Raporda, 841 küresel uzman ve karar alıcıdan, 2021’e ilişkin endişelerini olasılık ve etki açısından sıralamaları istendi.
Risklerin beş tanesini “doğal kaynakların tükenmesi”, “ekstrem hava olayları”, “iklim eyleminde yetersizlik” , “insan kaynaklı çevre zararı” ve “biyolojik çeşitlilik kaybı” gibi çevreyle ilgili sorunlar oluşturdu.
En büyük kısa vadeli risk salgın hastalık
Katılımcılar, kısa vadeli (iki yıl) en büyük risklerin, Covid-19 gibi “salgın hastalıklar” ve salgının ekonomik etkisiyle “geçim krizi” olduğunu belirtti.
Rapora göre, Covid-19’un insani ve ekonomik maliyeti şiddetli. Covid-19, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmada yılların ilerlemesini geriye götürmekle tehdit ediyor, sosyal uyumu ve küresel iş birliğini daha da zayıflatıyor.
Çevresel zarar ve aşırı hava olayları listede
Kısa vadeli risklerin üçüncü sırasında ise “ekstrem hava olayları” sunuldu. Geri kalan yedi risk arasında ise sırasıyla “siber güvenlik tedbirlerinin yetersiz olması”, “dijital eşitsizlik”, “ekonomide uzun süreli durgunluk”, “terörist saldırılar”, “gençlerde hayal kırıklığı”, “sosyal uyumun erozyona uğraması” ve “insan kaynaklı çevresel zarar” yer aldı.
En büyük orta dönem risk: Varlık fiyatlarında balon
Üç ile beş yıl arasında gerçekleşmesi beklenen ve etkisi en büyük risk olarak ise “varlık fiyatlarındaki balon” tanımlandı. Rapora göre, büyük bir ekonomide konut, yatırım fonları, pay senetleri ve diğer varlıkların fiyatları reel ekonomiden giderek daha fazla uzaklaşıyor.
“Fiyat istikrarsızlığı”, “emtia şokları”, “borç krizi”, “devletlerin ilişkilerinde kırılma”, “devletler arası çatışma”, “siber güvenlikte başarısızlık” ve “teknik yönetişim başarısızlığı”, orta vadedeki en yüksek riskler arasında yer alıyor.
En büyük uzun dönem risk: Kitle imha silahları
Uzun dönemde etkisi yüksek temel riskler ise “kitle imha silahları”, “devletlerin çöküşü”, “biyolojik çeşitlilik kaybı”, “doğal kaynak krizleri”, “sosyal güvenlikte çöküş”, “çok taraflılığın çöküşü”, “sanayide çöküş”, “iklim değişikliğiyle mücadelede başarısızlık” ve “bilime karşı duruş” olarak sıralandı.
Rapora göre, gençler son 10 yılda ikinci büyük küresel ekonomik krize şahit oldu. Bu nesil; eğitimleri, ekonomik beklentileri ve ruh sağlığı açısından ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldı.