Artı Gerçek’ten Remzi BUDANCİR’in haberine göre; Bingöl’ün Solhan ilçesi doğumlu İrfan Kılıç, Kocaeli’de bulunan Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde Çarşamba günü “yanarak” hayatını kaybetti. Kılıç’ın ölümü ile çeşitli iddialar basında yer aldı. İlk iddia, oda arkadaşları spora çıktıktan sonra Kılıç’ın protesto amaçlı kendini yakarak yaşamına son verdiğine ilişkindi. Ancak ailesi aynı görüşte değil.
Aile infaz olduğunu düşünüyor
Bingöl’ün Solhan ilçesi doğumlu İrfan Kılıç’ın ailesi haberi alır almaz İstanbul’a gitti. Ancak Cenaze ailesine verilmedi. Otopsi işlemlerinin ardından İrfan Kılıç’ın cenazesi önceki gün uçakla Elazığ’a gönderilerek ailesine teslim edildi. Cenazeyi defin etmek için köye götüren aile, gördükleri manzara karşısında şaşkınlığa uğradı. “Kendini yaktı” denilen İrfan Kılıç’ın vücudunda çok sayıda darp izi vardı. İrfan Kılıç’ın vücudunda bulunan izleri görüntüleyen aile, olayın intihar değil, infaz olduğunu düşünüyor.
“Vücudunda derin yara izleri var”
Artı Gerçek’e konuşan Kılıç’ın ağabeyi Hüsamettin Kılıç, kardeşinin vücudundaki darp izlerini cenazeyi yıkarken tespit ettiklerini söyledi. O sırada cenazeye katılan çok sayıda kişiyi çağırarak cenazeyi gösterdiklerini ifade eden Kılıç, “Başında darp izi vardı. Belli ki kafasına sert cisimle vurulmuş. Kafası komple kırıktı. Elleri ve kollarında yara izleri vardı. Bunlar derin yara izleriydi. Büyük cisimlerle açılan yaralardır. Çenesi kırıktı. Ayrıca çenenin sağ tarafı, kulak altında bir delik vardı. Parmak genişliğinde. Ya kurşun, ya da kesici bir aletle açılmış olabilir. Belli ki önce bu delikler oluşturulmuş, ardından yakılmış. Biz kesinlikle intihar olduğunu düşünmüyoruz” dedi.
Koğuşta kan izi vardı
Ağabey Kılıç, cenazeyi defin ettikten sonra Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ni arayarak müdürle görüştü. Cezaevi müdürü aileye şunları söyledi: “Koğuşta 3 kişi bulunuyor. Spora çıkarken İrfan ‘başım ağrıyor, gözlerim ağrıyor’ deyip çıkmıyor. Arkadaşları çıkıyor, o (İrfan Kılıç) odada kalıyor. Saat 09:30 sularında yan odada bir ses duyuluyor. Tabi kapıyı, pencereyi kapattığı için dumanda çıkmamış. Önce kendini keser gibi bir şey yapıyor. Çünkü kan izleri vardı odada. Cam kırıkları vardı. Camla kesmiş birde. Camda kan izleri vardı çünkü. Kendini çakmakla tutuşturmuş… Odada plastik tabure vardı… Battaniye gibi yanıcı şeyler vardı. Ondan sonra yakma şeyine gitmiş. Personel haber ediyor. Acil dışarı çıkarttık. Yarım saat içerisinde hastaneye ulaştırdık. Durum bundan ibaret…”
Ağabeyi: Bir tabure ile insan nasıl kendini yakar?
Ağabey Kılıç, özellikle odada kan izi bulunmasının önceden darp edildiği anlamına geldiğini söyledi. Bir de bir tabure ile insanın kendini yakamayacağı görüşünde. Kılıç, “Bakın bu benzin değil. Bir tabureyi yakarak kendinizi yakamazsınız” diyerek şüphelerini dile getirdi. Kılıç’ın “Biz bu ölümü şüpheli olarak görüyoruz” demesi üzerine cezaevi müdürü, “Tabi savcılık soruşturma yapıyor. Gereken neyse yapıyor. Tabi bizde acaba öyle bir talimat mı oldu? Bizimde aklımıza başka türlü şeyler geliyor. Tabi bilemiyoruz” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Kılıç, “ne talimatı” diye sorunca cezaevi müdürü; “Örgüt, eylem meylem gibi işte” cevabını verdi.
Arkadaşları: Gelecekten söz ediyordu, intihar edeceğini düşünmedik
Ağabey Kılıç, olayın nasıl olduğunu koğuş arkadaşlarından dinlemek istediklerini söyledi. Savcıdan izin alınması durumunda arkadaşları ile görüştürebileceklerini ifade eden cezaevi müdürü, şunları söyledi: “Biz arkadaşları ile görüştük. Madem böyle bir eğilimi vardı neden yalnız bıraktınız dedik. Arkadaşları, ‘hiç belli ettirmedi. Hatta geleceğe dönük konuşmalar yapıyorduk. Onlarda biz böyle bir şey yapacağını tahmin etmedik’ diyorlar. Bu konuda ifadeleri var. Tabi savcılık bu konuda kolaylık sağlayacaktır. Arkadaşları ile görüşürsünüz.”
“Gerçek ortaya çıksın”
Ağabey Kılıç, cezaevi müdürünün de herhangi bir nottan söz etmediğini söyledi. İntihar ettiğini sözlü olarak kendilerine aktardıklarını anlatan Kılıç, “Bize bırakılan bir not yok. Nereden çıktığını bilmiyoruz. Onun için arkadaşları ile birebir görüşmek istedik. Varsa öyle bir not görmek istiyoruz. Ben kardeşimin intihar edeceğini düşünmüyorum. Cenazenin görüntülerini çektik. O görüntüleri savcılığa ileteceğiz. Otopsi raporu 20 gün sonra çıkacağı söyledi. Biz gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz” dedi.