Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu, ülkede artan ırkçılığı, ayrımcılığı, tacizi ve tecavüze karşı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Platform üyelerinin katıldığı toplantıda “Irkçılığa, ayrımcılığa, şiddete, taciz ve tecavüze hayır! Êdi bese” pankartı açıldı.
Açıklamayı Platform Başkanı Abdulhakim Daş okudu.
“Yüzyıldır ekilen ırkçı zihniyetin pratik olarak dışa vurumu”
Türkiye’de yaşananların 100 yıllık ırkçı, ayrımcı politikaların sonucu olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Daş, “ırkçı ve cinsiyetçi” olarak tanımladığın Sakarya’da Kürt işçilere yönelik gelişen son saldırının da münferit bir olay olmadığını ifade etti. Daş, geçmişte karşılaşılan saldırıları hatırlatarak, Sakarya’daki saldırının “yüzyıldır ekilen ırkçı zihniyetin pratik olarak dışa vurumu” olduğunu söyledi.
Katil ve saldırganların ise, ellerini kollarını sallayarak toplum içinde dolaşmaya devam ettiğini belirten Daş, “cezasızlık politikası”nın başka olayların yaşanmasına zemin hazırladığını vurguladı.
Kürdistan coğrafyasında sistematik istismar ve tecavüz var
Özellikle pandemi sürecinde ırkçı, cinsiyetçi saldırıların arttığına işaret eden Daş, “Bu olaylar teşhir edilip eleştirilmesi gerekirken sanki Kürdistan coğrafyasında yaşayan halk bu olayların yaşanmasının sebebi olarak gösterildi. Kürt kadınlarına sistematik olarak yaşatılan istismarı, tecavüzü gerek metropol illerinde ve gerekse Kürdistan coğrafyasında gördük. Metropol illerinde siviller vasıtası ile Kürdistan’da güvenliği sağlamak ile görevli güvenlikçiler vasıtası ile yaşadık” diye konuştu.
Bunların karşısında güçleri birleştirelim
Türkiye’de adalet güvenin sarsıldığını söyleyen Daş, sözlerini “Ayrıştırmacı, cinsiyetçi, ırkçı saldırılara karşı hukuki olarak ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı. Devleti kurumları ile birlikte sorumluluğa davet ediyoruz. Toplumu da bu ırkçı, cinsiyetçi ve ayrıştırıcı saldırıları durdurmaya ve bunların karşısında durmaya, güçlerini birleştirmeye çağırıyoruz” diyerek noktaladı. (MA)