Kocaeli F Tipi Cezaevinde bulunan tutuklu Duygu Koral, 20 Mart günü hayatını kaybetti. Cezaevi yönetimi, Koral’ın intihar ettiğini iddia etti. Ancak ailesi, Koral’ın bedeninde morluklar olduğuna dikkat çekiyor. Ailesi, Koral’ın işkence edilerek öldürüldüğünü düşünüyor.
Kardeşi Duygu Koral’ın iki yıldır cezaevinde olduğunu söyleyen Funda Taşçı, ilk olarak Ankara Yenikent Cezaevinde kaldığını ve oradan Mersin Cezaevine gönderildiğini, sonrasında Koral’ın annesine yakın olabilmek için Kocaeli’ye nakil istediğini anlattı. Kardeşinin cezaevinden yaptığı aramalarda “Anne beni ittiler, kafamı vurdum, yüzüm çizildi” gibi şeyler söyleyerek darbedildiğini anlattığını söyleyen Taşçı, “Annem çok üzülmesin diye çoğu şeyi de söylemiyordu” dedi.
Koral’ın her pazartesi cezaevinden annesini aradığını ancak ölümün gerçekleştiği 20 Mart’ta aramadığını anlatan Taşçı, “Kardeşim aramayınca annem meraklanıp cezaevini aramış. Kardeşimi sorduğunda ‘Kızınız iyi, biz söyleriz sizi arar’ demişler. Anneme ‘Kızınız iyi’ dedikleri günün gecesi 22.30 sularında annemi tekrar arayıp Duygu’nun intihar ettiğini söylemişler. Biz o gece Kocaeli’ye gittik. Cezaevinden bize verilen eşyalarına baktığımızda hepsi yırtık pırtıktı” dedi.
Ardından cenazeyi Ankara’ya getirdiklerini ve kız kardeşlerini yıkamak için yanına girdiklerini anlatan Taşçı, “Kardeşimin vücudu moruklarla doluydu. Darbedildiği çok belliydi. Bacağında ‘Sıra bende’ yazıyordu. Kız kardeşimin kendini asarak intihar ettiğini söylediler ama boynundaki iz çarşafla ya da elbiseyle asılma gibi değil, daha çok kablo gibi bir cisimin izine benziyor. Üstelik kız kardeşim tek kişilik hücrede kalıyordu. Dolayısıyla biz intihar ettiğini değil kablo gibi bir cisimle boğularak öldürüldüğünü düşünüyoruz” dedi.
‘Bizim Canımız Yandı, Başkasının Yanmasın’
Jandarmaya şikâyette bulunduklarını söyleyen Taşçı, “Pazartesi günü fotoğraflarla birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına giderek suç duyurusunda bulunacağız. Adli Tıp sonucunun 6 ay sonra çıkacağı söylendi” dedi. Olayın ardından cezaevi müdürünü aradığını da belirten Taşçı, “Cezaevi müdürü bana savcılığa gidip gitmediğimi ve şikayetçi olup olmadığımı sordu. Ben de gerekli her şeyi yapacağımı söyledim. Zaten bize herhangi bir açıklama da yapmadılar” ifadelerini kullandı. Taşçı son olarak “Bu işin peşini bırakmayacağız. Bizim canımız yandı, başkasının yanmasın” dedi. (Evrensel- Özlem Songül Abayoğlu)