Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve çok sayıda Tabip Odası’nın yöneticisi, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın sarayın talimatı ve saray medyasının siyasi linçi sonucu tutuklanmasına tepki gösterdi.
TTB önünde yapılan açıklamada konuşan TTB II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, Şebnem Korur Fincancı’nın, iktidar eliyle çarpıtma, kara propaganda ve dezenformasyon süreci işletilerek hedef gösterildiğini ve tutuklandığını vurguladı.
Fincancı’nın gözaltına alınmasının ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yaptığı açıklamayla iktidarın niyetini ortaya koyduğunu vurgulayan Ökten, “Bu niyet, sağlık alanında izlenen halk sağlığı karşıtı ve piyasacı politikalara karşı aktif bir muhalefet yürüten TTB’nin denetim altına alınması ve susturulmasıdır. İktidarın niyeti, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın üzerinden TTB ve tabip odalarına baskı uygulamak, seçilmiş meşru yönetimimizi görevinden almaya çalışmak, keyfi bir yöntemle hem bizi hem de tüm toplumu sindirmektir” dedi.
TTB’nin pandemi sürecinde gerçekleri ortaya koyduğunu, emeğine sahip çıktığını, sağlık sisteminde yaşananları gün yüzüne çıkardığını ve toplumun sağlık hakkı için mücadele ettiğini vurgulayan Ökten, bu nedenle sık sık hedef gösterildiklerini hatırlattı. Ökten, Türk Tabipleri Birliği’nin Erdal Atabek ve Nusret Fişek’lerden bu yana çeşitli baskılara ve saldırılara maruz bırakıldığını ancak ilkelerinden vazgeçmediğini, susmadığını vurguladı.
Toplumun sağlık hakkını her zamankinden daha çok savunmaya devam edeceklerini kaydeden Ökten, sarayın yargı eliyle TTB yöneticilerinin görevden alınması talimatına şu yanıtı verdi: “Görevimizin başındayız. Aydınlık günlerin, sağlıklı bir toplumun tesisi yolunda, sağlık sisteminde yaşanan krize de demokrasiye vurulan darbelere de sessiz kalmayacak, mücadelemizi sürdüreceğiz. Dün giderlerse gitsinler dediklerinde de haykırdık yine haykırıyoruz: Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz.”
‘Bu karanlığı hep birlikte dağıtacağız’
Açıklamada Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Mersin, Diyarbakır, Muğla Tabip Odası yöneticileri ile TTB Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Erbaş da söz aldı.
Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Muharrem Baytemür, hekimlerin hakları, halkın sağlık hakkı, demokrasisi için mücadeleyi sürdüreceklerini söylerken, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç, Fincancı üzerinden başlatılan linç kampanyasının TTB başta olmak üzere tüm meslek örgütlerini hedef aldığına dikkat çekti. Bu dönemde savunma ve dayanışmanın önemini işaret eden Oruç, “Bu karanlığı hep birlikte dağıtacağız” dedi.
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ceylan Özkan, TTB’nin pasifize edilmek istendiğini belirtirken, Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Nasır Nesanır, saldırının sadece Dr. Şebnem Korur Fincancı ve TTB’ye değil, tüm topluma olduğunun altını çizdi.
Eylemde, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan da söz aldı. Şebnem Korur Fincancı’nın her zaman yaşamdan yana olduğunu, evrensel insan hakları değerlerini benimsediğini belirten Turan, bilimsel bilgiyi halkla paylaştığını söyledi, “Biz kendisinin tanığıyız. Mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Tufan Kumaş, TTB’yi savunmaya sürdüreceklerini belirtti. Muğla Tabip Odası Başkanı Dr. Cafer Şahin ise, iş cinayetlerini kader inancına bağlayan, toplumu ve basını sansür yasasıyla susturmaya çalışan bir iktidarın Dr. Şebnem Korur Fincancı ve TTB üzerinden tüm meslek örgütlerine yönelmeye çalıştığını dile getirdi.
‘Daha önce de denediler başkanlarımızı görevden almayı başaramadılar’
TTB Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Erbaş, TTB Merkez Konseyi hakkındaki soruşturma sürecine ilişkin bilgi verdi. TTB Merkez Konseyi’ne yönelik soruşturmanın savcılığın ilk gün hazırladığı basın bilgi notunda yer aldığını hatırlatan Erbaş şunları söyledi: “Hukuk sisteminin anormalleştirilmesinden dolayı kamuoyunca normal algılanan bir durum var. Tekrar hatırlatalım: TTB’nin bir kanunu var. Bu kanuna göre TTB’ye kayyum atanamaz, böyle bir hukuki dayanak yok. Mevcut soruşturmaya ilişkin henüz resmen tebliğ edilen bir belge yok. Belgeyi gördüğümüzde daha sağlıklı bilgi verebiliriz. Ancak şu unutulmamalı: Önceki dönem başkanlarımız Dr. Nusret Fişek ve Dr. Füsun Sayek için de, Gezi Direnişi dönemindeki tabip odaları yöneticileri için de, ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ diyen Merkez Konseyi üyeleri için de görevden alma soruşturmaları açılmış ancak nihayete ermemiştir.”