Dünyanın dört bir yanında işçiler Siyonizm’e karşı dayanışma eylemleri gösteriyor. İtalya’da 10 Kasım’da sokağa çıkacak olan İtalyan liman işçileri adına, “Filistin Halkının Katliamını Durdurun, İtalyan Limanlarında Silah Kaçakçılığını Durdurun’’ başlıklı bir yazı yayımlandı.
Filistinlilerin tam anlamıyla bir soykırıma maruz kaldığını belirten açıklamada, Filistin halkıyla dayanışma çağrısı yapıldı.
İtalya limanlarında çalışan işçilerin faşizme, ırkçılığa, her türden işgal ve baskıya karşı mücadeleyi gelenek haline getirdiğine değinen yazıda, başta Avrupa limanları olmak üzere diğer tüm limanlara bu geleneğin genişletilmesi noktasında çağrı yapıldı.
Seattle-Tacoma’da zafer!
İşçilerin direnişiyle ABD askeri gemisi Cape Orlando Seattle-Tacoma’da Filistin ile dayanışma amacıyla 8 saatten fazla geciktirildi. Gemide direnişte olan bir işçi tarafından gönderilen mesajda ‘’Mücadeleye devam edin, sendikalaşın ve dünyanın büyük güçlerine gücümüzü gösterin’’ denildi.
Şiddetin her türlüsünü reddediyoruz
Barselona Liman İşçileri tarafından yapılan açıklamada,” Şiddetin her türlüsünü en mutlak şekilde reddettiğimizi bir kez daha teyit etmek istiyoruz. Bu nedenle meclisimizde, savaş malzemesi taşıyan gemilerin, hangi bölge olursa olsun, yalnızca sivil halkın korunması amacıyla limanımızda işletilmesine izin vermeme kararı aldık” denildi.
Cumartesi günkü tarihi küresel seferberliğin ardından https://twitter.com/ProgIntl, https://twitter.com/WorkersinPales1`in İsrail’in soykırım savaş makinesine karşı iki günlük Küresel Eylem çağrısı yaptı.
Fabrikaları ablukaya alın, silah üretimini durdurun, silah sevkiyatını durdurun!
Kolombiya ‘da ki maden işçileri hükümete “Kolombiya kömürünün veya diğer metal veya minerallerin İsrail’e sevkiyatının askıya alınması” çağrısında bulundu.
Açıklamada işçilerin ve sendikalarının eyleminin tarihin gidişatını değiştirebileceğine değinildi.
Japonya’nın Chiba Ulusal Demiryolu Gücü Birliği, “İsrail’e silah, mali yardım veya başka herhangi bir destek sağlamayı amaçlayan Kishida yönetimini devirmek için mücadele edeceğini” açıkladı.
Belçika sendikaları, Belçika havalimanlarından İsrail/Filistin’e giden silahların yüklenmesi/boşaltılması işlemini kabul etmiyor!
Bu silahların doldurulması ve boşaltılmasının, masum insanları öldürmeye yönelik bir faaliyet olduğu belirtilen açıklamada “Biz, yer hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren çeşitli sendikalar, üyelerimizden, Rusya ve Ukrayna ile çatışmanın başlangıcında olduğu gibi, açık anlaşmalar ve kurallarla, Filistin/İsrail’e askeri teçhizat taşıyan uçuşları artık desteklememelerini istiyoruz. Bu nedenle derhal ateşkes çağrısında bulunuyoruz ve Belçika hükümetlerinden tutarlı olmalarını ve Belçika havaalanlarından silah sevkiyatına müsamaha göstermemelerini istiyoruz. Sendikalar olarak barış için kampanya yürütenlerle dayanışmamızı ilan ediyoruz” denildi.
Birlik ortak cephesi
CNE, UBT, Setca ve Transcom
İskoçya Edinburgh’taki Leonardo silah fabrikasında 100’den fazla işçi ve aktivist broşür dağıtıyor ve protesto gösterileri düzenliyor!
Broşürlerde İsrail’in Filistinlileri öldürmek için kullandığı silahların çoğunun uluslararası alanda üretildiğini ve birlikte İsrail’in savaş makinesini durdurabileceklerini ifade ediliyor.
Filistin Sendikaları: IDF’nin silahlandırılmasının durdurulması çağrısı
18 Ülke ve altı kıtada 100.000’den fazla uygulama tabanlı sürücüyü temsil eden Uluslararası Uygulama Tabanlı Taşımacılık Çalışanları İttifakı (IAATW), masum Filistinli ve İsrailli sivillerin öldürülmesini kınıyor. İşçiler olarak, işçiler ve aileleri için kalıcı barış ve adaletin inşası konusunda hiçbir şey yapmayan vahşi şiddetin ve insani felaketin yükünü taşıyan binlerce masum işçi, hasta, çocuk, kadın ve erkekle dayanışma içindeyiz. Bu çatışmanın kökeninde, İsrail Hükümeti’nin 75 yıldır süren bu çatışma boyunca Filistinlilere dayattığı apartheid sisteminin yattığını söylemek gerekir. Netanyahu hükümetinin bu son çatışmayı tırmandırması, milyonlarca Gazze sakininin yiyecek, su ve yakıtının kesilmesi ve sivil hedeflerin bitmek bilmeyen bombalanması gibi belirli eylemleri içeriyordu. Bu eylemler savaş suçu anlamına geliyor ve büyük bir varoluşsal insani krizi temsil ediyor. Bu krizde, Filistinlilerin acılarının boyutlarını görmezden gelen ve yalnızca IDF’nin ve Netanyahu’nun eylemlerini destekleyen Biden, Sunak, Macron ve Von Der Leyen gibi Dünya liderlerine sesleniyoruz. Bu destek aynı zamanda dünya çapında sokaklarda patlak veren popüler savaş karşıtı duyguya yönelik düşmanlığı ve baskıyı da içeriyor. Filistin’deki sendikal hareketteki kardeşlerimize katılarak dünya çapındaki tüm hükümetlere, özellikle de ABD’ye İsrail Silahlı Kuvvetleri’ni silahlandırmayı ve Netanyahu’nun zulmünü durdurma çağrısında bulunuyoruz. Dünyanın her yerindeki her protestoyla dayanışma içindeyiz ve her ülkedeki işçi hareketlerini bu zalim savaşa karşı durmaya, sivillerin cezalandırılmasına ve öldürülmesine son vermeye ve barış ve adalete dayalı insani çözümlerde ısrar etmeye çağırıyoruz.
