İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre; cezaevlerinde 651’i ağır bin 517 hasta tutuklu bulunuyor. Hasta tutuklu 32 yaşındaki gazeteci Devrim Ayık, 2015 yılında İzmir’de Özgür Halk Dergisi’ni dağıttığı sırada 13 arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. “Örgüt üyeliği” ve “Örgüte yardım” ettiği iddiasıyla yargılanan Ayık, tutuklandıktan sonra ilk olarak İzmir Kırıklar F Tipi Kapalı Hapishanesi’ne, sağlık durumunun kötüye gitmesi üzerine Antalya L Tipi Kapalı Hapishanesi’ne, son olarak Eskişehir H Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sevk edildi. Antalya L Tipi Hapishanesi’nde tutulduğu dönemde sağlık koşullarının ağırlaşması nedeniyle 2018’de tahliye edilen Ayık, Ocak 2021’de tekrar tutuklandı. Edirne F Tipi Hapishanesi’ne konuldu. Crohn hastalığı nedeniyle iki kez ameliyat geçiren ve bağırsaklarının bir bölümü kesilen Ayık, aynı zamanda 2006 yılında geçirdiği bir kaza nedeniyle sağ gözünü tamamen kaybetmiş ve sol gözünde de 30 derece miyop olup, yüzde 76 engeli durumuyla hapishane koşullarında hayatını idame etmeye çalışıyor. Anne Hülya Ayık, oğlunun hapishane koşullarında kalamayacağını belirterek, söz konusu durumun işkence olduğunu söyledi.
Bir yıldır hastaneye götürülmüyor
MA’dan Dilan Akyol’un haberine göre; 2007 yılında ekonomik sebeplerden dolayı Amed’ten Antalya’ya göç ettiklerini anlatan Ayık, oğlunun 2015’te Özgür Halk Dergisi’nde çalıştığı için İzmir’de gözaltına alınıp tutuklandığını anımsattı. Cezaevlerinde tüm siyasi tutukluların kaldığı gibi Ayık’ın da birçok hak ihlaliyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Ayık, Eskişehir Hapishanesi yönetiminin keyfi uygulamaları nedeniyle Ayık’ın ağır hastalıklarına rağmen bir yıldır hastaneye gidemediğini söyledi. Oğlunun hastaneye götürüldüğü sırada “ağız içi arama” dayatmasıyla karşı karşıya kaldığını belirten Ayık, “Heyet raporları alması gerekiyor ve hastaneye götürüldüğünde ağız içi araması yapıldığı için Devrim bunu kabul etmiyor ve hücre cezaları veriliyor. Geçen hafta konuştuğumuzda son iğnesini vurduğunu, başka iğnesinin kalmamasına rağmen heyet raporu verilmediğini söyledi” diye aktardı.
‘Devlet vedayı çok görüyor’
Cezaevlerinde tutukluların yaşamlarının son evresinde tahliye edildiklerini, cezaevlerinde ölüme terk edildiklerini dile getiren Ayık, “Bu devlet bize bir vedayı bile çok görüyor. Devrim’le konuştuğumuzda, her an ameliyata alınması durumu olduğunu söyledi. Hastalığının tedavisi yok ve bunun yanında ilerlemesini engelleyen ilaçları da vermiyorlar. Böyle bir hastanın cezaevinde kalmasının hiçbir gerekçesi olamaz. Bir gün ansızın Devrim’in haberinin de gelmesinden korkuyorum” dedi.
Başvurmadığı yer kalmadı
Tutukluların sistemli bir şekilde ailelerinden uzak cezaevlerine götürüldüklerini söyleyen Ayık, “Ailelerden kilometrelerce uzağa götürüyorlar, buda büyük bir mağduriyettir. Biz bir yıldan fazladır dilekçe yazmadığımız yer kalmadı ama hiçbir dönüş alamadık. En azından Antalya Cezaevi’ne getirilse, haftada bir yanına gideriz. Ekonomik, psikolojik, bütün boyutlarıyla mağdur ediliyoruz. Haksız ve hukuksuz biçimde cezaevinde bulunan hasta tutuklular için çağrıda bulunuyorum; ellerini vicdanlarına koysunlar ve onlar için bir şeyler yapsınlar artık. Devlet her zaman ‘ya bendensin yada yoksun’ anlayışıyla yaklaştı. Özellikle son dönemde basın çalışanları üzerinde bu kadar baskının olması, Özgür Basının toplumu aydınlatmasını istemedikleri için. Gerçeklerin su yüzüne çıkmasından korkuyorlar. Yapılan bu zulümden bir an önce vazgeçsinler” çağrısında bulundu.