Kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle 25 Ağustos 2018 tarihinde eylemlerinin 700’üncü haftasında toplandıkları Galatasaray Meydanı’nda polis saldırısı sonrası gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’nin de aralarında olduğu 46 kişi hakkında “İzinsiz toplantı ve gösteri yapmak” suçlamasıyla açılan davanın 4’üncü duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya yargılananların bir kısmı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Hüda Kaya, Murat Çepni, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, çok sayıda avukat ve hak savunucusu katıldı.
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. Kimlik tespitinin ardından ilk olarak söz alan Volkan Uyar, Galatasaray Meydanı’nda yıllardır bu eylemin yapıldığını ancak iktidar ve çevresinin meydanı hedef göstermesinin ardından meydanın hak savunucularına kapatıldığını söyledi. Uyar, bu yapılanların haksızlık olduğunu ifade etti. Uyar, “O gün bir yasaklama yoktu bir anda meydan yasaklandı. Alanı yasaklamaya çalışmaları hak arama mücadelesine engel değildir. Ben gözaltında yakınlarını kaybeden insanlarla dayanışmak için oradaydım. Biz orantısız polis şiddeti ile karşı karşıya kaldık. Polis orada olmasaydı sorun çıkmadan açıklama yapılacaktı. Ancak polis hak arama mücadelesine bir kez daha engel olmaya çalıştı. Gözaltında katledilen insanları terörist ilan ediyorlar, faili meçhullerinin hesabını soranları da terörize etmeye çalışıyorlar. İddiaların hiçbiri doğru değildir asılsızdır” dedi.
Etkin soruşturma talebi
Ardından söz alan gözaltında katledilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, annesi Asiye Karakoç’un Galatasaray Meydanı’na çıkan ilk insanlardan olduğunu belirtti. Karakoç, annesinin oğlunu katledenlerin cezalandırıldığını görmeden yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Devletin annesini duymadığını ve görmediğini belirten Karakoç, “Kayıp yakınlarına bütün kapılar kapatıldığı için Galatasaray Meydanı’na çıktık. Ağabeyimi aramam annemden bana kalan mirastır. Etkin soruşturma yapılsın istiyoruz. Kimseye rahatsızlık vermedik, bizden kaynaklı sorun yaşanmadı. Cezalandırılacaksam da kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğim” diye belirtti.
‘Hepimizin sırtında cop izleri var’
Ardından mahkeme heyetinin olay günü polislerin de yaralandığına dair dosyada mevcut olmayan raporu sorması üzerine Hasan Karakoç, “Hepimizin sırtında cop izleri var. Kimse polise şiddet uygulamadı. Şiddet uygulayan polisti polisin yaralanması söz konusu değildir” dedi.
‘Beraat ile sonuçlanacak’
Hasan Karakoç’un avukatı Öztürk Türkdoğan, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri’ni kabul ettiğini ve araştırma komisyonu kurduğunu ancak daha sonra soruşturmanın sürüncemede kaldığını hatırlattı. Türkdoğan, “Adaleti ve hakikati istemek bu kadar zahmetli olmamalı. Beyoğlu Valiliği kararı almış ama Süleyman Soylu ‘ben yasakladım’ diyor bu nasıl oluyor? Oturma eylemleri önümüzdeki günlerde devam edecek. Davanın beraat kararı ile sonuçlanacağının kanaatindeyiz. Ayrıca iddianamede polislerin yaralandığına dair bir veri yoktur, onun için bu sorunun sorulmamasını talep ediyorum” dedi.
Devredilen bir mücadele
Ardından söz alan Levent Gökçek, DİSK’in çağrısıyla Cumartesi Anneleri’ne destek olmak için meydana gittiğini söyledi. Gökçek, “Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi annelerden çocuklara çocuklardan, torunlara devredilen bir mücadele. Gösteri ve yürüyüş hakkı anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler tarafından güvence altına alınmıştır bende bu hakkı kullandım. Bir suç işlediğimi düşünmüyorum” diye konuştu.
‘Galatasaray meydanı serbest bırakılsın’
Gözaltında katlettirilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun’un gözaltına alındığını ifade eden Murat Akbaş, yargılanmalarının nedeninin devlet politikası olduğunu söyleyerek gözaltında kaybedilenler adına karanfil bıraktı. Akbaş, “Demokratik eylemi bastırma kararını verenler şimdi kaçak. Yürüyüş hakkını engelleyenler yargılanmalı, biz değil. Benim talebim Galatasaray Meydanının serbest bırakılması ve bizi gözaltına alanlarının yargılanmasıdır” dedi.
Savunmaların ardından söz alan iddia makamı eksik hususların giderilmesini talep etti.
Duruşma ertelendi
Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, savunması alınmayanların duruşma gününe ilişkin bilgilendirilmesine ve savunması alınanların duruşmadan vareste tutulmasına karar vererek, duruşmayı 21 Eylül tarihine erteledi. (MA)