İran’da “ahlak polisi” tarafından işkenceyle katledilen Kürt kadın Jîna Mahsa Amînî için Ankara Kadın Platformu, Konur Sokak’ta açıklama yaptı. Açıklamada, İran’dan aşina olduğumuz bir ses yükseliyor; ‘Jin, jiyan, azadi’ diye. ‘Ahlak polisine’ karşı siyah örtülerini yakan kadınlara ses veriyoruz” denildi.
MA’da yer alan habere göre; İran’da “ahlak polisi” tarafından işkenceyle katledilen Kürt kadın Jîna Mahsa Amînî için Ankara Kadın Platformu, Konur Sokak’ta açıklama yaptı. Açıklamada sık sık “Jin jiyan azadî” ve “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atıldı. Açıklamada, “Jîna Mahsa Amînî isyanımızdır, kadın dayanışması sınır tanımaz” pankartı açıldı. Amînî’nin fotoğraflarının taşındığı açıklamada, Farsça dövizler de taşındı. Açıklamaya çok sayıda kadın katılarak, Jîna Mahsa Amînî’nin katledilmesini protesto etti.
Açıklama sırasında polisler, kadınlara müdahale etti. Kadınlar, müdahaleye “Jin jiyan azadî” sloganlarıyla yanıt verirken, polisler alandan çekilmek zorunda kaldı.
‘Dinci politikaların sonucu’
Açıklamada konuşan Ankara Kadın Platformu üyesi Zeynep Ülger, “Mahsa Amini’nin katledilmesine karşı başta İran olmak üzere halk sokaklara döküldü. Faşist İran rejimini ve kadınların yaşam tarzlarına müdahale eden ‘ahlak polisi’ gibi kurumları protesto eden gösteriler, yürüyüşler yapılıyor. Kadınlar toplu halde başörtülerini çıkararak, ateşe veriyor. Kadınlar bu eylemler ile mücadelelerini yeni bir boyuta taşıyor. İran rejimi ise Kürt halkının yoğun yaşadığı bölgeler başta olmak üzere halkın üzerine ateş açmaya, saldırmaya devam ediyor. Mahsa’nın katledilmesi İran’da 43 yıldır süren dinci ve kadın düşmanı politikaların sonucudur” dedi.
Bugün Mahsa Amini’nin katledilmesine ses vermenin AKP-MHP iktidarının kadınlara açtığı savaşa da karşı direnmek olduğunu belirten Ülger, “Bugün Türkiye’deki AKP-MHP iktidarı hayatı dinci gerici politikaları ile sarmaya çalışmaktadır. Öldürülen veya erkekler tarafından kaybedilen kadınlar için etkin soruşturmalar yürütülmekte faillere ödül gibi cezalar verilmektedir” ifadesinde bulundu.
‘Saçlarını kesen kadınlara ses veriyoruz’
“İran’da öldürülen Mahsa’yı bizler Gülistan’dan, Deniz Poyraz’dan, Nadira’dan, Yeldana’dan, İpek Er’den, Garibe Gezer’den, Taybet anadan, Aleyna Çakır’dan biliyoruz” diye sözlerine devam eden Ülger, şöyle konuştu: “Kadınlar Türkiye’de de erkek-devlet tarafından katledilmekte, katilleri korunmakta hatta sırtları sıvazlanmaktadır. Yıllardır İranlı kadınlar, başörtüsü dayatması başta olmak üzere, ‘şeriat kuralları’ adı altında yaşamlarına müdahale eden erkek egemenliğine karşı mücadele ediyor. Zorunlu başörtüsüne karşı mücadele, kadınların bir bütün olarak patriyarkal ve kadın düşmanı rejime karşı mücadelesinin sembolü olmuş durumda. Geçtiğimiz yıllarda dünyaya yayılan ‘beyaz çarşambalar’ bugün bireysel eylemler olmaktan çıkıp, kollektifleşiyor. Bugün İran sokaklarından aşina olduğumuz bir ses yükseliyor; ‘Jin, jiyan, azadi’ diye. Türkiye’den kadınlar olarak İran İslam Cumhuriyeti’ne direnen, ‘ahlak polislerine’ karşı siyah örtülerini yakan, saçlarını kesen kadınlara ses veriyoruz.”
Açıklama sloganlar ve alkışlar eşliğinde son buldu.