İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 51 yıl önce bugün idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’a ilişkin bir açıklama yaparak ”İdam cezası, devlet eliyle tasarlanarak işlenen bir cinayettir ve yaşam hakkına doğrudan saldırıdır” dedi.
İHD’nin “İdama hayır!” diyerek yaptığı açıklaması şöyle:
“Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edileli 51 yıl oldu. Mahkeme ve o zamanın iktidarı onları suçlasa da, suçsuz oldukları halde idam edildiklerine dair kanaat her geçen gün daha da yaygınlaştı. Bugün iktidarda bulunanlar dahi, onların siyasi saiklerle haksız yere cezalandırıldıklarını söyledi kamuoyu önünde. Ancak Deniz, Hüseyin ve Yusuf’u idam edenlere kimse dokunmadı. Ne onları haksız yere suçlayanlar ne kalemi kıran yargıçlar ne idam kararını onaylayan milletvekilleri, hiç birisine bu telafisi olmayan haksızlığın hesabı sorulmadı.
Devlet eliyle, tasarlanarak işlenen bir cinayet ve yaşam hakkına doğrudan bir saldırı olarak tanımlanan idam cezasının 1920’de yasaya sokulmasından başlayarak, İstiklal Mahkemeleri’nden Sıkıyönetim Mahkemeleri’ne, 12 Eylül’ün “Asmayalım da besleyelim mi?” politikasından 2002’de AB uyum yasaları çerçevesinde “barış zamanında” idam cezasının kaldırılmasına kadar uzun bir süreç yaşandı. 2003’te 6 no lu ek protokolün imzalanması, 2004 yılında idam cezasının savaş hali de dâhil “her koşulda” kaldırılması ve 2006 da buna dair 13 no lu ek protokolün de onaylanması ile Türkiye siyaseti ve Türkiye yargısı idam cezası konusunda dönüşü olmayan bir yola girdi diye düşünüldü uzun zaman.
Deniz, Yusuf, Hüseyin, Erdal Eren ve öncesinde Seyit Rıza, Şeyh Sait gibi siyasi nedenlerle idam edilenlerin pek çoğu, iktidar sahipleri tarafından “haksız yere suçlanan ve idam edilen kahramanlar” olarak anıldılar TBMM çatısı altında bile. Adnan Menderes ve arkadaşlarına ise resmen iade-i itibar yapıldı.
Ancak, artık idam cezasına dönülemez denilen bu noktada, idam yeniden ve zorla gündeme getirildi. Son yıllarda seçim vaadi olarak da öne çıkarılan idam cezasına sempati yaratmak adına pek çok algı operasyonu yapıldı, hatta çocuklar bu yolda araçsallaştırıldı.
İktidar güçleri; sanki 12 Eylül’de idam edilenler için halkın önünde gözyaşı dökenler kendileri değilmiş gibi, sanki idam cezasını insanlık dışı bulduklarını söylememişler gibi, sanki idam cezasını kaldıran yasaları kendileri yapmamış gibi, muhalifleri hedefe koyarak, halkı “idam isteriz!” diye alanlarda bağırtmaya devam ediyor her fırsatta.
193 dünya ülkesinden yaklaşık 140’ı tarafından hukuken ve/veya fiilen kaldırılan idam cezasının Çin, İran, Suudi Arabistan ve ABD dahil 53 ülkede halen yürürlükte ve uygulanıyor olmasına da Türkiye’de yeniden gündeme getirilmesine de İnsan hakları savunucuları olarak seyirci kalmayacağız.
Bugün 6 Mayıs. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilişinin yıl dönümü. Onları asanlar, sadece yaşam haklarına kastetmediler, halkı da devrimci öncülerinden mahrum bırakmak istediler. Oysa 51 yıl sonra halen onlardan öğreniyoruz.”