Hak ihlalleri, kötü çalışma koşulları, iş cinayetlerini protesto ettikleri için tutuklanan inşaat işçilerinin duruşması Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görülmeye başlandı.
İş cinayetleri, kötü çalışma koşullarına ve hak ihlallerine karşı eylem düzenledikleri için 2 aydır tutuklu bulunan 26 İstanbul Havalimanı işçisi ile 5 sendika yöneticisi hakim karşısına çıkıyor. Gaziosmanpaşa Adliyesi 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşma öncesi açıklama yapıldı.
Evrensel’in haberine göre eyleme CHP milletvekilleri Kani Beko, Ali Şeker, Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Oya Ersoy, TİP milletvekilleri Erkan Baş ve Barış Atay CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, Emek partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, sendika ve meslek odası yöneticileri, işçilerin aileleri katıldı.
“Tutuklu işçiler serbest bırakılsın” pankartı açan kitle “İnşaat işçisi yalnız değildir”, “İşçiler değil patronlar yargılansın”, “İş kazası değil iş cinayeti” sloganlarını attı.
İşçilerin aileleri de konuştu
İnşaat İş Sendikasıdan Tezcan Acu, “Kötü yaşam koşulları ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı başlatılan isyan haksızca bastırılmış, arkadaşlarımız tutuklanmıştır. Bugün burada tutuklu arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kötü koşullar hala devam ediyor.
Dev Yapı İş’ten Cemal Özden de “52 ölümden daha fazlası var ölümleri saklıyorlar. İnşaat işçisi ya topluca öldüğünde ya da direndiğinde gündem olur, biz ölmek istemiyoruz” diye konuştu. Tutuklu bulunan Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut’un eşi Ayla Karabulut da, “Havaalanında 52 işçi öldü ama hiç bir patron yargılanmadı. Bugün hem işçilerin hem sendikacıların serbest bırakılması istiyorum” dedi.
Tutuklulardan Deniz Aslan’ın kardeşi Muhammed Aslan, “En sevdiğim abimin serbest bırakılmasını istiyorum, arkasındayız” dedi. Özkan Özkanlı’nın annesi Rahife Özkanlı DA “İşçilerin serbest bırakılması için buradayız” derken gözyaşlarını tutamadı.
‘İşçi sınıfı yargılanıyor’
Basın açıklamasını okuyan Haluk Ağabeyoğlu, “Bugün burada aslında tüm bir işçi sınıfı ve emekçiler yargılanıyor. 14 Eylül’de incinmiş onurları, posası çıkmış bedenleriyle kolektif bir öfke yumağı olan işçi arkadaşlarımız seçtikleri temsilcileri ve sendika yöneticisi arkadaşlarımızla 17 maddelik bir talep listesi oluşturdular. O liste patronlar ve onları sözüm ona denetlemekle sorumlu resmi kurumlar hakkında yapılmış kolektif bir suç duyurusudur. İşçi sınıfının bu en örgütsüz, en sahipsiz bölüğünün onur çığlığıdır. Tüm bir işçi sınıfının onur çığlığı… Aynı zamanda direnme ve örgütlenme hakkını kullanma bilinci ve bir sınıf olma yönelimidir. Bugün burada bu yargılanıyor” ifadelerini kullandı.