20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde aralarında 23 demokratik kitle örgütü, hapishanelerdeki çocukların durumuna dikkat çekmek için ortak bir basın açıklaması yayınladı.
31 Ekim 2021’de Türkiye hapishanelerinde bin 347 tutuklu çocuk bulunduğu belirtilen açıklamada, 566 hükümlü çocuğun ise cezalarının Covid-19 izniyle hapishane dışında infaz edildiği kaydedildi. Tutuklu çocukların, çocuk ve gençlik kapalı hapishanelerinde ya da yetişkin kapalı hapishane kurumlarının çocuk koğuşlarında tutulmaya devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (BMÇHS), bir çocuğun tutuklanmasının başvurulacak en son yöntem olması ve bunun en kısa süreyle uygulanmasını devletlere bir yükümlülük olarak verirken Türkiye’de tutuklu çocukların sayısı, tüm zamanlarda hükümlü çocuklardan daha fazla olmuştur ve çocuklar, kimi suç tiplerinde veya kanun yollarına giden dosyalarda çok uzun süre tutuklu yargılamalarla karşılaşmaktadır” denildi.
Çocuk Koruma Kanunu’nun öngördüğü koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suçla ilişkilenen çocuklar hakkında da uygulanmasını düzenlediği ifade edilen açıklamada, buna karşılık çocukların yeterli risk ve ihtiyaç analizi yapılmaksızın ve etkin tedbirler uygulanmaksızın tutuklandığı söylendi.
Çocuklar için derhal harekete geçilmesi çağrısı yapan 23 demokratik kitle örgütünün açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Tutuklamanın başvurulması gereken son yöntem olduğu ve kısa süreyle uygulanması gerektiğine dair bağlayıcı düzenlemelere uyularak tutuklu çocuklar, güvenli bir şekilde tahliye edilmeli ve haklarında koruyucu ve destekleyici tedbirler uygulanmalıdır.
Çocukların bir daha suçla ilişkilenmemesi için yaşamdan soyutlanarak hapsedilmeleri yerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’yla sivil toplum örgütleriyle, alanda faaliyet gösteren meslek örgütleriyle ve elbette çocuklarla ortak çözümler aranmalı, çalışmalar yürütülmelidir.
Tahliyeleri tamamlanana kadar çocukla, tecridin doğurduğu olumsuz etkilerden korunmalıdır. Ailelerine, arkadaşlarına, avukatlarına, sivil toplum örgütlerine, bağımsız denetim mekanizmalarına, eğitim ve oyun materyallerine, sağlıklı gıdaya ve sağlık birimlerine erişimlerinin önündeki engeller kaldırılmalı ve çocuklar buralara erişmeleri için desteklenmelidir.
Çocukların üstün yararı ve iyilik hali adalet sisteminin her aşamasında gözetilmeli, çocuk tutuklularına kalıcı olarak son verilmelidir. Tutuklama yerine risk ve ihtiyaçlara göre geliştirilecek adli kontrol uygulamaları ile çocukların korunması ve desteklenmesi sağlanmalıdır. Hükümlü çocuklar için cezalandırıcı uygulamalar dışında hapsetmenin alternatifleri, salgın önlemlerinden sonra da asıl yöntem haline gelmelidir. Bir çocuğu hapsetmenin onarıcı hiçbir yönü yoktur.”
İmzacı kurumlar şöyle: Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çocuk İşçiliğini İzleme ve Önleme Derneği, Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim, Genç Düşünce Enstitüsü, Görülmüştür Kolektifi, Hak İnisiyatifi Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, İzmir Barosu, Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İstanbul Şubesi, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği, Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolu, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı.