2019 yılının Temmuz ayında da Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı bir rapor hazırlamış ve BBC Türkçe, DW Türkçe, VOA, Sputnik Türkiye, Euronews Türkiye gibi uluslararası yayın kuruluşlarında çalışan Türkiyeli gazetecileri, yaptıkları haberler ve sosyal medya paylaşımları üzerinden hedef gösterip Evrensel, Birgün, Yeni Yaşam, T24, Bianet, Artı Gerçek gibi pek çok yayın kuruluşuna ait haberlerin sosyal medya üzerinden paylaşılmasını da suç olarak göstermişti.
Yeni Akit’in yaptığı bu haber üzerine medya ombudsmanı Faruk Bildirici, ARTI TV canlı yayınına bağlanarak, Nazım Alpman’la Gün Başlıyor programında bir değerlendirme yaptı. Bildirici, “Ne yaparlarsa yapsınlar haber vermedikleri için ve insanların da doğal olarak habere ihtiyaçları olduğu için alternatif medya ister istemez büyüyor” dedi.
“Aslında çok şaşırtıcı değil Yeni Akit’in böyle bir şey yapması çünkü yaptıkları bir gazetecilik faaliyeti değil” diyen Bildirici, şöyle devam etti:
“Daha önce de maalesef buna benzer defalarca örnekler sergilediler. Habere baktım. ‘Acaba herhangi bir araştıma ya da kamu kuruluşu bir araştırma yapıpı rapor mu yayınladı da bunlar böyle eleştirel bağımsız medya kuruluşlarını bazı kategorilere ayırmışlar’ diye, hayır. Haberde ‘Akit’in yaptığı araştırmaya göre’ diyor ve sonra da ‘bunlar ortaya çıktı’ diyor. Yani tamamen hüküm içeren, yargı belirten bir haber yapmışlar.
Haber kuruluşlarını bir takım suç örgütleriyle ilgili kuruluşlar haline getirmişler. Bu şaşırtmıyor. Şundan dolayı: Tayyip Erdoğan ne zaman ‘virüs medyası’ tanımı yaptı, ‘evet, bu bir itirraf’ dedim. Çünkü her ne kadar yaygın medyanın yüzde 90’ını ele geçirip kontrol altına alsalar da alternatif medya büyümeye ve etki alaını büyütmeye başladı diye düşünmüştüm. Akit’in haberi de bunu kanıtlıyor. Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar haber vermedikleri için ve insanların da doğal olarak habere ihtiyaçları olduğu için alternatif medya ister istemez büyüyor. Üstelik artık yeni teknolojik olanaklar var; internet ve dijital mecralar gibi. Milyonlar olmadan, gazete, televizyon kurmaya gerek kalmadan böyle şeyler yapılabiliyor.
“Hatırlarsın, SETA, bu siyasi iktidarın araştırma şirketi görünümlü kuruluşu, geçen yıl yine benzer bir rapor hazırlamıştı. Orada da bu kuruluşlar ‘hain’ olarak nitelendirilmişti. Bu da onun bir uzantısı. Buradan nereye varacaklar? Sanıyorum önümüzdeki dönemde daha da baskıyı artıracaklar. RTÜK bir yandan cezaları yağdıracak, çok hızlı erişim engelleme kararları gelecek, Basın İlan Kurumu basılı gazetelere cezaları artıracak; böyle şeyler olacak. Fakat yine de ben umutluyum. Çünkü ne kadar baskı yaparlarsa yapsınlar, insanlar artık buralara yöneldi. Düşünebiliyor musun, mesela seçim gecesinde televizyon kanallarının hepsinin toplamından daha fazla reyting alıyor Fox TV. Neden? Çünkü haber veriyor. Ya da bir tartışma olduğunda, bir sorun ortaya çıktığında sizin gibi kanallara başvuruluyor. Neden? Diğer tarafta haber verilmiyor. Son olarak, siyasilere yapılan saldırılar ya da Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanın’nın biribirne girmesi oralarda görünmüyor.
“ABD’de bir araştırma yapıldı, Trump’ın 4 yılda ne kadar yalan söylediğiyle ilgili, 30 bin küsur filan çıktı. Bizde de yönetenler araştırılırsa benzer sonuçlar elde edilebilir. Ama yalan bir yere kadar. İnsanlar gerçekleri yaşıyor, yalanları değil.”
