Yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek için Gazi Cemevi’nde yapılan istenen törene izin vermeyen polisler, toplanan kitleye biber gazı ve plastik mermi ile müdahalede bulundu. Polisin müdahalesi ile cemevine sığınan bir grup, kapıları kapatıp “İbrahim Gökçek ölümsüzdür” sloganları atarak Grup Yorum’un türkülerini seslendirdi.
Koçbaşlarıyla cemevinin kapılarını kırıp içeriye giren polisler, Gökçek’in cemevi morgundaki naaşını almak istedi. Polislere engel olmaya çalışan Halkın Hukuk Bürosu üyesi bazı avukatların da aralarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Ailesine Tuzla’da teslim edildi
Morgun kapısını kırıp içeriye giden polisler, Gökçek’in naaşını İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir cenaze aracıyla cemevinden kaçırdı. Gökçek’in kaçırılan cenazesinin Tuzla’da bulunan Mehmetçik Vakfı Tesislerinde aile fertleri, Grup Yorum üyeleri ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından oluşan 10 kişilik bir gruba teslim edilip, daha sonra buradan defnedilmek üzere Kayseri’ye doğru yola çıkarıldığı öğrenildi.
Cemeevine yönelik polis müdahalesinde kalp hastası olduğu öğrenilen Berkay Köroğlu isimli bir genç atılan gaz bombalarının etkisi ile uzun süre yerde baygın kaldı. Fenelaşan genç polisin cemevinden ayrılması ile ancak hastaneye kaldırıldı. Atılan gaz bombalarının etkisiyle fenalaşan bazı kişiler de yine ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Yapılan polis müdahalesinde kapı ve pencereleri kırılan cemevinin morguna girildiğinde yerlerde Gökçek’in kırılan tabutuna ait tahta parçaları olduğu görüldü.
Sabah saatlerinden itibaren polis ablukasına alınan mahallede, cemevine gelmeleri engellenen Grup Yorum sevenleri cadde ve sokaklarda sloganlar atıp grubun türkülerini seslendirerel yapılan müdahaleye tepki gösterdi. Bu gruplara yönelik müdahalelerde yine aralarında Can Tv muhabiri olan Ali Akgündüz’ün de bulunduğu onlarca kişinin gözaltına alındı. Akgünüz daha sonra serbest bırakıldı.
‘Bütün kalpler Gökçek’i yolcu etti’
Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Karadaş, yaptığı konuşmada Gökçek’in tek isteğinin türkülerini söylemeye devam etmek olduğunu ifade etti. Gökçek’i son yolculuğuna uğurlamak isterken iki gündür antidemokratik uygulamalarına maruz kaldıklarını dile getiren Karadaş, “Sizler ne kadar zulüm ederseniz edin, Alevi inanç kurumları olarak demokratik yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Bütün insanların kalpleri İbrahim’i yolcu etti. Siz bunu engelleyemeyeceksiniz. Evet, bir gün bu ülkede demokratik bir ülke yaratmak için daha fazla kilitleneceğiz. Bugün cenazeye engel oldunuz ama bizim yüreklerimizdeki sevdaya engel olamayacaksınız. Siz bu zulümleri yarattınız, Cem evinin kapılarını kırdınız ama inanıyorum ki bir gün size de adalet lazım olacak” dedi.
‘Ne biz ne torunlarımız unutmayacak’
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eyüp Şubesi Eşbaşkanı İmam Balsever ise, konuşmasında tarih boyunca kendini bilmezlerin zulmüne uğradıklarını dile getirdi. Balsever, “Bu uğurda demokrasi özgürlük inançları adına mücadele edenler mücadelesinden vazgeçmeyecek. Türküler bir halkın taşıyıcılarıdır. Bu göçen binanın altında sizde kalacaksınız. Onun için türküler söyleyen sanatçılarımızdan kirli ellerinizi çekin. Bu insanlar sadece demokrasi ve özgürlük için bedenlerini açlığa yatırdılar. Ve bugün Alevilerde meyman oldular. Siz Alevilere yaptığınız zulmün altında kalacaksınız. Bugün burada yaşanan vahşeti, zulmü ne biz unutacağız ne de torunlarımız unutsun. Eğer birlikte yaşamak istiyorsanız inançlara saygılı olacaksınız” ifadelerini kullandı.
‘İbadethaneye saldırı kabul edilemez’
Hübyar Alevi Sultan Derneği eski başkanı Aydın Deniz de, ne olursa olsun ibadethanelerin kapılarının kırılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, iki gündür bir sorun yaşanmasın diye kaymakam ve polislerle görüştüklerini belirtti. Deniz, “Ama İbrahim’in son vasiyeti kabul edilmedi. 30 kiloluk bedeni kaldırıldı. Bunları kabul etmemiz mümkün değil” diye konuştu.
Piroğlu: Ya omuz omuza ya da…
HDP Milletvekili Musa Piroğlu de konuşmasında ortaya çıkan tablonun iktidarın geldiği noktayı gösterdiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Gerilla cenazelerine, mezarlarına saldırılıyor. Bugün ki yaşananlar iktidarın kendinden olmayanları nasıl düşman olduğunu gösteriyor. İktidar mahkemeleri halk üzerinde baskı aracı olarak görüyor. Ya omuz omuza gelip iktidarın saldırılarını durduracağız ya da bu saldırıları yaşamaya devam edeceğiz. Ben diyorum ki sona geldiler, bu saldırılar onun için gerçekleştiriyorlar.”
‘Türkülerimizden korkuyorlar’
Halkın Hukuk Bürosu avukatı Ayşegül Çağeken ise, eski çağlarda bile insanlara son isteği sorulduğunu, ancak bugün bu isteğin yerine getirilmesinin engellendiğini dile getirdi. Gökçek’i uğurlama isterken çok ağır bir saldırıya maruz kaldıklarını söyleyen Çağeken, “Helikopter, TOMA, çevik kuvvet ile burayı ablukaya aldılar. Onlar bizim türkülerimizden korkuyorlar. Helin, İbrahim, Mustafa bizim dilimizde türkü oldu, bunlar onlardan korkuyor. İbrahim bize birleşmeyi öğretti. Şimdi halkın avukatlarının ölüm orucu devam ediyor onları da kaybetmemek için geç kalmamalıyız. Burada ki insanlar İbrahim’i vermemek için mücadele etti. Onu bir halk sanatçısına yaraşır şekilde defnetmek istediler. Bizim bu yükselen kamuoyunu daha da yükselmemiz lazım ki gözaltına alınanlar tutuklamasın, ölüm orucu direnişçilerinin talepleri kabul edilsin” diye seslendi.
‘30 kiloluk bedenden korkuyorlar’
Son olarak söz alan Grup Yorum üyesi Sercan Toptancu da, adalet istediklerini, bu isteklerinin ise herkesin talebi olduğunu vurguladı. Toptancu, “Bizler sizden korkmuyoruz. 30 kiloluk bedenden korkuyorlar. Taleplerimiz çok basit, bunların karşılanmasını istiyoruz. Biz bu mücadeleyi elbet bir gün kazanacağız. Türkülerimizi özgürce söyleyeceğiz. Onlara söz verdik” diye konuştu. (MA)