Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 981’inci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Bu haftaki eylemde 1995 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde hindi götürmek için gittikleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden bir daha geri dönmeyen üvey kardeşler Mehmet Fındık, Ömer Fındık ve Ömer Kartal’ın akıbetleri soruldu. Açıklamayı gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun okudu.
Ülkede yüzlerce insanın devlet kurumları eliyle kendilerinden geriye hiçbir iz bırakılmadan kaybedildiğini söyleyen Tosun, “Devlet, hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmedi. Suçun fail ve sorumluları cezasızlıkla korundu, yaşananlar görmezden gelindi. Suçun failleri, suça neden olan faktörler ve kaybedilenlerin maruz kaldıkları fiil ve işlemler hakkında kayıp yakınlarının hakikati bilme talepleri bugüne kadar karşılık bulmadı. Ne yazık ki, iktidarlar değişse de hakikat ve adalet karşıtı rejimde bir değişiklik olmadı. 981’inci haftamızda, 29 yıldır hukukun işletilmediği, hakikatin inkar edildiği Mehmet Fındık, Ömer Fındık ve Ömer Kartal dosyasında adalet talebiyle Galatasaray Meydanı’nın önünde bulunuyoruz” dedi.
31 Aralık 1995 tarihinde saat 13.30’da Silopi Doruklu köyü muhtarı Mehmet Fındık’ın telefonla arandığını dile getiren Tosun, “Arayan kişi ‘Jandarma Komutanlığı’ndan arıyoruz. Bize yılbaşı için üç tane hindi getirin’ dedi. 13 yıldır muhtarlık yapan Mehmet Fındık, can güvenliğinden endişe ettiği için yanına kardeşi Ömer Fındık ve kuzeni Ömer Kartal’ı aldı. Birlikte hindileri götürmek üzere Mehmet Fındık’ın otomobili ile köyden ayrıldılar. Uzun bir zaman geçmesine rağmen üç köylü geri dönmedi. Tedirgin olan aileleri, Silopi İlçe Jandarma Komutanlığına gittiler. Burada kendilerine, ‘Yakınlarınız buraya geldi, hindileri bırakıp emniyete gittiler’ denildi. Bunun üzerine aileler, Emniyet Müdürlüğü’ne gittiler. Burada da, ‘Bize hindi getirdiler, sonra da köye gittiler’ denildi” sözlerini kullandı.
Köye geri dönen ailelerin, yakınlarının gelmediğini görmesi üzerine yeniden Silopi Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğini aktaran Tosun, “Köyde arabası olan herkes o gece emniyetin önüne geldi. ‘Yakınlarımızı almadan buradan gitmeyiz’ diyen köylülerin üzerine panzer sürüldü ve ateş açıldı. Bunun üzerine köye döndüler. Onlar köye döndükten iki üç saat sonra Silopi’den bir helikopter havalandı. Aileler, kaybolan yakınlarının bu helikopter ile Silopi’den çıkarılmış olabileceğini düşündü. Ertesi gün Mehmet Fındık’a ait araç Cudi Mahallesi’nde Silopi Emniyet Müdürlüğü’ne 300-400 metre uzaklıkta terkedilmiş olarak bulundu. Araç, sürtünmeden dolayı çizilmiş, Silopi Emniyet Müdürlüğü’nün kapısının boyası çizilen yerlere bulaşmıştı” şeklinde konuştu.
Ailelerin, yakınlarının bulunması talebiyle Silopi ve Cizre kaymakamlıklarına, Silopi Emniyet Müdürlüğü ve Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğunun bilgisini veren Tosun, “Ancak başlatılan soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilmedi. 39 yaşındaki Mehmet Fındık, 22 yaşındaki Ömer Fındık ve 24 yaşındaki Ömer Kartal’dan bir daha haber alınamadı. 26 Ocak 2009 tarihinde aileler, tekrar Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Başvurularında yakınlarının Silopi Emniyet Müdürlüğü’nde kaybedildiğini düşündüklerini, o dönem görev yapan memurlardan ve Silopi İlçe Jandarma Komutanı Halil Yüzbaşı’dan şikayetçi olduklarını belirttiler. Ancak bu soruşturma da 2015 yılında takipsizlik kararı ile kapatıldı” diye belirtti.
981’inci haftalarında bir kez daha Mehmet Fındık, Ömer Fındık ve Ömer Kartal dosyasında maddi gerçeğin açığa çıkması gerektiğini vurgulayan Jiyan, “Suçun fail ve sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmaları için adli makamları göreve çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin, Mehmet Fındık, Ömer Fındık ve Ömer Kartal için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” mesajı verdi.
Eylem, Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’na karanfillerini atmasının ardından sona erdi.