Macron, Fransa’nın pozisyonunun “(Ukrayna’nın) füzelerin ateşlendiği (Rus) askeri tesislerini etkisiz hale getirmesine izin vermemiz gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde olduğunu söyledi.
Almanya’ya resmi ziyarette bulunan Macron, “(Ukraynalılara) Füzelerin ateşlendiği noktaya ulaşma hakkınız yok dersek, aslında onlara biz size silah veriyoruz ama siz kendinizi savunamazsınız demiş oluruz” dedi.
Macron’un açıklamaları NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ittifak üyelerini Ukrayna’nın Batı silahlarını kullanmasına yönelik bazı kısıtlamaları kaldırmaya çağırmasından bir gün sonra geldi.
Bulgaristan’da düzenlenen NATO toplantısında konuşan Stoltenberg, “Meşru müdafaa hakkı, Ukrayna dışındaki meşru hedeflerin vurulmasını da içerir” dedi.
Macron, sadece Ukrayna’ya füze fırlatmak için kullanılan Rus üslerinin meşru hedef olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Macron’la birlikte konuşan Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise Ukrayna’nın uluslararası hukuk çerçevesinde “kendini savunmaya ve Rus askeri hedeflerini vurmaya hakkı olduğunu” belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken de bu konudaki tartışmalara açık olabileceğini söyledi. ABD’nin şu ana kadar bu hamleye yönelik karşı pozisyonunu hatırlatan Blinken, “ABD, duruşunu sahadaki gelişmelere adapte edecektir” dedi.
Mayıs ayı başında Moskova, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron’ın Ukrayna’nın Rusya’ya karşılık vermek için Storm Shadow seyir füzesi gibi İngiliz uzun menzilli silahlarını kullanabileceği yönündeki yorumunu bir tehdit olarak yorumlamıştı.
Moskova, İngiltere hükümetini, kararının Ukrayna topraklarında ya da başka yerlerde İngiliz askeri tesis ve teçhizatına misilleme saldırıları getirebileceği konusunda uyardı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Batı’nın savaşa doğrudan müdahalesinin dünyayı nükleer bir çatışmaya sürükleyebileceği tehditinde dolayı bu konuda adım atılmadı.
Ancak Rusya, ABD askeri yardımının uzun süre gecikmesinin ardından Kiev’in asker ve mühimmat sıkıntısından faydalanmasından faydalanıp Ukrayna’da ilerleyişini sürdürdü. Rus füzeleri ve bombaları Ukrayna askeri mevzilerini ve elektrik şebekesi de dahil olmak üzere sivil bölgeleri vurdu.
ABD, tankları ve uzun menzilli füze sistemlerini Ukrayna’ya gönderdi, ancak bunları Rus topraklarına hedefleme konusunda uyarıda bulundu.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, “Bu noktada politikamızda bir değişiklik yok. ABD tarafından tedarik edilen silahların Rusya içinde saldırı amaçlı kullanılmasını teşvik etmiyoruz ya da buna izin vermiyoruz.” dedi. Batılı liderler, doğu ve kuzeydoğu Ukrayna’da saldırılarda bulunan Putin üzerinde baskı kurmak için adımlar atıyor.
Bu hafta Avrupa’dan art arda yeni yardım paketleri açıklandı. Belçika ve İspanya’nın her biri Ukrayna’ya yaklaşık 1 milyar Euro yeni askeri destek sözü verdi.
İsveç, çarşamba günü 1.23 milyar Dolar değerinde yardımda bulunacağını açıkladı. Hava savunma sistemleri, topçu mühimmatı ve zırhlı araçları içerecek paket, İsveç’in bugüne kadar Ukrayna’ya yaptığı en büyük yardım oldu.
Putin, Ukrayna’nın sınır ötesi saldırılarını durdurmak için Harkiv’de bir “tampon bölge” kurmak istediğini söylemişti.
Analistler Harkiv harekatının aynı zamanda tükenen Ukrayna güçlerini Donetsk’ten uzaklaştırdığını söylüyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Institute for the Study of War, Rusya’nın Kharkiv hamlesinin son günlerde yavaşladığını ve Kremlin güçlerinin Donetsk’teki cephe hattında zayıflık olup olmadığını araştırdığını bildirdi.(Euronews)