Uluslararası Af Örgütü tarafından yayımlanan raporda, “Binlerce tutuklu ve hükümlünün PKK lideri Abdullah Öcalan’ın talebi doğrultusunda Kasım 2018’de açlık grevine gitti” ifadesine yer verilirken edilirken 8 yıl sonra Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin ardından bu eylemin sonlandırıldığı hatırlatıldı.
Af Örgütü, barışçıl eylem olarak nitelediği açlık grevi süresi boyunca yaşanan insan hakları ihlalleriyle ilgili kendilerine çeşitli ihbarlar ulaştığını vurgularken mahkumların eylemleri dolayısıyla çeşitli disiplin cezalarına çarptırıldığına vurgu yaptı.
Uluslararası Af Örgütü’ne gelen ihbarlar arasında ayrıca açlık grevinde bulunanlar ile dayanışma amaçlı protesto düzenleyenlerin polis müdahalesine maruz kaldıkları bilgisi de vardı.
Açlık grevinde bulunanlar ile dayanışma amaçlı protesto eylemi gerçekleştirenlerin polis müdahalesine maruz kaldığı da örgüte gelen ihbarlar arasında yer aldı.
Raporda “Barışçıl gösterilerin engellenmesi, eylemcilerin eylem hakkının, ifade özgürlüğünün ve barışçıl toplantı hakkının çiğnenmesi anlamına gelmektedir” ifadesi yer aldı.
Raporda Türkiye hükümetine yönelik bir dizi öneri de yer aldı.
Öneriler arasında daha önce açlık grevi eylemine giden mahkumlara yönelik devam ettiği öne sürülen cezalandırıcı nitelikteki disiplin uygulamalarının kaldırılması ve infaz yasasında yer alan disiplin cezalarının yeniden gözden geçirilmesi talep ediliyor.
UAÖ bunun haricinde açlık grevini sonlandırmış mahkumların yeterli sağlık hizmetlerine erişimi ve konusunda uzman sağlık personelleri tarafından tedavileri yönünde bir öneride bulunuyor.
Örgüt ayrıca Türkiye’de bazı hapishanelerde kimi mahkumlara uygulandığı öne sürülen battaniye yasağının da kaldırılmasını istiyor.
UAÖ’nün raporunda Türkiye’ye yönelik yer alan son önerisi ise İmralı’daki F tipi yüksek güvenlikli kapalı cezaevindeki tüm mahkumların akrabaları ve avukatları tarafından ziyaret edilmesinin düzenli olarak sağlanması ve mahkumların dış dünya ile iletişimine izin verilmesi yönünde.(Independent türkçe)