Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ndeki randevu aralığının beş dakikaya düşürülmesine karşı “5 dakikada hekimlik yapılmaz, sağlık 5 dakikaya sığmaz” başlıklı açıklama yaptı.
Bugün birçok ilde düzenlenen basın açıklamalarında, hastaya en az 20 dakika süre ayrılması gerektiği ifade edildi.
TTB Merkez Konseyi üyelerinden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Dr. Çiğdem Arslan Edirne’de, Prof. Dr. Vedat Bulut ve Doç. Dr. Deniz Erdoğdu Ankara’da, Doç. Dr. Ali İhsan Ökten Adana’da, Dr. Meltem Günbeği Samsun’da, Prof. Dr. Rıza Hakan Erbay Denizli’de, Dr. Halis Yerlikaya da Diyarbakır’da düzenlenen açıklamalara katıldı.
“Hekimlere günde 100 hasta dayatılıyor”
Ortak basın açıklamasında, yıllardır “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında yürütülen politikaların, hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye dönüştürdüğü belirtildi:
“Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetlerinde niteliği değil, niceliği önceleyen politikalarında ısrara devam ediyor. Bu anlayışla yönetilen sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve hekimlik değerlerini yok sayıyor.
“Hekimlik yapabilmek için bir hastaya ayrılması gereken muayene süresi en az 20 dakika olarak kabul edilmesine rağmen, ülkemizde birçok hastanede bu süre 5 dakikaya düşürülerek hekimlere günlük yaklaşık 100 hasta randevusu dayatılmaktadır.
“Bu randevular, hekimin isteği ve bilgisi dışında MHRS üzerinden açılmakta; hekimin hastasına yeterli zaman ayırmasına, halkın nitelikli sağlık hizmeti almasına engel olmaktadır.
“Hekimlere performans baskısıyla daha çok muayene ve işlem dayatması yapılarak mesleki özerkliğimize müdahale edilmekte, halkın sağlığı tehdit edilmekte, sağlıkta şiddete zemin hazırlanmaktadır.”
“5 dakikada tedavi mümkün değil”
Açıklamada, hastalıkların tanısını koyabilmek için ilk ve en önemli adımın, ayrıntılı bir öykü almak olduğu belirtildi:
“5 dakikada ne kişinin yakınmasını anlayabilmek ne de yeterli muayenesini yapabilmek mümkündür. Tıbbi sekreter olmadan çalışmak zorunda bırakılan hekimler tıbbi kayıtların tutulmasında zorluklar yaşayacak, sonraki süreçte yaşanacak en ufak olumsuz gelişmede hekimi zor duruma sokacaktır.
“Sağlık Bakanlığı ve hastane idarecileri unutmamalıdır ki; malpraktis bireysel değil, sistemsel bir sorundur ve bu dayatma ile hastaların sağlığına yansıyacak olumsuzlukların sorumluluğu kendilerindedir.”
“Hekim göçü ve sağlıkta şiddet getirir”
“Bu uygulama daha çok istifa, daha çok hekim göçü, daha çok hastalık, daha çok sağlıksızlık, daha çok sağlıkta şiddet getirir. Halk sağlığını ve sağlık çalışanlarının sağlığını tehdit eden bu uygulamalardan hızla vazgeçilmelidir.
TTB’nin ortak açıklamasında, topluma, bu uygulamalara itirazı birlikte yükseltme çağrısı yapıldı.