Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecrit ve haber alınamama haline karşı yeni bir hamle başlattı. HDP milletvekilleri, haber alınamama haline karşı yapılan başvurulara rağmen sessizliğini koruyan Adalet Bakanlığı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ile HDP milletvekilleri Ömer Öcalan, Feleknas Uca, Dilan Dirayet Taşdemir, Şevin Coşkun, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Sezai Temelli, Abdullah Koç, Nuran İmir, Hüseyin Kaçmaz, Mahmut Celadet Gaydalı ve Erdal Aydemir’in yer aldığı heyet, Adalet Bakanlığı yakınlarında polislerce engellendi.
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, uluslararası komployla İmralı Adası’na getirilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin her geçen gün ağırlaştırıldığını belirterek, “İki seneye yakındır haber alınamıyor. Geçtiğimiz günlerce CPT heyeti adayı ziyaret etti, yalnız kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadı. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının Sayın Öcalan’ın CPT heyetiyle görüşmediğine dair açıklaması var. Bu halkımızda ayın Öcalan’ın sağlığına, yaşamına ilişkin ciddi kaygılara yol açmış durumda. Bildiğiniz gibi, bu tür bir yaklaşım ile ulusal ve uluslararası hukuku ayaklar altına alan bir yaklaşımdır. Kritik bir aşamaya gelen tecride karşı başta halkımız olmak üzere demokrasi güçlerini hassas davranmaya, söz ve eylemle tecride karşı tepkilerini göstermeye davet ediyoruz” dedi.
Tecrit kritik aşamaya ulaştı
Abdullah Öcalan’ın demokratik çözüm rolüne değinen Öztürk, “Sayın Öcalan’ın sesi ne zaman duyulduysa, bu hem toplumsal barış hem Türkiye’nin geleceği açısından umut verici olmuştur. AKP-MHP iktidarı Sayın Öcalan’a yönelik tecrit politikalarıyla insanlık dışı unutturma politikası güdüyor. Herkesin buna karşı sesini yükseltmesi gerekiyor. Kritik bir aşamaya gelmiş durumdadır. Hem halkımız için hem Ortadoğu halkları için Sayın Öcalan’ın neyi ifade ettiği, geçmiş pratiklerinden hepimiz tarafından açık ve net bir şekilde biliniyor. Kendisine fırsat verildiği gibi toplumsal barışın sesi olmuştur. Tekrar çağrıda bulunuyoruz. Tecridin ne kanunda ne Anayasa’da ne de Türkiye’nin bağlı olduğu uluslararası sözleşmelerde yeri yoktur, tecrit bir işkencedir. İki yıla yakındır görüştürülmemesi, hiçbir şekilde iletişim kurulmaması, mutlak tecridin uygulanması da hem işkence hem insanlık suçudur. İktidara düşen Sayın Öcalan’ın derhal avukatlarıyla görüştürülmesidir, bundan sonra da hukukun Sayın Öcalan’a da uygulanması gerekiyor. Dolayısıyla bugün bizler de milletvekilleri olarak, bu tecrit uygulamalarını, insanlık boyutunu aşan, kritik bir aşamaya gelen tecridi kabul etmiyoruz. Buna artık tahammül göstermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Öztürk, Abdullah Öcalan avukatlarıyla görüştürülene kadar Adalet Bakanlığı önünde olacaklarını belirterek, “Tecrit günlük siyasete malzeme edilmemeli. İmralı’ya yaklaşım, bizler açısından demokrasi, hukuk ve insan onuruna yaklaşımdır. Bundan sonra alacağımız bütün siyasi kararlarda da bu yaklaşımlar etkili olacaktır. Bugüne kadar bizlere karşı tecritle ilgili yapılan açıklamalar, oyalamalar, manipüle niteliğindeki söylemlere itibar etmeyeceğiz, somut adım atılmalı. Sonuç alıncaya kadar eylemler devam edecektir. Tecrit ölümdür, yok saymadır. Ya hep birlikte bir yol açacağız, ya bir yol bulacağız” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından milletvekilleri Adalet Bakanlığı önünde oturma eylemi başlattı. (MA)