Mardin’in Nusaybin ilçesinde 31 Ocak 2022 tarihinde yöresel kıyafet giyen B.K. (16) ile Hüseyin Gökalp’in (18), bir yakınlarının kına gecesinden dönerken kendilerini durduran özel hareket polisleri tarafından darp edildikleri ortaya çıktı. Dicle Mahallesi’nde bulunan Can sokakta saat 23.30 sularında yaşanan polis şiddeti, bir iş yerine ait güvenlik kamerasına (güvenlik kamerasının saatinin yaklaşık 5 saat ileride olduğu tespit edildi) yansıdı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre; görüntülerde, iki gencin önü sokaktan geçen zırhlı araç tarafından kesiliyor. Uzun namlulu silahlarla zırhlı araçtan inen 3 özel harekat polisi, bir anda iki genci darp etmeye başlıyor. Polisler, gençlerin kafalarını zırhlı araca vurarak, daha sonra yumruk ve tekmeler savuruyor. Bu sırada araçtan inen bir başka polis de gençlere tekmelerle şiddet uygulamaya başlıyor. Gençler, ardından yere yatırılarak, darp ediliyor. Bir polisin, yerde yatan gençlerden birinin kafasına şiddetli bir şekilde tekmeler savurduğu görülüyor. Yerdeki şiddetin sona ermesinin ardından bir süre sonra yüzleri zırhlı araca dönük bir şekilde bekletilen gençler, kimlik kontrolünün ardından serbest bırakılıyor.
Edinilen bilgilere göre gençler, yaşadığı şiddeti ailelerine anlatttı. Gençler, olayın yaşandığı yerde güvenlik kameralarının olduğunun öğrenilmesi üzerine Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mêrdîn Şubesi’ne başvurdu. Gençler, ÖHD’li avukatlar aracılığıyla Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığına giderek suç duyurusunda bulundu.
Yaşadıklarını savcıya anlattı
Hüseyin Gökalp, savcılığa verdiği ifadede, sokakta yürüdükleri esnada zırhlı araçla önlerini kesen polislerin, “(…) çocukları bu ne kıyafet” şeklinde sinkaflı küfürler ettiğini aktardı. Gökalp, daha sonra darp edildiklerini, maskeli polislerden birinin kendisine kafa attığını ve bu sırada kafasının zırhlı araca çarptığını belirterek, “Sonrasında B.K. ve beni yere yatırdılar, o esnada üst taraması yaptılar. Bu esnada polis memurlarından bir tanesi benim sol bacak arkama tekme attı. Şu an hatırlamıyorum ama tüm polis memurları ara ara B.K. ve benim vücudumuzun farklı bölgelerine tekme vurmak suretiyle darp ettiler” dedi. Yerde darp edildikleri sırada da polislerin küfür ve hakaretlerini sürdürdüğünü ifade eden Gökalp, polislerin kendilerine “başka kıyafet yok mu” sözleriyle saldırdıklarını ve giydikleri kıyafetler nedeniyle darp edildiklerini düşündüğünü söyledi.
‘Silahın namlusunu bacağıma dayadı’
16 yaşındaki B.K. ise, polislerin kendilerine küfür ettiğine işaret ederek, yaşadığı şiddeti şu sözlerle anlattı: “Birden tokat, yumruk ve tekmeler atmaya başladılar. Bir müddet yere yatırarak, tekme ve yumruklar atmaya, küfürler etmeye devam ettiler. Kimliklerimizi alıp, telefon ile GBT sorgumuzu yaptıkları esnada polislerden biri silahın namlusunu bacağıma dayayıp, bastırarak, ‘doğruyu söyle yoksa kötü şeyler olacak’ diye bağırarak, silahın namlusunu iyice bastırması üzerine bacağım feci şekilde ağrıdı. Namlunun dizimde oluşturduğu yara izi halen mevcuttur. GBT’den gelen bilgi sonucunda bana ‘sen Zeki K.’nin oğlu musun’ diye sorduğunda ‘Evet’ cevabı vermem üzerine polislerden biri sertçe kafamı iki kere akrep aracına vurmuştur.”
Şikayetçi oldular
Gençler, giydikleri yöresel kıyafetlerden dolayı darp edilmeleri nedeniyle polisler hakkında “nefret ve ayrımcılık”, “küfür ve hakaret”, “tehdit” suçlamalarıyla şikayetçi oldu. B.K.’nin annesi Canan K. de, çocuğunun darp edilmesi nedeniyle şikayetçi olduğunu belirtti.
ÖHD: Soruşturma başlatıldı
ÖHD Mêrdîn Şubesi, yaşananları “insanlık dışı, onur kırıcı muamele ve işkence” olarak niteleyerek, iki gencin yöresel kıyafetlerinden dolayı tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ifade etti. ÖHD, ayrıca olayla ilgili yapılan suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldığını aktardı.