Gezi Davası’nın ikinci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde görülüyor. Daha önce R.T. Erdoğan’ın “Soros artığı” diyerek bir kez daha hedef aldığı Osman Kavala duruşmaya katılmadı.
2013 yılında başlayan Gezi Parkı İsyanı gerekçe gösterilerek 2017’den bu yana tutsak bulunan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 hak savunucusu ve Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın 35 üyesi ile Amerikalı akademisyen Henri Barkey’nin de eklendiği “torba dava” kapsamında toplamda 52 kişi başta “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” olmak üzere birçok suçlamayla karşı karşıya.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkesinde görülmesi beklenen duruşma, salonun dar olması nedeniyle yine 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna yapılıyor.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmaya 1487 gündür tutuklu olan iş insanı Osman Kavala katılmadı. Kavala, daha önce R.T.Erdoğan’ın “Soros artığı” açıklamalarından sonra, “adil yargılama yapılmasına imkan kalmadığını” söyleyerek, duruşmalara katılmayacağını açıklamıştı.
Bu duruşma Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi uyarısı açısından da önem arz ediyor. Zira Avrupa Konseyi Osman Kavala’nın tutukluluğu ile ilgili Türkiye’ye 30 Kasım’a kadar süre vermiş, Kavala’nın bu tarihe kadar serbest bırakılmaması halinde Türkiye hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiği gerekçesiyle yasal süreç başlatılacağı uyarısında bulunmuştu.
“Osman Kavala’yı serbest bırakın”
Gezi davası öncesi adliye önünde bir araya gelen Taksim Dayanışması ve Geziyi Savunuyoruz Platformu üyeleri, gezinin yargılanamayacağını belirterek, Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istedi.
Duruşma öncesi Taksim Dayanışması ve Geziyi Savunuyoruz Platformu üyelerinin çağrısıyla Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. “Gezi umuttur umut yargılanamaz” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Cumhuriyet Halk Partisi, (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, sivil toplum örgüleri temsilcileri ve davada tutuksuz yargılananlar katıldı.
Açıklama yapan Taksim Dayanışması Sekreteri Esin Köymen, Gezi direnişinin Türkiye demokrasi tarihinin en parlak dönemi olduğunu belirterek, bunun 3’üncü kez yargılanmak istendiğini söyledi.
Toplumsal muhalefetin en temel hakkı ve taleplerinin suç unsuru gibi gösterilmek istendiğini vurgulayan Köymen şunları kaydetti:
“8 sene, üç dava, onlarca duruşma boyunca söylediğimizi yeniden tekrarlıyor, senelerdir süren hukuksuzluk ve gerçekliği çarpıtma ısrarına inat tekrar söylüyoruz: Gezi’yi kirletemezsiniz! Gezi direnişini suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştüremezsiniz! Gezi direnişini bir kez daha yargı marifetiyle karalama çabanız beyhudedir! Gerçekleri çarpıtmanıza izin vermeyeceğiz! Sipariş senaryolarınızla, milyonlarca insanın, demokratik hak ve talepleri için, parklarda, meydanlarda, sokaklarda; özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz. Mehmet’in, Ethem’in, Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Ali Ismail’in, Ahmet’in ve Berkin’in düşlerinin kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü haklıyız, Gezi hep haklı”