Ölümsüzleşmesinin 48. yıl dönümünde komünist önder İbrahim Kaypakkaya, Rojava’da düzenlenen askeri bir törenle anıldı. TKP-ML ve MKP’nin ortak düzenlediği anmada ortak açıklamanın yanı sıra DKP/BÖG, MLKP, YPG Askeri Meclisi ve DKP/Birlik adına konuşmalar yapıldı.
“Kaypakkaya yoldaş bize nasıl yaşanıp savaşılacağını gösterdi”
18 Mayıs’ın sıradan bir gün değil, TDH ve dünya devrimcileri açısından çok önemli bir gün olduğu belirtilen açıklama Türkçe ve Arapça okundu.
“İbrahim Kaypakkaya yoldaş bize nasıl yaşanıp savaşılacağını, faşizme karşı nasıl bir savaş ve direniş hattı örerek devrim ve sosyalizmi gerçekleştirmemiz gerektiğini göstermiştir. O, dönemi içerisinde bir kopuş gerçekleştirerek komünizmi en ileri biçimde savunmuştur. Kaypakkaya yoldaşın devrimci görüşleri işçilerin sömürüden, köylülerin kölelikten, kadınların zulüm dolu dünyadan nasıl kurtulacağının yoludur. Birleşip, birlikte örgütlenip güçlü mücadele edilmedikçe tek başına kurtuluşun asla mümkün olamayacağını göstermiştir.” denilerek birleşik mücadelenin önemine vurgu yapılan açıklamada Amed zindan karanlığını bedenlerini aleve vererek kıran Dörtler ve PKK önder kadrolarından Haki Karer de anıldı.
Açıklama, “O’nun yiğit ve direngen sesini dinleyerek Amed zindan karanlığını parçalayan Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin, Eşref Anyık direniş yıldızları oldular. Dörtler en ağır zindan koşullarında en zor direniş yolunu seçerek, özgürlük ve kurtuluş için gerekirse en zor yolu seçerek bedenlerini ateşe verip zindan karanlığını parçaladılar. Keza 18 Mayıs’ta şehit düşen PKK önder kadrolarından Haki Karer arkadaşı saygı ve minnetle anıyoruz. Şan ve şeref olsun direnen ve özgürlük yolunda kendilerini feda eden ölümsüz zindan şehitlerine! Şan ve şeref olsun Dörtlere! Şan ve şeref olsun Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşa! 18 Mayıs şehitleri ölümsüzdür!” şeklinde sona erdi.
“O, işkencelerde baş eğmeyen direnişin mimarı”
Türkçe ve Arapça okunan açıklamaların ardından konuşmalara geçildi. MLKP adına yapılan konuşmada, “Komünist önder İbrahim Kaypakkaya Kürdistan ve Türkiye devrimlerinde her dönem önemli bir rol oynamış, onun eseri temel kopuş dinamiğimizi oluşturmuştur. Başta Kürdistan devriminin, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkının en berrak temsilcisi İbrahim Kaypakkaya yoldaştır. İşkencelerde baş eğmeyen direnişin mimarı olmuştur. Bizler MLKP’li savaşçılar olarak İbrahim Kaypakkaya yoldaşın anısına bağlı kalacağımız sözünü yineliyor devrim şehitleri ölümsüzdür diyoruz.” denildi
“Onların mücadele mirasını bugün birleşik devrim mücadelesinde örgütlüyor ve büyütüyoruz”
Ardından söz alan DKP/BÖG temsilcisi, “Onların mücadele mirasını bugün birleşik devrim mücadelesinde örgütlüyor ve büyütüyoruz. Yoldaşlar, bugün dünyada taşlar yerinden oynuyor. İşçi sınıfı ve ezilen halklar emperyalist-kapitalist sistemin kalelerine karşı ayağa kalkıyor. Avrupa’da Latin Amerika’da ve Ortadoğu’da çürüyen kapitalist sistem karşısında devrimciler umut oluyor. Bugünün devrimci görevi bu umudu gerçek kılmak için işçi sınıfı ve ezilen halkların iktidarını kurmak için bizlere düşüyor. Birleşik devrim hareketinde yarattığımız örgütlenme gücü zafer gücüne dönüşüyor bugün. İbrahim Kaypakkaya’nın izinden, Mahir Çayan’ın ve Deniz Gezmiş’in izinde mücadele mirasları bugün bizlere her zamankinden daha keskin ve net olarak zaferi kazanma ve zaferi örgütleme talimatı veriyor. Yoldaşlar, ölümsüz yoldaşlarımız mücadelemize kesintisiz devrimci taarruz sözünü verdiler. Bizim onlara sözümüz birleşik devrimin zaferi olacaktır. Bugün Türkiye metropollerinde işçiler ve kadınlar üzerindeki sömürüyü arttıran, Kürdistan topraklarında yoksul Kürt halkı üzerinde işgalciliği ve sömürgeciliği arttıran faşizme karşı çelikten irade Kaypakkaya olacağız. Bu yozlaşmış, çürüyen sistem karşısında Haki Karer kararlılığında, Dörtler fedakarlığında, Ulaş Bayraktaroğlu öncülüğünde, Denizler cesaretinde, Sinanlar atılımında olacağız.” ifadelerine yer verd.
YPG Askeri Meclisi adına yapılan konuşmada “Devrim şehitleri yarınımıza ışık tutuyor. Haki Karer, Dörtler ve İbrahim Kaypakkaya faşizme karşı mücadele içerisinde ölümsüzleşerek bizlere nasıl yaşamamız gerektiğini gösterdiler. Devrim şehitleri ölümsüzdür” denildi.
“…En ileriye, tereddütsüz ateş hattına fırlamıştır…”
Son olarak söz alan DKP/Birlik temsilcisi ise sözlerine Kaypakkaya’nın “Türkiye’nin geleceği çelikten yoğruluyor; belki biz olmayacağız ama bu çelik aldığı suyu unutmayacak” sözleriyle başladı. Kaypakkaya’nın bir kopuş olduğu belirtilen konuşmada;
“Paramazların, Mustafa Suphilerin bu coğrafyaya çaldıkları sosyalizm mayasının yılmaz savunucuları olarak bir yol açıyorlardı. On yıllarca Türkiye solu oportünizmin, reformizmin ve revizyonizmin bataklığı içinde bir yol bulmaya çalışıyordu. Ancak sistemden ve egemen ideolojiden kopmayan hiç bir özne bu düzene karşı koyamaz devrimci zamanların inşacısı olamazdı. Denizin, Mahirin ve İbrahimin kavgası o günün mevcut ve hakim solu karşısında devrimci konumlanış ve kopuştur. İleri atılma ruhu ve cüretidir. Yeni bir devrimciliğin, devrimci teorinin ve pratiğin üretimidir… Herkesin köşe bucak kaçarak uygun koşulların gelişini beklediği; devrim, direniş, silahlı mücadele ve her konuda geriye kaçtığı dönemde İbrahim Kaypakkaya en ileriye, tereddütsüz ateş hattına fırlamış devrim ateşini yakmaya, harlamaya soyunmuştur. İbrahim yoldaş bu koşullarda yalnızca devrimci bir inadı devam ettirmez. Komple bir atakla o günün koşullarında en ileri noktada teorik, ideolojik, pratik ve örgütsel inşaya soyunur… Türkiye ve Kürdistan devrim mücadelesinde Mayıs ayı şehitler ayıdır. Şehitlerimizin mücadelelerini rehber ediniyoruz. Bu bilinç ile birleşik devrim mücadelesini yükseltecek faşizmi yeneceğiz. İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür. Şehid Namirin, Yaşasın birleşik devrim mücadelemiz” denildi.
Konuşmaların ardından İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler şahsında tüm devrim şehitleri için gerçekleştirilen saygı duruşuyla tören sona erdi.
