Başaran açıklamasında, Efrin’de yaşananlar hakkında demokratik tepkilerini ortaya koyan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin Erdoğan’ın talimatıyla hedefi haline geldiği ve ardından da gözaltına alındığı anımsatıldı.
Açıklamada, “Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 20. Maddesi’nde tanınan savaş karşıtlığı hakkını, Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile korunan ifade özgürlüğü çerçevesinde kullanan öğrencilerin, Cumhurbaşkanı tarafından yasa ve hukuk tanımaz şekilde tehdit edilmesi ve gözaltına alınması kabul edilemez. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’nin, adım adım tehdit ve iktidara muhalif olanların tasfiye edildiği bir yapı haline dönüştüğünün açık kanıtıdır” ifadelerine yer verildi.
Erdoğan’ın “Bu gençlere üniversitede okuma hakkı vermeyeceğiz” sözlerinin de bir ihlal olduğuna yer verilen açıklamada, “Anayasa’da koruma altına alınan ‘eğitim hakkı’ tek bir kişinin talimatı ile ortadan kaldırılabilecek bir hak değildir. Savaş ve işgal çığırtkanlığına tepki göstermek, yaşam hakkını savunmak suç değildir” denildi.
Açıklamanın devamında şöyle denildi: “Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve gençliğin ifade özgürlüğü, eğitim ve savaş karşıtlığı haklarının savunucusu ve destekçisiyiz. Öğrencilerin haklı ve demokratik talepleri, muhalif duruşları bizim ve ülkede barış talep eden her yurttaşın talebidir, özlemidir. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri yalnız değildir. Onlarla ve gençlerle dayanışma ve mücadeleyi ortaklaştırma çabalarımız kesintisiz devam edecektir.”