Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Yönetim Konseyi, Deniz Cevdet Bülbül’ün yaşamını yitirdiği Hewlêr’deki ofislerine yönelik silahlı saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Saldırının sıradan olmadığına işaret eden KNK, bunun stratejik bir karar ve bir mesaj olduğuna dikkat çekti. “Bu saldırıyla sadece bir ofis, sadece bir çalışan, sadece bir KNK üyesi hedeflenmemiştir. Bu saldırıda Kürdistan halkının ulusal birliği amaçlanmıştır. Bu saldırılarla düşmanlarımızın birliğimiz karşısında ne kadar aciz olduklarını ve korktuklarını gösterdiler. Her Kürt bu gerçeği görmeli ve buna göre hareket etmelidir” dedi.
“Saldırganları tanıyoruz” diyen KNK, temsilciliklerine yönelik saldırının Rojava, Şengal, Maxmur, Zap, Metîna, Avaşîn, Silêmanî olmak üzere Başûrê Kürdistan’a Türkiye devleti ve onunla ortak hareket edenlerin saldırılarının devamı olduğunu kaydetti.
KNK Başûr Temsilciliğinin Hewlêr’in tam ortasında olduğunu, bölge asayişi ve istihbaratı tarafından 24 saat izlendiğini ve çevresinde onlarca kameranın bulunduğunu hatırlatan KNK, Başûr hükümetine ve Hewlêr asayişine şu soruları yöneltti: “Eğer (saldırganlar) korunmuyorsa, katiller gün ortasında hangi cesaretle kollarını sallaya sallaya KNK ofisine girip insanları katledebilirler? MİT nasıl bölgede rahat hareket edebilir, ajanlar örgütleyebilir ve yurtseverleri katledebilir? Kim bunlara izin veriyor, bunlara yol veriyor?” KNK, katil bir an önce yakalanmadığı, azmettiricilerin ortaya çıkarılmadığı ve yargılanmadıkları taktirde bölge iktidarı ve Hewlêr asayişinin katliamdan sorumlu olacağı uyarısını yaptı.
Türkiye devletinin Kürdistan’ın tümüne yönelik saldırılarının devam ettiğini belirten KNK, Hewlêr’deki saldırıdan yarım saat sonra gerçekleşen Erbet havaalanına yönelik saldırının yanı sıra Rojava kentleri, Şengal ve Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarını hatırlatarak, “Bu savaş sadece bir Kürt hareketine karşı değil bütün Kürtlere ve Kürdistan’ın tümüne yöneliktir. Türk devleti sadece kendisi saldırmıyor, aynı zamanda halkımıza karşı ittifaklar kuruyor ve diğer işgalcileri de harekete geçiriyor. Bütün Kürtler ve Kürdistani güçlerin bu gerçeği görmesi gerekiyor. Türk devleti ile iş birliği, düşman ve işgalcilerle iş birliği ihanet demektir; kırmızı çizgidir ve hiçbir Kürt ve Kürdistan gücü bu çizgiyi geçmemelidir” dedi.
KNK ofisine saldırının Kürdistan halkının ulusal birliğini hedeflediğini yineleyen KNK Yönetim Konseyi, şu çağrıyı yaptı: “Bu saldırıyı ve genel olarak saldırılara karşı aksine ulusal çizgiyi güçlendirelim, bütün Kürdistani güçler olarak bir olalım. Bu vesileyle KNK olarak bütün parti ve örgütlere çağrımızdır; bu saldırılara karşı sessiz kalmayalım, protesto edelim ve işgalcilerin saldırılarına karşı tek ses olalım. KNK olarak saldırılar karşısında geri adım atmayacak, şehitlerimize sahip çıkacak, saldırılara karşı duracak ve ulusal birlik çizgisini daha da derinleştireceğiz.”