Adil yargılama hakkı için ölüm orucu eylemi yapan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumlarının kritik aşamaya geldiği açıklandı. İki avukat Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) bürolarına yapılan polis baskını sonucu gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Avukat Didem Baydar Ünsal şunları söyledi: “Avukat Ebru Timtik ve Avukat Aytaç Ünsal’ın adil yargılanma talebiyle başladığı ölüm orucu eylemi devam ediyor. Bugün çalışma ve mücadele arkadaşım Ebru açlığının 189. gününde. Eşim Aytaç açlığının 158. gününde. Ölüm orucunun çok basit bir talebi var; adil yargılanmak.”
‘Kanser gibi yayılan sessizliği bozuyoruz’
“Neredeyse iki senedir bu meydanda adalet talebimizi haykırıyoruz” diyen Avukat Didem Baydar Ünsal şöyle devam etti: “18 avukata 159 yıl ceza verilen bu dosyadaki adaletsizliklerin son bulması. Bunun için de onların sağlığı daha fazla bozulmadan yargıtaydaki dosyamızda kararın bozulması ve tahliye edilmeleri gerekiyor. Çünkü ancak tahliye edilirlerse sağlıklı bir şekilde savunma haklarını kullanabilecek ve adil yargılanma hakkından faydalanabilecekler. Ancak bilinmelidir ki adalet talebimiz elbette sadece bizim dosyamız için değil, bu ülkede yaşanan tüm adaletsizliklere karşı bir direniş sergiliyoruz biz. Doğaya, kadına, hayvanlara, çocuklara, tüm ezilen halklara, yoksullara yapılan adaletsizliklere karşı ölüm orucunda. Bizler onların talepleri kabul edilene kadar seslerini her yerde duyurmaya devam edeceğiz her yerde ve her koşulda. Günler ilerledikçe sağlık durumları kötüleşiyor. Ebru Timtik, sürecin başından bu yana 30’dan fazla kilo kaybetti. Elleri ve bilekleri morarmış üzerinde yaralar çıkmış durumda, ağız kenarlarında ve ağız içinde boğazından aşağıya doğru yaraları yaygınlaşmış daha kötüsü yaralar yüzünden konuşmakta, yutkunmakta ve sıvı almakta zorluk çekmeye başladı. Ancak haklılığının ve hak ettiklerini alabileceklerine olan inancın verdiği güçle direniyor ve canı yansa da sıvı ve gerekli şeker-tuz ve vitaminlerini almaya, enerjisini korumaya çalışıyor, yaşama sıkı sıkıya tutunuyor. Aytaç Ünsal ise 60 kiloya kadar düştü. Ağız içinde yaralar oluşmasına ve zaman zaman biraz yorgun olmasına karşın o da Ebru Timtik gibi dirençli ve umutlu her zaman. Vazgeçmiyor bıkmadan usanmadan yazmaktan, çizmekten, bizlere seslenmekten…”
Ebru Timtik’in teyzesi Sulta Kaya’nın adalet istediği için halen tutuklu olduğunu, dayısının da “Ebru ve Aytaç evlatlarım ölmesin” dediği için gözaltına alındığını belirten Didem Baydar Ünsal, “Kızı için adalet istemek dünyanın hiçbir yerinde suç olmadı bugüne dek olmayacaktır da. Son olarak şunu söyle söylemek istiyorum. Aytaç ve Ebru hücre hücre erirken bizimse dışarıda yüreğimizin yangını büyüyor. Bu yangın adalete olan özlemin yangını… Bu yangın adaletsizliklerin bütünüyle harlanmış bir yangın.. Ve işte bu yüzden, bu yangını söndürmek için bir araya geliyoruz ve var gücümüzle mücadele ediyoruz. Yargıtay kararını versin ve tutsak avukatlar serbest bırakılsın” dedi.
Ne olmuştu?
ÇHD üyesi avukatların yargılandığı ve İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında tahliye kararı verilmişti. Ancak 24 saat geçmeden tutuklamaya yönelik yakalama kararı verildi, tahliye edilen 6 avukat serbest bırakılmalarından bir gün sonra yeniden tutuklandı.
Kısa bir süre sonra ise tahliye kararı veren İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kadir Alpar, İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, aynı mahkemenin üye hâkimi Serkan Baş ise İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sürgün edildi. Yapılan yargılama sonucu yeni mahkeme heyeti, 18 avukata “örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği” iddialarıyla toplam 159 yıl 1 ay 30 gün hapis cezası verdi. Avukat Ebru Timtik “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 13 yıl 6 ay, avukat Aytaç Ünsal ise 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.