Gazeteci Barış Pehlivan, 9 Eylül’de Cumhuriyet’te yayımlanan “Menzil’in şok mangası” başlıklı yazasında orduda Menzil tarikatının örgütlendiği iddialarını köşesine taşımıştı.
Pehlivan, emekli gazi Üsteğmen Erhan Kaleli’nin Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nin (JSGA) sözlü mülakatlarında torpil yapıldığını ve Menzil başta olmak üzere tarikatların jandarma teşkilatına sızdığı yönündeki iddialarını kaleme almıştı. Pehlivan yazısında yetkililere torpil ve Menzil örgütlenmesiyle ilgili soruşturma açılıp açılmadığını da sormuştu. Yazının ardından Pehlivan hakkında, Jandarma Genel Komutanlığı’nın şikâyeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.
‘Raporlara baksa örgütlenmeyi savcılık makamı da görebilir’
Soruşturmayla ilgili ifade veren Pehlivan Cumhuriyet’e şunları söyledi:
“FETÖ’nün devlet içerisinde yaptığı kumpasları ve örgütlenmeyi birçok kez belgeledim. Bunun bedelini 19 ay Silivri Cezaevi’nde yatarak ve defalarca ölümle tehdit edilerek ödedim. Zamanında benim yazdıklarımı dikkate almayan ve beni cezalandırma yoluna giden siyasi iktidar, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yazdıklarımı tekrarlamaya başladı. Ben böylesi ifadeleri birçok kez FETÖ’cü polis, hâkim ve savcılara verdim. Görüyorum ki, benzer süreç bir tekrar yaşanmaktadır. Polis Akademisi’nin 2017 raporuna ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın raporuna ve hatta devletin diğer güvenlik raporlarına bakılsa, Menzil örgütlenmesinin amaçlarını ve 15 Temmuz sonrası boşalan koltuklara başka tarikatların yerleşmeye çalıştığını savcılık makamı da görebilir.”