İzmir’in Torbalı ilçesinde 7 Ekim 2018 tarihinde gözaltına alınıp 6 saat boyunca işkenceye maruz bırakılan Yiğit Üste’nin başvurusunu dikkate almayan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı 29 Mart 2019 da kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, “Örgüt adına faaliyet yürütmek” ve “ Örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklu bulunan Üste’nin gözaltındayken ormanlık bir alana götürülerek 6 saat boyunca işkenceye maruz bırakıldığını Avukat Zafer İncin aracılığıyla kamuoyuna aktarmıştı. Savcılık tüm iddiaları reddederek verdiği kararda Üste’nin avukatı Zafer İnci’yi suçladı. Savcılık kovuşturmaya yer yoktur kararında İncin için, “3 defa baş başa görüşmüş, görüşme sonrası ve ifade aşamasında avukatın yönlendirilmesi ile bu tür beyanları olduğu kaydedildi” ifadelerine yer verdi.
‘Avukat zafer incin ile 3 kez görüşmüş’
Kararda, Üste’nin hiçbir şekilde işkence edilmediği doktor raporlarıyla tespit edildiği ileri sürülerek, “Yiğit Üste’nin Torbalı İlçesinde yakalanması ve Torbalı Devlet Hastanesinde Doktor Raporunun alınması, Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerinden İlçe Emniyet Müdürlüğünde teslimi ve İlimize getirilişi, İlimiz Konak İlçesi Nevvar Salih İş Gören Devlet Hastanesinde tekrar rapor alınışı ve Müdürlük nezarethanesine getirilip teslimi ve Müdürlük nezarethanesinde kaldığı süreler içerisinde kendisine onur kırıcı ve fiziki hiçbir şiddet söz konusu olmadığını, doktor raporlarının alınması sırasında görevlilere hiçbir şikayetin söz konusu olamadığının özel Avukatı Zafer İnci ile (3) kez baş başa görüşmüş, görüşme sonrası ve ifade aşamasında avukatın yönlendirilmesi ile bu tür beyanları olduğu kaydedildi” dedi.
Şikayette bulunan babada suçlandı
Savcılık ayrıca oğlunun işkenceye uğradığını söyleyen ve İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesine başvuruda bulunan Baba Harbi Üste’nin de yaralamadan dosyası bulunduğunu yazarak, “Yukarıda detaylı olarak belirtildiği gibi ikametinde yapılan hiçbir aramada onur kırıcı ve fiziki hiçbir konu olmadığının ikamet aramasının tamamen kanunlara bağlı olarak yapıldığını, tamamen kamera kayıtlarda mevcut olduğunun, dilekçede iddia edildiği gibi hukuksuz ve kanunsuz bir işlemenin yapılmadığının İnsan Hakları İzmir Şubesine şikayete bulunan Harbi Üste, ile ilgili yapılan uyap kayıtlarında Menemen 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/3240 hazırlık, 2018/411 Esas kararlan ile basit yaralama suçundan kaydının bulunduğu ve dosyanın açık olduğunu ancak aranan şahıslardan olmadığı anlaşılmıştır.” Savcılık, toplanan delillerin karşısında şikayetlerin tamamen soyut olduğunu belirterek, Üste’nin yargılanmakta olduğu davada savunma çerçevesinde suç ve cezadan kurtulmaya yönelik beyanlardan ibaret olduğunu ileri sürdü.
‘Suç duyurusunda bulunacağım’
Söz konusu suçlamalara karşı İzmir Barosu’na ve ilgili savcılık hakkında da Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) suç duyurusunda bulunacağını belirten Av. Zafer İncin, savcının kendisini suçlayarak işkence iddialarını akladığını belirtti. Tamamen müvekkilinin beyanları doğrultusunda şikayete bulunduğunu ifade eden İncin, şöyle devam etti: “Müvekkilim Yiğit Üste’le görüştüğümde ellerindeki morluklar ve kafasındaki şişlikleri de bana göstererek kendisinin sivil insanlar tarafından boş bir araziye götürüldüğü ve burada işkenceye maruz kaldığını dile getirdi. Onunla ilgili biz suç duyurusunda bulunduk ve bu suç duyurumuza cevaben İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, müvekkilim Üste’nin avukatının telkinleriyle işkenceye uğradığını belirttiğini bu sebeple kovuşturmaya yer yoktur kararı verildiğini bildirmiştir. Biz işkence iddialarına ilişkin defalarca doktor raporlarını istememize rağmen dosyada kısıtlama var deyip rapor alındığını ancak bize göstermeyeceklerini söyleyerek olayın üstünü kapattılar. Bu konuda ilgili İzmir Barosu’na ve ilgili savcılık hakkında da Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusunda bulunacağım. Ben hiçbir şekilde müvekkilimi yönlendirmedim tamamen onun beyanları doğrultusunda başvuruda bulunduk. Burada sorgulanması gereken bizim avukatlık noktasındaki işlemlerimiz değil, suçun işlediği iddia edilen personelin biran önce tespit edilip gerekli idari ve adli soruşturma. Ama ne yazık ki savcılık bizi suçlayarak bu işkenceyi işleyen kişileri aklama derdine düşmüştür” diye konuştu.
