Bizimle iletişime geçin

Güncel

Fiziksel özelliklerini bilmek örgüt üyeliği delili oldu

İtirafçı ifadesi üzerine tutuklanan yüzde 96 engelli Hasan Budak hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İtirafçının Budak’ın fiziksel özelliklerini, vücut kusurlarını bilmesi suçlamaya delil olarak gösterildi

PKK’lilere bahçesinden sebze verdiği ve onlara propaganda yaptığı yönündeki itirafçı ifadesi üzerine tutuklanan yüzde 96 engelli Hasan Budak (74) hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İtirafçının Budak’ın fiziksel özelliklerini, vücut kusurlarını bilmesi suçlamaya delil olarak gösterildi.

Mezopotamya Ajansı’ndan Deniz Tekin’in haberine göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, tarlasında yetiştirdiği sebzeleri PKK’lilere verdiği yönündeki bir itirafçı ifadesi üzerine 15 Mart’ta Dicle ilçesinde tutuklanan, vücudunun sol tarafı felçli, kalp, şeker, yüksek tansiyon rahatsızlıkları ve sağ el başparmağı bulunmaması nedeniyle yüzde 96 engelli Hasan Budak hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianame hazırladı. Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Budak’ın 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi. Davanın ilk duruşması 26 Haziran’da görülecek. İddianamede, PKK ve KCK iş birlikçisi olduğu, onlara malzeme ve erzak temininde bulunduğu tespit edilen kişilere yönelik soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Bahçe ekimi örgütsel faaliyet

Daha önce Dicle kırsalında PKK adına Agir kod ismiyle faaliyet yürütürken 28 Ağustos 2017’de Bingöl’ün Genç ilçesinde silahsız teslim olan Ekrem Demir’in, şüpheli Budak hakkında 11 Mart’ta Dicle Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifade ve yaptığı fotoğraflı teşhise iddianamede yer verildi.  İfadesinde, Budak’ın kendileriyle örgütsel ve ideolojik olarak sohbet etmeyi sevdiğini ve kendilerine propaganda yaptığını iddia eden İtirafçı, “Açık kimlik bilgilerini burada sizlerden öğrendim. Örgüt içerisinde komünist olarak tanınır. Kendisi de birçok kez bizlere TİKKO örgütüne sempati duyduğunu, TİKKO’cu olduğunu söylerdi. Örgüt mensuplarının kullanması için bahçe ekip yetiştirirdi. Söz konusu bahçe Kırkpınar Gorese yolu üzerinde örgüt mensuplarının yaya olarak kullandığı güzergâhta bulunmaktadır. Bahçenin etrafı tel örgülerle kapatılmıştı. Bahçesinde yetişen domates, salatalık ve biber gibi gıdaları bu bahçeden temin etmemizi sağlıyordu. Şahsa ait bahsetmiş olduğum bahçeye 2016 yılı sonbahar aylarında ikindi sıralarında örgüt mensupları ile gitmiştik, bahçenin önünde bir süre oturduk, dinlendik, bu şahısla sohbet ettik, daha sonra bahçeden ihtiyacımız olan sebzeleri alarak oradan ayrıldık” dedi.

Fiziksel özelliklerini bilmesi suçlamaya delil 

İtirafçı Demir’in ifadelerinin değerlendirildiği iddianamede, Budak hakkında verdiği bilgilerin tamamen somut ve görgüye dayalı bilgiler olduğu, beyanlarına itibar edilmesi gerektiği savunuldu. İddianamede özetle şöyle denildi: “Tanığın beyanları ile şüphelinin fiziksel özelliklerinin, vücut kusurlarının ve tanığın tarif ettiği bölgede şüpheliye ait bahçenin bulunduğunun şüpheli ifadesi ile de doğrulanmış olduğu hususları, bir bütün olarak değerlendirildiğinde şüphelinin örgüt içerisinde Kod adı kullanan örgütün silahlı üyelerine yardım ve yataklık faaliyetleri devamlılık ve yoğunluluk arz eden eylemlerde bulunmak suretiyle şüphelinin örgüte üye olma suçunu işlediğine dair hakkında kamu davasının açılmasını gerektirir yeterli şüphe bulunduğu.”

Budak için AİHM ve AYM’e tedbir başvurusu yapıldı

Budak’ın avukatı Mehdi Özdemir’in, yüzde 96 engelli müvekkilinin tutukluluğunun hayati risk oluşturacağı gerekçesiyle serbest bırakılması için tutuklama kararı veren hakimlik ve davaya bakan mahkemeye yaptığı itiraz reddedildi. Özdemir, müvekkili Budak için Anayasa Mahkemesi’ne 10 Nisan’da yaptığı tedbir talepli başvuru için herhangi bir karar vermemesi ve kendilerini bilgilendirmemesi üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Avukat başvurusunda, müvekkilinin yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle üçüncü kişilerin bakımına muhtaç halde olması, cezaevi koşulları ve tedavisinin gereği gibi yapılmayışı başvurucunun hayatını olağan ve normal koşullarda yaşamasını imkansız hale getirdiğini vurguladı. Özdemir, müvekkilinin yaşama hakkının sürekli tehdit altında olması nedeniyle, bunun yarattığı manevi acıları çok daha ağır yaşayan başvurucu açısından bütün bu sürecin eziyete dönüştüğünü ve yaşamını çekilmez hale getirdiğine dikkat çekerek, AİHM’in tedbir kararı verip başvurucunun tedbiren tahliyesine karar vermesini istedi.

 



Kasım 2024
PSÇPCCP
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Daha Fazla Güncel Haberler