Bizimle iletişime geçin

Kültür-Sanat

Patika’nın kitaplığı: Yeni çıkanlar

Yeni çıkan kitaplardan kısa bir derleme

Beyaz Köleler / Son Sesler – Elbruz Aksoy

“Beyaz Köleler Osmanlı coğrafyasının farklı birçok şehir ve kasabasının çok dilli, çok kültürlü kalabalık aileleri içinde onlara verilen çiçek isimlerine alışamadan, takılıp düştükleri süslü kıyafetleri içinde, sahiplerini güldüren kırık Türkçeleriyle ve namaz kılarken mırıldandıkları bozuk Arapçalarıyla her geçen gün Osmanlılaşırken, ellerinde büyüttükleri bir nesli de sessizce kendilerine benzetiyorlardı.”

Elbruz Aksoy’un kitabı, her şeyden önce büyük bir yüzleşme calışması: Türkiye’deki kölelik “geleneği” ile, kitaba adını veren Beyaz Köleler olgusu ile yüzleşme… Genellikle unutulan, unutulmak istenen veya “bir tür hizmetçilikti” diye yumuşatılan kölelik, nasıl bir sınıfsal-toplumsal ilişki ağı içinde ortaya çıkmış, kurumlaşmıştı? Nasıl bir anlatıyla meşrulaştırılıyordu? Başta “cariyeler,” köleler nasıl bir toplumsal cinsiyet rejimine ve cinsel sömürüye tâbi idiler?

Çarlık Rusya’sının, Osmanlı’nın son devirlerinde ve 1864 Çerkes Sürgünü sonrasında kölelik nasıl evrildi? İttihat Terakki, Çerkes Ethem ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti, kölelerle “ne yaptılar”? Ve sonunda, kölelik nasıl sona erdi, nasıl izler bıraktı, nasıl hatırlandı ve unutuldu?

Beyaz Köleler, Türkiye’nin toplumsal tarihinin gizli saklı olgusu hakkında kapsamlı bir araştırma.

Kitabın tanıtım bölümünden

Künye: Beyaz Köleler / Son Sesler, Yazar: Elbruz Aksoy

İletişim Yayınları, 320 Sayfa

Ah Struga! – A. Sırrı Özbek

İnsan hayatı aslına bakarsanız aldığı cesaretli kararların bir toplamı değil midir? Sonunda hayat da verilen kararlar doğrultusunda akıp gider ve insan verdiği kararların sonucuna göre yaşar.”

Balkan kenti Struga’da kendi halinde, gündelik olanın sıradanlığında geçen hayatlar, İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle bozulur. Havası, suyu ve doğası mutluluk saçan bu kentte artık düşman postallarının sesleri duyulmaktadır. Yunus ve ailesinin hayatı da yaşananlara paralel olarak bozulmaya başlar. En sonunda Yunus, yaşanan tüm bu zorbalığa dayanamayacağını hisseder ve özgürlük mücadelesi veren Partizanlara katılır. Böylece bu zamana kadar sadece aşk ve huzurla dolu olan hayatı birdenbire bir mücadeleye, var olma savaşına dönüşür.

Sırrı Özbek, Ah Struga!’da, zorbalığa karşı kendi olmanın, savaşa karşı barışın, güce karşı dayanışmanın önemini gösteren bir hikâye anlatırken, acıyla yoğrulmuş bir coğrafyanın da sesi oluyor.

Kitabın tanıtım bölümünden

Künye: Ah Struga! , Yazar: A. Sırrı Özbek

İletişim Yayınları, 217 Sayfa


Kırık Beyaz – Can Gürses

“ben insanın alınyazısı kadar karayken sen Tanrı’nın el yazısı kadar beyazsın nasıl olsa zamanımız bir, bırak, vücutlarımız iki kalsın”

Can Gürses, En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın’ın ardından kaleme aldığı ikinci romanı Kırık Beyaz’da Kuzgun’un masalını anlatır. Can alıcı bir karar almak üzere olan Kuzgun, karşısına çıkıveren gökkuşağının her bir renginde hayatının bir dönümünü görür. Okur da Kuzgun’la beraber kendisini gerçekçi bir masal diyarında bulur. Bu diyar okuru en çok da “son Beyoğlu”na çıkarır. Anlatılan tarih 1990’lar olsa da Beyoğlu’nun son güzel demlerinde geçen roman, uzak bir hayal hissi yaratır. Can Gürses’in bütün romanlarında olduğu gibi Kırık Beyaz’da da üslup en az hikâyenin kendisi kadar hayatidir; cesur, bambaşka ve çokseslidir.Renklerden geçtikçe siyaha sürüklendiğimiz bu dünyada beyaz kalmanın, iyiliğin, saflığın mümkün olup olmadığını sorgulayan Kırık Beyaz’a Ekin Urcan, metinlerle ruhdaş tondaki çizimleriyle yoldaşlık ediyor.

Kitabın tanıtım bölümünden

Künye: Kırık Beyaz, Yazar: Can Gürses

Ayrıntı Yayınları, 256 Sayfa



Ekim 2024
PSÇPCCP
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031 

Daha Fazla Kültür-Sanat Haberler