HDP Hukuk Komisyonu, Kobanê Davası’nda tahliye kararı verilen hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un, tutukluluk kararı olan bir diğer dosyadan da infazın ertelenmesi kararı verilerek serbest bırakılması ve tedavi edilmesi çağrısı yaptı. Çevik Bir’in aynı hastalıktan tahliye edildiğine dikkat çeken avukatlar, “Tuğluk’un tahliye edilmemesi kanunun ayrımcı uygulanması olacaktır” dedi.
HDP Hukuk Komisyonu ve Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un avukatı Serdar Çelebi, Kobanê Davası’nda Tuğluk hakkında verilen tahliye kararına ilişkin HDP Diyarbakır İl Örgütü’nde basın toplantısı düzenledi. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, Tuğluk’un Aralık 2016 bu yana tutuklu olduğunu ve cezaevinde iken yakalandığı demans hastalığıyla uzun süredir mücadele ettiğini söyledi. Eren, Tuğluk’un sağlık durumuna dikkat çekerek, tahliye edilmediğini belirtti. Kobanê Davası’ndan tutuklu bulunan Tuğluk hakkında 15’inci duruşmada tahliye kararı verildiğini belirten Eren, “Sayın Aysel Tuğluk dava dosyasına sunulan ve Tuğluk’un tek başına hayatını idame etme durumunu ortadan kaldıran aşamayı gösteren çok sayıda rapor, TİHV ve İstanbul Tıp Fakültesi bilimsel mütalaaları, cezaevi hükümlü dışı bırakma kararları, hastalığın geldiği kritik aşamayı gösteren reçeteler, yanına kalan arkadaşların yazdığı beyanlar ve benzeri çok sayıda bilimsel veri gözardı edilerek, müdafilerce ‘sanığın rahatsızlığının savunmadan kaçma argümanı olarak kullanılmasından duyulan vicdani rahatsızlık üzerine’ şeklinde ara karar tesis ederek, tahliye karar vermiştir” diye konuştu.
Hasta siyasi tutukluların durumuna dikkat çeken Eren, “Vicdandan değil, hukuktan ve etikten uzaklaşan bir dönem yaşamaktayız. Son dönemlerde cezaevlerinden çıkan tabutlar, ara kararda bahsi geçen vicdan merhumunun artık kalmadığının özetidir” dedi. Kürt siyasetçi ve HDP’lilere yönelik vicdanların kabul etmeyeceği bir tutum olduğunu dile getiren Eren, “Sayın Tuğluk’un bir cezaevi hücresinde tutulmadan, insan onuruna uygun şekilde tedavi edilmesine dair geldiğimiz aşamayı tekrar kamuoyunun vicdanına sunuyoruz” dedi.
28 Şubat davasından müebbet hapis cezası verilen Çevik Bir’in demans hastalığı nedeniyle tahliye edilmesini anımsatan Eren, “Aynı hastalık nedeniyle verilen iki zıt karar, aynı zamanda Tuğluk’un temsil ettiği Kürtlere ve siyasi kitleye gösterilen hukuksuz ve ayrımcı yaklaşımın göstergesidir” dedi.
Tuğluk’un bir an önce tahliye edilerek, sağlıklı koşullarda tedavi edilmesi çağrısı yapan Eren, “Hükümetin, yargının, ATK’nin ayrımcı tutumdan vazgeçmesi, kadın örgütleri başta olmak üzere, hukuk ve sivil toplum örgütlerini, kamuoyunu duyarlılığa davet ediyoruz” dedi.
Aysel Tuğluk’un avukatlarından Ezgi Güngördü, gazetemize açıklama yaptı. Kobanê Dosyası mahkemesi Aysel Tuğluk’a konulan demans teşhisi sebebiyle Tuğluk’un yeniden ATK’ye sevkini istedi ve savunma yapıp yapamayacağının cevaplanmasını istediğini belirten Güngördü, “ATK mahkemeye sunduğu raporda, Tuğluk’un demans hastası olduğunu ancak kısmi savunma yapabileceğini belirtti. Yani aslında savunma yapamaz dedi. Çünkü Türkiye hukukunda kısmi savunma diye bir müessese yok. Ancak mahkeme bu durumu lehe yorumlamak yerine, savunma yapabileceği yönünde yorumladı. Bir önceki duruşma periyodunda Sayın Tuğluk’un kimlik tespitini dahi veremediğini görmesine rağmen bu duruşmada zorla savunmasını almaya çalıştı. Bu durumun işkenceyle sorgu alma yasağı kapsamında olduğunu belirttik ve bu tutuma itiraz ettik. Ancak mahkeme tüm itirazlarımızı reddetti” ifadelerini kullandı.