Gazi ve Ümraniye katliamlarının 25’inci yıldönümü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada gerçekleştirilen katliamlar için “Aradan tam 25 yıl geçti. Toplam 23 kişinin yaşamını yitirdiği, 408 kişinin yaralandığı ve sonrasında Ergenekon davası sanıkları ile bağlantıları ortaya çıkan, davadaki bir gizli tanık tarafından, katliam talimatının JİTEM kurucusu Veli Küçük tarafından verildiği, 10 kişilik bir kontrgerilla timi tarafından gerçekleştirildiği açıklanan Gazi ve Ümraniye katliamlarına ilişkin açılan davalar kapatıldı ama gerçek sorumlular yargılanmadılar, cezalandırılmadılar” denildi.
Ümraniye katliamı ile ilgili dosyasının Yargıtay tarafından verilen bozma kararı üzerine 2018 yılında yeniden görülmeye başlandığı hatırlatılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Ancak 24 yıl sonra bırakın delillere ulaşmanın mümkün olamayacağını, müştekilerin, tanıkların hatta sanıkların bir kısmına ölüm ve benzeri nedenlerle ulaşılması mümkün olmadığından, dava bu kere de ayrıca maddi imkânsızlıklar nedeniyle zor durumda. Nitekim yapılan ilk üç duruşmada kimi sanık ve kimi müştekilerin dinlenmesi dışında anlamlı bir yargısal işlem yapılmadı. Tüm bu olumsuzluklara ve cezasızlık tutumuna karşı; Gazi ve Ümraniye katliamı ailelerinin, bu katliamlarda tehdit edilen Alevilerin ve muhalif kesimin adalet isteminin, adalet beklentisinin, adalet mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz.
İnsan hakları savunucuları olarak Gazi ve Ümraniye katliamları ile gerçek yüzleşmenin, hesap sormanın ve adaleti sağlamanın saldırının bütün kontrgerilla bağlantılarının ortaya konması ve başta dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakan Tansu Çiller, ‘1000 operasyon’un sahibi dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Veli Küçük, Osman Gürbüz, Mahmut Yıldırım olmak üzere siyasi sorumluların da yargılanması ile sağlanabileceğine inandığımızı kerelerce söyledik, bir kez daha tekrar ediyoruz.
Gazi ve Ümraniye katliamları bir insanlığa karşı suçtur, zamanaşımı söz konusu edilemez, devlet gücü kullanılarak işlendiğinden bu suçu işleyenleri açığa çıkartacak etkili yöntemlerle soruşturma ve yargılama yapılmasını gerektirir. Bu nedenle, bir kere daha yargı kurumlarını ve siyasi iktidarı adaleti sağlamak üzere görevlerini yapmaya ve insanlık değerlerine sahip herkesi, yeniden açılan Ümraniye Katliamı Davası’nın 14 Nisan günü Anadolu Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmasına katılmaya ve ailelerin adalet talebine ses vermeye çağırıyoruz.