Rize’nin İkizdere ilçesinde bulunan İşkencedere (Eşkenci) Vadisi’nde yapımı devam eden taş ocağının çevreye zarar verip vermediğini tespit etmek üzere bilirkişi heyeti tarafından yarın yapılacak inceleme öncesi İkizdere Dernekler Federasyonu ve İkizdere Gönüllüleri tarafından ortak açıklama yapıldı.
İkizdere Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamaya farklı kentlerden gelen ekolojistler de katıldı. “Eşkenci vatandır” ve “Kazdağları’nın sincaplarından İkizdere’nin arılarına selam olsun” pankartlarının taşındığı basın açıklamasında İkizdere köylülerinden Osman Baş konuştu.
Dünyanın sayılı vadileri arasına giren İkizdere Vadisi’nde HES’lerle başlayan yıkımın taş ocakları ile devam ettirilmek istendiğini söyleyen Baş, “Şimşirli/Komes de başlayan ve ciddi yıkımlarla devam eden taş ocağının olumsuz etkileri her geçen gün Ayvalık ve Şimşirli köylerinde hissediliyor. Bu yıl ortalarında toprak kaymalarından etkilenen yaşam alanlarındaki yıkımlar yerinde görülebilir” dedi.
Kurulmak istenen taş ocağına karşı 145 gündür direndiklerini ve yürütmeyi durdurma davası açtıklarını belirten Baş, açtıkları bu dava kapsamında mahkemece atanan bilirkişi heyeti tarafından bölgede incelemelerde bulunulacağını ifade etti.
Heyetin tarafsızlığı şüpheli
Adaletin süzgecinden geçmesi gereken bu davaların ormanlar tahrip edildikten sonra gündeme geldiğini vurgulayan Baş, bilirkişi atamasında bilimsel kriter ve hukuksal normlara uyulmadığını söyledi. Öyle ki heyette ocağın insan sağlığı üzerinde etkisini analiz edebilecek bir sağlık uzmanının olmadığına dikkati çeken Baş, “Diğer taraftan bölgede ve yurt genelinde çevre mühendisliği alanında bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda şüphe duyulmayacak pek çok uzman, akademisyen var iken, bir kamu kuruluşunda çalışan çevre mühendisinin davamızda görevlendirilmiş olması yargının tarafsızlığına gölge düşürecek mahiyettedir. İşbu davada, karşı taraf Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olup bir kamu kurumu olan Trabzon Valiliği bünyesinde görevli kişinin, bilirkişi olarak görevlendirilmesi, AHİM kararları doğrultusunda ‘adil yargılanma’ ilkesinin ihlali anlamına gelecektir” ifadelerini kullandı.
Dayanışma çağrısı
İkizdere’nin geçmiş dönemlerde devlet tarafından yapılan planlamalarda turizm bölgesi olarak seçildiğini kaydeden Baş, bölgeden göç eden insanların bu sayede yeniden köylerine geldiğini söyledi. Fakat insanların bu sefer de taş ocağı ile karşılattığını dile getiren Baş, “Bizler yaşam alanlarını, toprağını, ağacını ve taşını kısaca bütün yaban hayatını korumaya ve kollamaya çalışan İkizderelileriz. Elbette ki Türkiye’nin her köşesinden ekosistemi savunan onurlu ve şerefli insanlar destek için gelmişlerdir, geleceklerdir. Gelin sesimizi olabildiğince yüksek çıkararak haykıralım ve bu doğa katliamlarına karşı hep beraber duralım” diye konuştu.
Açıklama alkışlar eşliğinde son buldu.