Gazete Yolculuk’ta yer alan haberde; Türkiye’nin Rojava’ya Ekim 2019’da başlattığı işgal harekatı öncesi ABD’nin arabuluculuğunda varılan anlaşmada SDG’nin tüm taahhütlerini yerine getirdiğini ancak ABD’nin güvenli bölge oluşturma taahhüdünü yerine getirmediğini ve saatler içerisinde büyük çaplı bir saldırı ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Kobani, söz konusu taahhütlerin hala yerine getirilmediğine dikkat çekti.
ABD’nin sözüne güvenmenin bedeli
Türkiye’nin Barış Pınarı adını verdiği işgal operasyonunda ABD, Suriye’deki iki vekil gücü Türkiye ve SDG arasında görüşmelere aracı olmuş, varıldığı belirtilen mutabakat çerçevesinde oluşturulacak güvenli bölge için SDG’nin sınıra beş ila on kilometrelik derinlikteki askeri yığınakları, savaşçıları ve ağır silahları geri çekilmişti.
Ancak ABD’nin sözüne güvenerek ağır silahlarını ve yığınağını sınırdan çeken SDG, bunun bedelini Türkiye’nin hızlı ilerleyişine yanıt vermekte zorlanarak ödemişti.
“Birlik, dış müdahaleler nedeniyle zor”
PYD ile ENKS arasında geçtiğimiz ay başlatılan müzakerelere de değinen Kobani, “Kürtler arası birlik çok zor çünkü yabancı güçler müzakerelerde negatif rol görüyor” dedi.
Kendi talebi doğrultusunda başlatılan ve “ilk aşaması başarılı bir şekilde sonuca ulaşmıştır, birlikte başarıp tarih yazacağız” denilen diyalog süreciyle alakalı Kobani, şunları söyledi.
“Kürtler arası diyaloğu, Suriye’de çözüme ulaşmanın anahtarı olacak. Kürtlerin arasında birliğin sağlanması zor, çünkü dış güçlerin buna müdahalesi süreci olumsuz etkiliyor. Ancak bu girişimi başarılı kılmak için Amerikalı müttefiklerimizle ve diğer uluslararası organlardan destek alarak çalışıyoruz. Şimdiye kadar iki taraf arasında ortak bir politik vizyon benimsemek için anlaşmaya vardık ve takip adımlarını tamamlamaya çalışıyoruz…”