Bizimle iletişime geçin

Güncel

Apê Musa ölüm yıl dönümünde katledildiği yerde anıldı

Kürt gazeteci ve yazar Apê Musa katledildiği sokakta anıldı. Yapılan anmada konuşan oğlu Dicle Anter, babasının kaleminin yerde kalmadığını belirterek, “Anter’in tohumları yeşerdi, büyüdü ve onun yolundan gidiyor” dedi

Kürt bilge Musa Anter (Apê Musa), 20 Eylül 1992 tarihinde JİTEM tarafından Diyarbakır’ın Seyrantepe Mahallesi’nde vurulduğu sokakta anıldı. Anmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meral Danış Beştaş ve milletvekilleri, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Ayşe Güney ve Apê Musa’nın oğlu Dicle Anter’inde aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. 

Anmada konuşan DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, sevenleri ve öğrencilerinin Apê Musa’yı yalnız bırakmadığını belirterek, Apê Musa’nın yol gösterici, aydın ve bir devrimci olduğunu anımsattı ve tüm gazetecilerin onun çınarı altında toplandığını belirtti. 

“Onun yol arkadaşı olmaya çalışıyoruz”

MKGP Sözcüsü Ayşe Güney, Apê Musa’nın sadece özgür basın ve Kürt basınının değil, aynı zaman halk mücadelesi yürüten herkesin ve kadın gazeteciliğinde cesaretin simgesi olduğunu söyledi. Güney, “Biz kadın gazeteciler; Musa Anter’in açtığı hakikat ışığındaki yolu, kendi kalemlerimizle, kendi kadrajımızdan aydınlatmaya çalışıyoruz. Onun bıraktığı mirası devralmak, onun mirasçısı olmak, onun açtığı bu yolda yürümek bizler için büyük bir onur. Tabi ki de bu yolda yürümek kolay değil, cesaret ve çaba isteyen bir durum. Biz bu yolda Musa Anter’in açtığı yolda, onun yol arkadaşı olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. 

“Öğrencileri çoğaldı”

Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, babasının kaleminin asla yerde kalmadığını kaydederek, “Dehakların üzerimize geldiği bu dönemlerde, gazetecilere yöneldiği bu günlerde, Musa Anter’in Kawaları ve Gurbetellileri bunlara çok güzel cevaplar veriyor. Anter’in tohumları yeşerdi, büyüdü ve onun yolundan gidiyor. Öğrencileri çoğaldı, hatta her geçen gün çoğalmaya devam ediyor. Bugün ne kadar gazeteci tutuklanmışsa, onun yerine yeni yeni gazeteciler geliyor. Bu bir gelenek haline geldi. Bizler değerlerimizin kalemlerini yerde bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.  

“Kalemi yerde kalmadı, kalmayacak”

JİTEM elemanlarının “Biz yaptık” itiraflarına rağmen 28 yıldır faillerin bulunmadığını, aksine korunduğunu dile getiren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “72 yaşında bir bilgeye kıyıldı. 28 yıl sonra failler hala korunuyor. İktidarlar değişti, faillerin adı değişti ama Kürtlerin bilgesine bakışlar değişmedi. Apê Musa, Kürt dilini savunurken, halkların kardeşliğini de savundu. Apê Musa’nın kalemi yerde kalmadı, kalmayacak. Musa Anter yoldaşları gazeteciler, bizim geleceğimizi aydınlatacak” şeklinde konuştu. 

Yapılan konuşmalarından ardından Musa Anter’in vurulduğu yere karanfiller bırakıldı. (MA)

Apê Musa hakkında

Kürt aydını, gazeteci-yazar Musa Anter, sevenlerinin deyimiyle Apé Musa, 20 Eylül 1992’de Kültür-Sanat Festivali için Diyarbakır’daydı. Gündüz festivale katıldı, kitaplarını imzaladı. Akşam Seyrantepe Mahallesi’nde yeğeni gazeteci-yazar Orhan Miroğlu ile birlikte silahlı saldırıya uğradı. Anter öldü, Miroğlu yaralandı.

Musa Anter, resmi kayıtlara göre 1920’de Ziwinge’de (Eskimağara) doğdu. Beş kardeşti, ailesi çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştı. Annesi Fesla Hanım köy muhtarıydı. Anter 1944’te Ayşe Hale ile evlendi, Anter, Rahşan ve Dicle isimlerinde üç çocukları oldu.

Musa Anter İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi üçüncü sınıftan ayrıldı. Şark Postası ve Dicle Kaynağı’nda yazmaya başladı. İleri Yurt gazetesindeki Kürtçe şiiri ‘Qimil/Kımıl’ sebebiyle 1959’da hapishaneye konuldu ve ünlü 49’lar davasında idamla yargılandı. 1963’te hapishanede yattı, 1967’de sürgüne gönderildi, 1971 ve 1980 askeri darbelerinde hapishaneye girdi.

Anter hayatı boyunca İleri Yurt, Dicle-Fırat, Barış Dünyası, Deng, Yön, Azadiye Welat, Yeni Ülke, Özgür Gündem, Rewşen ve Tewlo’da yazdı, yedi kitap ve Kürtçe-Türkçe Sözlük yayımladı.

Abdülkadir Aygan, 2004’te “İtirafçı Bir JİTEM’ci Anlattı” adlı kitabında Anter cinayetiyle ilgili Binbaşı Ahmet Cem Ersever, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, Mustafa Deniz, “Hogir” kod adlı Cemil Işık, Suriye İstihbarat Örgütü El Muhaberat’ın eski elemanı Neval Boz, JİTEM Telsiz Kumanda Merkezi’nde görevli Ali Ozansoy, JİTEM Tim Komutanı Savaş Gevrekçi ve “Şırnaklı Hamit”in adını verdi.

Anter Ailesi, aradan geçen sekiz yılda Türkiye’de yürütülen soruşturmada sonuç alamadığı için 2000’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Mahkeme ön kabulden sonra 2005’te tarafları uzlaştırmak istedi ve aileye 15 bin euro önerdi. Ama aile maddi tazminat yerine ihlal kararı çıkmasını istedi ve öneriyi reddetti.

Sonuçta AİHM 19 Aralık 2006’da Musa Anter’in yaşam hakkının ihlal edildiği ve cinayet hakkında yeterli soruşturma yürütülmediği için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2. maddesi’nin iki kere ihlal edildiğine ve Anter Ailesi’nin mahkemeye etkin başvuru hakkının elinden aldığı gerekçesiyle AİHS’in 13. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. Türkiye 28 bin 500 Euro ödemeye mahkûm oldu.

Cinayet uzun süre “faili meçhul” kaldıktan sonra 29 Haziran 2012’de tetikçi zanlısı Hamit Yıldırım Şırnak’ta yakalandı ve tutuklandı. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Yıldırım’ın tahliyesine karar verdi. Cinayette adı geçenlerden Ersever, Deniz, Boz ve Işık öldürüldü. Aygan İsveç’te yaşıyor, Yeşil’in akıbeti ise bilinmiyor.

Eserleri

Birîna Reş/Kara Yara (1959), Qımıl/Kımıl (1962), Ferhenga Khurdî-Tirkî / Kürtçe-Türkçe Sözlük (1967), Hatıralarım1-2 (1991-1992), Vakayiname (1992), Fırat Marmara’ya Akar (1996), Çinara Min (1999).



Aralık 2024
PSÇPCCP
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031 

Daha Fazla Güncel Haberler