Çin Dışişleri Bakanlığı, ülkenin “Ukrayna krizinin siyasi çözümü” için önerilerini içeren “tutum belgesi” yayımladı.
Pekin’in çözüme dair izlenmesini önerdiği genel ilke ve esaslara yer verilen 12 maddelik belgede, ülkelerin egemenliklerine saygın gösterilmesi, meşru güvenlik kaygılarının dikkate alınması, askeri bloklaşmadan kaçınılması ve gerginliklerin aşamalı olarak azaltılarak ateşkesin sağlanması gerektiği vurgulandı.
Belgede büyüklüğüne, refah düzeyine, gücüne veya zayıflığına bakılmaksızın tüm ülkelerin eşit olduğu hatırlatıldı. Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın amaç ve ilkeleri doğrultusunda tüm ülkelerin bağımsızlığının, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün güvenceye alınması zorunluluğuna işaret edildi. Tüm tarafların, uluslararası hukuka ve uluslararası ilişkilerin temel normlarına uygun olarak, eşitliği ve adaleti sağlamak üzere birlikte çalışması gerektiği belirtildi.
Diyalog Ve Ateşkes Çağrısı
Savaşların ve çatışmaların kazananının olmayacağının hatırlatıldığı belgede, tüm tarafların akıl ve itidalle hareket etmesi, çatışmaları yoğunlaştırarak Ukrayna’daki krizin daha kötüye gitmesine ve kontrolden çıkmasına yol açmaktan kaçınması gerektiği ifade edildi.
Belgede, “Rusya ve Ukrayna’yı birbirine yaklaşmaları ve doğrudan diyaloğa en kısa zamanda yeniden başlamaları için teşvik etmeli, gerilimin aşamalı olarak azaltılarak kapsamlı bir ateşkese gidilmesini desteklemeliyiz” denildi.
Diyaloğun ve müzakerelerin Ukrayna krizinden çıkışın tek geçerli yolu olduğuna dikkat çekilen belgede, krizin barışçıl çözümüne yönelik tüm çabaların teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerektiğinin altı çizilerek barış görüşmelerinin başlatılması çağrısı yapıldı, Çin’in bu konuda yapıcı rol oynamaya hazır olduğu kaydedildi.
“Tek taraflı yaptırımlara son verilmeli” denilen belgede nükleer silahlar konusunda da şunlar kaydedildi:
“Nükleer silahlar kullanılamaz, nükleer bir savaş yapılamaz. Nükleer silahların kullanımına ve kullanılması tehdidine karşı çıkmalıyız. Nükleer silahların yayılmasını önlemeli ve nükleer krizden kaçınmalıyız.” (AA)