Ağırdır, Cumhuriyet’ten Kemal Can’a konuştu.
KONDA genel müdürü, “Milliyetçi seçmenin sosyolojik tabanı için neler söylenebilir” sorusunun yanıtına Türkiye’de ‘üç coğrafya’ olduğunu söyleyerek başladı.
Ağırdır şöyle devam etti: “Birincisi İskenderun’dan İstanbul’a kadar uzanan kıyılar. Gündelik hayat tarzı kentliliğe dönüşmüş, daha modern, batılı; kendi ekonomik dinamikleri ve aktörleri güçlenmiş, dolayısıyla devlete biçtiği rol değişmiş, talepleri bir üst seviyeye çıkmış bir coğrafya. İkincisi, Orta Anadolu, Doğu ve Karadeniz’e doğru bir başka küme. Hayat tarzı geleneksel muhafazakâr, dini hassasiyetleri yüksek; devletten yardım ve yatırım beklentisi devam eden, ekonomik olarak kendine yeterliliği gelişmemiş bir coğrafya. Bir de ekonomik olarak en geri kalmış, bir yandan da kimlik talepleri öne çıkan Kürt coğrafyası. Milliyetçi çizgi tam bu ilk iki coğrafyanın geçiş aralığında yer alıyor. İkisini de tam olarak yansıtmayan bir ara katman. Bölünmüşlük görüntüsü de bu durumla ilgili.”
‘Milliyetçiliği temsil iddiasındaki partilerin’ yeni bir milliyetçilik tarifiyle çıkış yaratamadıkça, ya AKP ya da seküler alanda giderek eriyeceklerini belirten Ağırdır, MHP’nin ‘ittifak ortağı’ AKP’nin içinde eridiğini söyledi.
Ağırdır sözlerini, MHP ve İYİ Parti’nin oy oranlarını paylaşarak bitirdi: “Milliyetçilerin sadece iktidardan değil, devletten de bağımsızlaşabilmeleri lazım. Ama milliyetçi aydınlar arasında böyle bir tartışma yok sanıyorum. MHP yüzde beş civarında, İYİ Parti de yüzde 12-13 civarında olacak gibi duruyor. Memnuniyetsizlerin artışıyla bu oran etkilenir.”