İnsan faaliyetleri, fosil yakıtların aşırı kullanımı, üretim ile tüketimin artması, atmosferdeki sera gazı oranını artırmaya devam ediyor.
Pandemi döneminde zaman zaman hareketliliğin azalması karbondioksit oranının hızını kısmen azaltmasına rağmen oran artışını engelleyemedi.
Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerine göre bilgilere göre, sanayileşme dönemi öncesindeki son 400 bin yılda atmosferdeki karbondioksit (CO2) oranı 200 ile 280 ppm (milyonda bir birim) civarında seyretti.
Sera etkisine neden olan başlıca gazlardan olan karbondioksit değerleri 1880 yılında yaklaşık 291 ppm iken, 2020 yılında bu değer yüzde 43 artarak 415 ppm değerine çıktı.
2020’de rekoru yaşadık
Hawai’de bulunan Mauna Loa Rasathanesi’nin verilerine göre, atmosferdeki karbondioksit miktarı, Mayıs 2020’de 417 ppm ile en yüksek seviyeye ulaşt
2020’deki aşırı hava olaylarının katlanarak gezegendeki yaşamı tehlikeye atmaması için bu değerin 350 ppm’yi geçmemesi gerekiyordu.
Raporlar ne diyor?
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 2020 Emisyon Açığı Raporu da bu yıl karbondioksit emisyonlarında Covid-19 salgınının neden olduğu düşüşe rağmen dünyanın hala 21. yüzyılda 3°C’yi aşkın bir sıcaklık artışına doğru ilerlediğini ortaya koydu.
Rapora göre, dünyadaki toplam fosil yakıt üretimi küresel ısınmayı 1,5°C sınırının altında tutmak için gereken seviyeye yakın değil.
Raporda hükümetlerin, pandemi toparlanma sürecinin bir parçası olarak iklim eylemine yatırım yapması ve emisyon azaltım taahhütlerini Kasım 2021’de Glasgow’da (İskoçya) gerçekleşecek bir sonraki iklim toplantısına kadar net sıfır emisyon açıklamalarıyla paralel olarak güçlendirmesi durumunda, 2030 için öngörülen sera gazı emisyonlarının yüzde 25’e varan bir oranda azaltılabileceği kaydedildi.
Paris Anlaşması hedeflerini karşılamak ve küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırabilmek için, ülkelerin kolektif bir şekilde on yıl içinde fosil yakıt üretimini (kömür- yüzde 11, petrol- yüzde 4, doğalgaz-yüzde 3) küresel ölçekte yıllık yüzde 6 azaltması gerekiyor. Suudi Arabistan, Rusya ve ABD gibi önde gelen ihracatçıların üretimi daha da hızlı bir şekilde azaltması gerek. Ancak bunun yerine ülkeler, fosil yakıt üretiminde yıllık yüzde 2’lik bir artışa doğru ilerliyor. (Bianet-AA)