Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Elektrik, Gaz ve Baraj Çalışanları Sendikası (Enerji-Sen) üyesi olan ve “uygun konum bulunamadı” denilerek işten atılan EnerjiSA işçileri, direnişlerinin 17’nci gününde bir araya geldi.
İşçiler, Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. İşçilerin “UtanSA” dövizleri taşıdığı açıklamada, “Direne direne kazanacağız” ve “Çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganları atıldı.
Enerji-Sen İç Anadolu Bölge Temsilcisi Osman Çokaman, iş kazası geçiren enerji işçisi Eyüp Halil Demirci’nin ölüm haberini aldıklarını belirterek, “Bu iş kolunda çalışırken bize plaket verip, tebrik ediyorlar. Bunun arkasında iş kazaları ve cinayetleri var. Enerji işçileri her gün bu riskleri alarak çalışıyor. Ülkemizdeki çalışma düzeni, bu kulelerde oturanların serveti, işçi sömürüsüne, kanına dayanıyor” şeklinde konuştu.
İşine son verilenlerden Erdal Şener, 20 kişinin işten atıldığını söyledi. Atılan işçilerin, aileleri de düşünüldüğünde çok sayıda insanın mağdur olduğunu ifade eden Şener, “Çocuklarımın hayallerini size yıktırmayacağım. Alnımız ak, mücadelemize devam edeceğiz” diye vurguladı.
İşine son verilen bir başka işçi Bekir Bayatlı, “Bizi kaldırımda sürükleyen, gözaltına alan, kelepçeleyen polisler, siz de hoş geldiniz” diyerek konuşmasına başladı. Sabancı’dan üç haftadır cevap alamadıklarını ifade eden Bayatlı, “Bu firmada alt yönetim, üst yönetime ‘işçileri atın’ diye talimat veriyor. Sarı sendikanın verdiği listeleri mi işten atıyorsunuz” diye sordu.
Zonguldak Ereğli’den gelen işçi Mehmet Oğuz, işçilerin sendika seçme özgürlüğünün kendilerine söylendiğini ifade etti. Oğuz, “Peki ben Zonguldak’ta işçileri örgütlemeye devam ederken, beni neden attınız. Orada hala çalışanlar var, atamazsınız çünkü büyük bir örgütlenme var” dedi.
Enerji-Sen Genel Başkanı Keskin de, direnmeye devam edecekleri ifade ederek, şunları söyledi: “Kölelik koşullarında çalışıyoruz. İnsanca yaşayacak ücret istedik. Sendika seçme özgürlüğü istedik. Anayasayı yok sayıyorsunuz o yüzden buradayız. Mağdur ettiğiniz ne kadar kişi varsa onlarla birlikte mücadeleye devam edeceğiz.”