Urfa 2 No’lu T Tipi kapalı Hapishanesi’nde hak gaspları ve psikolojik baskılar her geçen gün artıyor. En temel ihtiyaçlar karşılanmıyor. 2 No’lu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde bulunan kadın siyasi tutsaklar hapishane yönetimi tarafından uygulanan baskı ve hak gasplarını anlattılar
En temel insani ihtiyaç olan su ihtiyacının 1 haftayı aşkın süredir karşılanmadığını, gün içerisinde dört veya beş dakika, verilen suyun da kirli olduğunu belirten kadın tutsaklar; 10 kişilik koğuşta 28 yetişkin ve 3 çocuk ile kaldıklarını dile getirdi. İçlerinde 1 yaşında astım hastası bir bebeğin bulunduğu koğuşta kalabalığa rağmen koğuşun ve kişisel temizliğin karşılanabileceği miktarda su verilmiyor.
Gün boyu süren su kesintisi hakkında bilgi edinmek isteyen tutsaklara ise hiçbir bilgi verilmiyor.
Geçtiğimiz haftalarda kirli su yüzünden zehirli, kanamalı ishal vakalarının yaşandığını ve yeterli müdahalenin yapılmadığını aktaran tutsaklar; artık hiç su verilmediğinden muhtemelen bulaşıcı hastalıkların her an çocuk ve tüm koğuşta görülebileceğini, ayrıca koğuşlarda çeşitli hastalıkları olan tutsakların da bulunduğunu ve yazında su verilmemesinin büyük bir insan hakkı gaspı olduğuna vurgu yapıldı.
Tutsaklar su sıkıntısının yanı sıra ilaç sıkıntısının da yaşandığına dikkat çekerek, revire düzenli çıkarılmadıklarını, çıkarıldıkların da ise kota uygulandığını belirtti. Ayrıca daha önce olmayan bir uygulama olarak ilaç karşılığında kişilerin imzasının istendiğini, bu uygulamayı kabul etmedikleri için 1 aydır ilaç alamadıklarını aktardı.
Tutsaklara eski son kullanım tarihi geçmiş aşı kullanıldı
Düzenli ilaç kullananların ve çocukların bulunduğu koğuşta sularında verilmemesi sağlık sorunlarını boyutlandırıyor.
Geçtiğimiz günlerde hapishane yönetiminin devlet ödeneği olarak aşı alımı için verilen 15 milyar TL’yi aşı alımı için kullanılmadığını, eski ve tarihi geçmiş aşıların tutuklu ve hükümlülere kullandığı ortaya çıktı.
Bunun üzerine yönetim hapishane doktorunu hedef alarak tutsaklar tarafından şikâyet edilmesi için gardiyanlar aracılığıyla baskı uygulamaya başladı.
24 saat, havalandırma ve koğuş içerisinde bulunan kameralarla izleme yapıldığını aktaran tutsaklar bu uygulamanın özellikle kadın tutsaklar üzerinde işkence aracı olarak kullandıklarını dile getirdi.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde haberleştirilen tutsaklara verilen cezaların uygulama biçimi de hak gasplarından bir tanesi.
Ceza infaz müdürü tarafından, keyfi ve ağırlık derecelerine göre işleme konularak ve ailelere yalan yanlış bilgilere verilerek tamamen hukuka aykırı biçimde tutsakların hakları gasp ediliyor.
Kaynak/ Özgür Gelecek