcü yüzünü bize tekrar gösteriyor. Şehirlerde bizlerle yaşayan komşularımızın hayatını savunuyoruz. Kediler, köpekler, onlarca kuş türü, kemirgenler, böcekler hepimiz bu şehirlerde bir arada yaşıyoruz. Anti türcü mücadele bizlere bir kenti kurarken ne yapmamız gerektiğini açıkça göstemektedir.
Hayvan hastaneleri ile özel birimler kurulması ve hayvan sömüsürüne son verilerek hayvan sömüren kurumların cezalandırılması istendi
Açıklamada talepler şöyle sıralandı:
Sokak hayvanlarının şehrin dışında hastalıktan açlıktan kalabalıktan kırılan barınaklara gönderilmelerine izin vermiyoruz. İnsan harici hayvanların en iyi şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için devletin sağlık imkanlarını tüm hayvanlar için ücretsiz olarak sağlamasını, hayvan hastanelerinin kurulmasını istiyoruz.
İnsan harici hayvanların sadece Tarım Bakanlığı’nın bir konusu olması kabul edilemez. İnsan harici hayvanların tamamı için özel birimler kurulmasını, nesli tükenen, deney sonucu sakatlanan, dövüş, yarış, ulaşım, gıda gibi alanlarda sömürülen hayvanların sömürüsüne derhal son verilmesini ve rehabilitasyon merkezleri kurulmasını istiyoruz.
Hayvanları sömüren, öldüren, yaralayan, yarıştıran tüm resmi, gayriresmi kurumların bu faaliyetlerine son verilmesini, devam edenlerin cezalandırılmasını, hayvanların özgürlüklerine kavuşmasını istiyoruz.
“Tüm insanları vegan olmaya, hayvan haklarını savunmaya çağırıyoruz”
Açıklamanın sonunda vegan olma çağrısı yapıldı:
Biz insanlar örgütlenip, isyan edip haklarımızı isteyebiliriz ancak insan harici hayvanlar aynı muameleye maruz kaldığında onların sesi biz olmak zorundayız. Tüm insanları vegan olmaya, hayvan haklarını savunmaya çağırıyoruz.
Gelecek için devrim devrim için hayvan özgürlüğü! (Sendika.org)
