Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi ’ne yönelik IŞİD’in bombalı saldırısıyla yaşanan katliamın 110’uncu ayı vesilesiyle 10 Ekim Barış Derneği Ankara Garı önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili İbrahim Akın, DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Mertcan Titiz, DEM Parti Ankara İl Örgütü ve bileşenleri ve STK’lar katıldı. Açıklamada üzerinde “10 Ekim Barış Derneği” yazılı pankart açılırken “Bijî Wekheviya Gelan” ve “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları atıldı.
‘Bu ülkenin ihtiyacı olan savaş, ölüm değil’
10 Ekim Derneği Başkanı İhsan Kocabıyık İnsan Hakları Günü vesilesiyle bir araya gelerek açıklama yaptı. 110 ay önce en temel insanlığın yüzyıllardır biriktirdiği barış talebine karşı saldırı gerçekleştirdiğini anımsattı. İhsan Kocabıyık, “Eşitlik isteğimiz yok sayıldı. Demokrasi isteğimiz yok sayıldı, görmezden gelindi ve gasp edildi. Bu isteklerimiz kanla örtüldü. Bu kanla örtülmeyi ne yazık ki bugün de yaşıyoruz. Eli kanlı cihatçı örgütleri alkışlayanlar bunları 110 ay önce bu toprakları bu alanı nasıl kana buladıklarını, nasıl yaşam hakkımızı gasp ettiklerini bir kez daha hatırlasınlar. Bu ülkenin ihtiyacı olan savaş, ölüm değil. Bu ülkenin ihtiyacı olan baskı otorite şahlık, tek adamlık, faşizm değil. Bu ülkenin kardeşliğe, yaşam hakkına saygı duyulmasına ve barışa ihtiyacı var. Bizim bu talebimiz kendimize ait bir talep değildir. Bu topraklarda yüzyıllardır sürdürülen mücadelenin bir sonucudur. Bu talebimize kulak vermek dikkate almak zorundasınız” dedi.
‘Bir adım bile geri atmayacağız’
“Asla adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diyen İhsan Kocabıyık, “Biz 10 Ekim katliamının gerçek failleri ortaya çıkıncaya, gerçek failleri bulununcaya, açıklanıncaya kadar devletin hangi kirli ilişkileri bu katliamın arkasında bilininceye kadar bunun peşindeyiz. Bir adım bile geri atmayacağız. Çünkü 110 ay önce burada kaybettiğimiz kardeşlerimizin miraslarına sahip çıkacağız. Biz o borcu adalet mücadelesiyle, barış mücadelesiyle tamamlamaya mecburuz. Bunu yapmaktan bir gün bile imtina etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Bizi yaralayan faillerin cezasızlık politikasıyla ödüllendirilmesidir’
İnsanlığa karşı işlenen suçların her daim cezasızlıkla sonuçlandığına dikkati çeken DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz, “Biliyoruz ki bu topraklarda her zaman savaşın ezici çoğunluğunu yakıcı yönünü hep beraber deneyimledik. Ve bu savaş politikalarına karşı bu yok etme, inkar, imha politikalarına karşı her zaman, her yerde direnişi büyüten, mücadeleyi büyüten ve bununla birlikte barışın sesini mümkün olduğunca yükselten bir kesim, onurlu insanlar hep vardı. Ancak bu onurlu insanların mücadelesi ve direnişi her zaman karanlık bir güç tarafından, karanlık kesimlerce bastırılmaya çalışıldı. 10 Ekim Gar katliamı da o kara tarihlerden, o kara günlerden biridir. Barış, demokrasi, özgürlük diyenlerin sesi, IŞİD gibi karanlık çeteler tarafından vahşice bir katliamla kısılmak istendi. Ancak bizi yaralayan taraf sadece bu değildir. Aynı zamanda bu insanlığa karşı işlenen bu suçun cezasız bırakılması faillerin yargılanmaması ve onlara alan cezasızlık politikasıyla ödüllendirilmesidir. Suruç, 10 Ekim katliamında her ne kadar insanlar bir düş yolculuğuna çıksalar da, bir barışa, bir umuda vesile olmak için mücadeleler için bir araya gelmiş olsalar da o karanlık zihniyetin perdesi yine de başkaca arkadaşları mücadelesiyle aralanmaya ve yükseltilmeye devam edildi. Görüyoruz ki barış isteyenler onurlu barışı savunanlar, demokrasi ve özgürlüğe tutunanlar her yerde bu sesi yükseltmeye devam ederken bu karanlık bir şekilde birileri tarafından devam ediyor” diye belirtti.
‘Umudu büyütmeye devam edeceğiz’
Sümeyye Boz, mücadeleyi büyüteceklerini şu sözler ile anlattı; “Orta Doğu’da ve Türkiye’de Kürdistan’da barışın umudunu büyütmek isteyenler yine başkaca çetelerle önleri kesilme bu ses kısılmaya çalışılıyor. Dün olduğu gibi bugün de barışı savunanlar, onurlu barış için mücadele edenler, özgürlüğe, Kürt sorununa, demokratik çözümü savunanlar, nasıl ki seslerini yükselttiler ve bu mücadeleyi bırakmadılarsa bugünden itibaren de bugünden sonra da devam edecekler. Kürt sorununa demokratik çözümün Orta Doğu’ya, Türkiye ve Kürdistan’a her yere barışı ve özgürlüğü aşılamaya devam edene kadar da bu mücadele bu mücadeleyi sırtlayanlar, omuzlayanlar, omuz omuza verenlerle devam edecek daha büyüyecek. Ve bu direnişi, bu umudu selamlamaya, büyütmeye de devam edeceğiz. Bu mücadele uğruna düşenleri, dövüşenleri de bir kez daha minnetle anıyorum” ifadelerine yer verdi.
