Ağrı’ya bağlı Hamur ilçesinde, Melek Karaaslan’ı tuvalete kapatıp, aç susuz bırakıp, ölümüne neden oldukları iddiasıyla yargılanan eşi Ferdi Karaaslan ile kayınpeder Kutbettin ve kayınvalide Naciye Karaaslan’a verilen cezalar, Yargıtay’ın bozma kararı üzerine yapılan yeniden yargılamada 2 kat arttı. Mahkeme, ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ suçundan verdiği cezaların gerekçeli kararında, hastalığı nedeniyle sürekli altına idrar ve dışkı kaçıran Melek’in ‘evde koku yapmasın, diğer kişiler mikrop kapmasın’ denilerek, tuvalette ölüme terk edilişini detaylarıyla anlattı.
DHA’dan Hümeyra Pardeli’nin habere göre: Ağrı’ya bağlı
Hamur ilçesinin Çağlayan köyünde yaşayan Hanım ve Kasım Levent çiftinin 8
çocuğundan biri olan Melek Karaaslan, 16 yaşında çobanlık yapan Ferdi Karaaslan
ile evlendirildi. 25 Kasım 2008’de resmi nikah kıyılan Melek
Karaaslan’ın 2 oğlu dünyaya geldi. Ancak genç kadın, eşi, kayınpederi ve
kayınvalidesi tarafından hastalığı nedeniyle tuvalete kapatılarak, aç susuz
bırakıldı. İstanbul’da çalışan ağabeyi Reis Levent, kardeşine yapılanı duyunca
köye aldı. Ölüme terk edilen bu nedenle ruh sağlığı da bozulan Melek
Karaaslan, tuvaletten çıkarılarak, Ağrı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Bakanlığın devreye girmesiyle de ambulans uçakla Ankara’ya sevk edildi. Ancak
Melek Karaaslan, 25 Temmuz 2012’de yaşamını yitirdi.
Ağır Ceza’da dava açıldı
Karaaslan’ın ölümüne neden oldukları gerekçesiyle eşi Ferdi Karaaslan,
kayınpeder Kutbettin Karaaslan, kayınvalide Naciye Karaaslan ile babası Kasım
Levent hakkında Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ağrı Ağır Ceza
Mahkemesi’nde yapılan yargılamanın 22 Ocak 2014 günü görülen karar
duruşmasında, ara celsede tutuklanan Ferdi Karaaslan 8 yıl 4 ay, Kutbettin
ve Naciye Karaaslan çift 6’şar yıl 3’er ay, baba Kasım Levent de 2 yıl 1
ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosya, Cumhuriyet savcısı, Aile, Çalışma ve
Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile taraf avukatlarının itirazı üzerine Yargıtay’a
gitti. 1’nci Ceza Dairesi, verilen cezaları az bularak, kararı
bozdu.
Cezalar arttırıldı
Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yeniden görülen davanın 20 Şubat 2019’daki
duruşmasında mahkeme, Ferdi Karaaslan’ı ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla
işlenmesi’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Naciye ve Kutbettin
Karaaslan’ı da aynı suçtan 12’şer yıl 6’şar ay hapis cezasına mahkum etti. Baba
Kasım Levent ise, ‘yardım ve bildirim yükümlülüğü yerine getirmeme’ suçundan
beraat etti.
Tüm detaylar gerekçeli kararda
anlatıldı
Mahkeme tarafından hazırlanan 47 sayfalık gerekçeli kararda, Melek’in ölüme
nasıl sürüklendiği tüm detaylarıyla anlatıldı. Kararda, Melek’in, hastanede
ifadesini alan polis memurları ile barodan atanan avukatın anlatımlarına
da yer verildi. Avukatın, “Melek ‘Beni evin tuvaletine koydular. Üç aydır banyo
yapmıyorum. Hastalığım bu sebepten dolayı daha da arttı’ dedi. Kendisi eşinden
ve ailesinden şikayetçi olmadı” ifadelerinin yer aldığı kararda, polis
memurunun tanıklığı sırasında söylediği “Melek, yatakta cenin bir
pozisyonda yatıyordu ve kendisinden çok ağır koku geliyordu. Bu koku ceset
kokusuna benziyordu. Yani çürük et kokusu gibiydi. Kendisine devlet koruması
altında olduğunu, şikayetçi olup olmadığı konusunda özgür olduğunu açıkladık
ancak şikayetçi olmadığını ve olmayacağını söyledi” sözleri kaydedildi.
Hasta olan Melek Karaaslan’ın iyileşmesinden ümidini kesen eşi, kayınpederi ve
kayınvalidesinin genç kadına evde bakmaya başladıklarına değinilen gerekçeli
kararda, “Maktulün sürekli altına idrar ve dışkısını kaçırması nedeniyle ‘evde
koku yapmasın ve evdeki diğer kişiler mikrop kapmasın’ gerekçeleriyle evin
tuvaletine ait küçük bir alanda, sert bir tahta parçasının üzerine yatırıldığı,
hareketsiz bir yaşam süren maktulün durumunun giderek kötüleşmeye başladığı ve
vücudunda ölümü ile nedensellik bağı oluşturabilecek derecede bası yaraları enfekte
olması ve enfeksiyonun tüm vücuda yayılması nedeniyle Melek’in hayatını
kaybettiği anlaşılmıştır” denildi.
‘Eşler birbirlerine yardımcı
olmaya mükellef’
Türk Medeni Kanunu’nun 185/3 maddesi gereği ‘Eşlerin birlikte yaşama,
birbirlerine yardımcı olma, birbirlerinin yaşam ve sağlıklarının korunması
hususunda mükellef olduklarının’ belirtildiği kararda, Ferdi Karaaslan’ın
hukuki yükümlülüğünü yerine getirmediği, eşi Melek Karaaslan’ın ölümüne neden
olduğuna vurgu yapıldı. Adli Tıp raporuna göre ölüm ile uzun süre yatmaya
bağlı yaralar arasında illiyet bağı bulunduğuna işaret edilen kararda,
şöyle denildi;
“Sanıklar Ferdi, Naciye ve Kudbettin Karaaslan’ın maktul Melek’in bu durumunu
görmelerine rağmen icrai hareketleri yapmayarak, maktulü yüksek bir koruma
ihtiyacının bulunduğu ve yardım olmaksızın kendisini kurtaramayacağı bir duruma
soktukları, sanıkların ihmal göstererek maktulün yaşamını tehlikeye sokmasını
sonuçlarına katlanması gerektiği anlaşıldığından, sanıkların hastalığın
ağırlaşması ve ölüme gitmesine öngören hareketleri ile neden oldukları ve
akabinde ihmal göstermek sureti ile maktulü tedavi ettirmeyerek, temizliğini
yapmayarak bakım ve ihtiyaçlarını yerine getirmedikleri bu nedenle sanıkların,
kasten öldürmenin ihmali davranışı suçunu işledikleri kanaatine varılarak,
cezalandırılmalarına karar verilmiştir.”