Resmi olmayan seçim sonuçlarına göre Halkların Demokratik Partisi(HDP)
’nin yüzde 55’in üzerinde bir oy ile aldığı kayyum yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde sabah saatlerinden bu yana yoğun hareketlilik yaşanıyor. Çevik kuvvet polislerinin, zırhlı araçların ve TOMA’ların konuşlandırıldığı belediye önündeki hareketliliğin yanı sıra seçim günü dahi çalışan belediye personeli bugün çalışmalarına çıkmadı. Belediyedeki iş makinelerinin dahi çıkmasına izin verilmeyen Mardin’deki hareketliliğin nedenine dair şu ana kadar resmi bir açıklama gelmedi.
‘Bir şeyleri saklamaya çalışıyorlar’
HDP’nin Mardin Büyükşehir Belediye eşbaşkanı seçilen Ahmet Türk, hem seçim sonuçlarını hem de belediyede yaşanan hareketliliği değerlendirdi.
Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde şu an itibariyle yaşananları değerlendiren Türk, “Şu anda belediyeye girmek çıkma yasak. Makinelerin işe gitmesi de yasaklanmış. Tabi ki; biz şu anda orada neler döndüğünü bilmiyoruz. Ama bu hayra alamet değil. Bir şeyleri saklamaya çalışıyorlar, bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorlar” dedi.
‘Yüzdemiz arttı’
Yoğun baskılar altında bir seçim dönemi yaşandığını dile getiren Türk, “Müdahalelerin olduğu, hukukun ayaklar altına alındığı, demokratik esasların asla bu bölgede yürütülmediği bir seçimi yaşadık. Elbette ki kırsal kesim üzerinde yapılan yoğun baskılar sonucunda belki de istediğimiz sonucu alamadık. Ama buna rağmen baktığımızda 2014 seçimleri ile bu seçimleri mukayese ettiğimizde Mardin özelinde oy kaybımız yok, yüzdemiz de artmış. Ama maalesef birçok ilçemizde belki de biraz bizim de yaptığımız yanlışlar sonucunda 2 ilçemizi kaybettik” diye konuştu.
‘Cevabı vermiş olduk’
Bölgedeki sonuçların kayyum politikalarına bir cevap olduğunu dile getiren Türk, şunları söyledi: “O cevabı bugün itibariyle vermiş olduk. Halkın iradesine ipotek konulduğu zaman bu ipoteğin antidemokratik olduğunu hükümetin görmesi lazım, siyasetin görmesi lazım, dünyanın görmesi lazım. Bir yerde halkın iradesinden söz ediliyor ama bir yerde de halkın iradesinin üzerine ipotek konuluyor. Hatta çok enteresan ki Cumhurbaşkanı Venezuela’da olduğu zaman ‘Maduro halkın iradesi ile seçilmiş ancak halkın iradesi ile değişir.’ Ama burada olduğu zaman 94 belediyeye kayyum atandığı zaman bu iradeyi yok sayıyor. Bu iradeden söz etmiyor. Bunlar siyaset açısından üzerinde düşünülmesi gereken şeylerdir.”
‘Halk dur ihtarını yaptı’
İktidarın tüm devlet kaynaklarını kullanmasına rağmen istediği sonucu alamadığını vurgulayan Türk, “Devletin tüm kaynaklarını kullanarak, istediğiniz sonucu alamıyorsanız, o zaman halkın artık bu anlayışa karşı ‘dur’ deme zamanı mesajı verdiği ortaya çıkıyor. Bence de halk bu seçimde bir ‘dur’ ihtarı yaptı. Bundan bir ders çıkarılması lazım. Türkiye’de demokrasi olmadan, hak hukuk olmadan, insan hakları olmadan, kimlikler ve kültürler özgürleşmeden Türkiye’yi demokrasiye götürmenin şansı yok. Bence bu süreçte hepimizin yeniden gelecek ile ilgili yeni projeleri ortaya koyma zamanıdır. Muhalefetiyle iktidarıyla herkesle. Buna kendimizi hazırlamalı ve gerçekten demokratik bir Türkiye istiyorsak, değişim ve dönüşümün kaçınılmaz olduğunu görmek gerektiğini düşünüyorum” dedi.
‘Kürtleri dışlayan anlayış başarılı olamaz’
Bölgedeki sonuçların yanı sıra İstanbul ve Ankara’daki sonuçların da önemli olduğuna değinerek, demokrasi mücadelesi verdiklerini kaydeden Türk, “Demokratik gelecek, özgürlükler için mücadele ediyoruz. Bizim bu demokrasi mücadelemiz elbette devam edecek. Ama Türkiye’de de bir değişim dönüşümün gündeme geldiğini görüyoruz genelde. İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Hatay, Antalya gibi önemli yerlerin iktidar tarafından kaybedilmesi önemli bir gelişmedir. Şunu da görüyoruz ki; Kürtleri dışlayan bir anlayış ile siyasetin başarılı olamayacağı da açığa çıktı” ifadelerini kullandı.
MA / Ahmet Kanbal
