ESP: Sarayın savaşı değil, halkların barışı kazanacak
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) yaptığı açıklamada saray diktatörlüğünün Kürt ve Ortadoğu halklarının asıl düşmanı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Diktatörlüğün Efrîn’i işgal saldırısına utanmadan “Zeytin Dalı Operasyonu” adını vermesi de tesadüf değildir. Zira onlar, devrimci tutsakların katledildiği 19 Aralık zindan katliamına ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ adını veren Ecevit Hükümeti ile aynı maddi ve ideolojik temel üzerine yükselmektedirler.”
Kürt halkına dayatılan savaşa dur demek için sokaklara çağrı yapan ESP son olarak “Tarih şahidimizdir. Kobanê’de ve Rakka’da DAİŞ’i yok edenler, Efrîn’de DAİŞ’in ve tüm cihatçı çetelerin hamisi olan iktidarı bozguna uğratacak, Rojava Devrimi’ne yapılan bu son saldırı sömürücü ve sömürgeci saray diktatörlüğü için sonun başlangıcı olacaktır.” İfadelerini kullandı.
EMEP: Afrin’de halkların kardeşliği bombalanıyor
‘Zeytin Dalı’ denen bu operasyonla Türk ve Kürt halkları arasında düşmanlığı körüklemekte, Türkiye’yi bölgesel savaş batağının ortasına doğru sürüklemekte olduğunu belirten Emek Partisi (EMEP) “Bugün Erdoğan iktidarının, Türkiye ile her zaman diyaloga açık olduklarını söyleyen Suriye Kürtlerinin demokratik yönetimini tehdit olarak görmesinin nedeni kendi ülkesindeki Kürt sorununu çözümsüz bırakmış olması, baskı ve şiddet politikalarında ısrar etmesidir. Fakat bu politika hem ülkeyi bölgesel savaşın girdabına çekmekte ve hem de ülke içinde Türk ve Kürt halkların birlikte yaşama koşullarını dinamitlemektedir.” ifadelerini kullandı.
Son olarak açıklamasında “Emek Partisi Bölge Örgütü olarak halkımızı, Türk halkını ve bu ülkede yaşayan her milliyetten işçi ve emekçileri, kendi çıkarı için ülkeyi ateş çemberinin içine atan iktidarın başlattığı Afrin Operasyonu’na ‘dur’ demeye çağırıyoruz. Bütün emek, barış ve demokrasi güçlerini Afrin’de halkların kardeşliğinin bombalanmasına, ülkenin savaş batağına sürüklenmesine karşı bölgede barış ve ülkede demokrasi için mücadeleyi hep birlikte büyütmeye çağırıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Partizan: Gün Kürt Halkıyla Dayanışmayı Yükseltme Günüdür
“Her klikten TC egemen sınıflarını bir araya getiren şey; kendi sınıfsal, ulusal çıkarları ve devletin bekası sorunudur” diyen Partizan “TC devleti ve başındaki AKP iktidarı gelecek korkusu içerisindedir. Seçimler ve “barış” aldatmacasıyla amacına ulaşamayan devlet, Kürt ulusal mücadelesine karşı çok yönlü bir saldırıyı esas almıştır. Suriye Kürdistanı’nda başta TC olmak üzere gerici devletlerin doğrudan desteğine rağmen IŞİD’e ve gerici güçlere karşı savaşında önemli mevziler kazanan Kürt ulusal hareketi, devletin tarihsel korkusunu daha da büyütmüştür.” İfadelerini kullandı.
“Efrin ve Menbiç’e dönük işgal saldırısı Kobane direnişinin fedakarlık, kahramanlık ve dayanışma ruhuyla geri püskürtülmelidir. Başta işgalci saldırılar olmaz üzere faşist TC devletinin her türden saldırı politikasına karşı ortak mücadele esas alınmalı, devrimci ısrar ve irade büyütülmelidir. Gün, Kürt halkıyla dayanışmayı yükseltme günüdür. Gün, faşist işgal ve saldırılara karşı devrimci inanç ve kararlılıkla direniş günüdür!” ifadeleri ile açıklamasını sonlandırdı.
Devrimci Parti: Dün Kobane, Bugün Efrin!
Birleşik Devrimci Parti “AKP-IŞİD faşist güçlerinin Efrin halkı üzerine savaş uçaklarıyla bombalar yağdırmasını ve karadan soktuğu çeteleri, birleşik direnişimizle Kobane’de nasıl püskürttüysek, bugün Stalingrad ruhu ile Efrin’den püskürteceğiz.” dedi.
Yapılan açıklamada “Efrin saldırsı başlayan bir iç savaşı yükseltmek ve durdurulamaz noktalara getirmek demektir. Efrin’de yaşayan Kürtler, Araplar Türkiye de yaşayanlardan farklı değerlendirilemez. Bu freni patlamış kamyon misali gidişat, Türkiye’yi onarılması güç bir sürece sokmaktadır. Emperyalist devletlerden aldığı destek ile daha da saldırganlaşan Erdoğan halklarımız karşısında hesap verecektir.” ifadeleri yer aldı.
Açıklama “Şimdi bütün halklarımızla, Kobane serhildanın da nasıl sokaklara çıktıysak, Efrin için ‘No Pasaran’ diyerek sokaklara çıkmalıyız. Avrupada yaşayan Ortadoğu halkları ve ilerici güçler Efrin’e sahip çıkmalıdır. Bizler milyonlarız egemenlerin savaşlarında ölmeyeceğiz, öldürmeyeceğiz.” ifadeleri ile son buldu.