Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve askeri kanadı olan Ebu Ali Mustafa Tugayları, Hamas yönetimindeki Gazze’de askeri geçit töreni düzenledi. FHKC, 2001’de suikast ile katledilen lideri Ebu Ali Mustafa’nın ismini silahlı kanadına vermişti.
“Kudüs’ün Kılıcı, özgürlük yolu üzerinde bir duraktır” ismiyle düzenlenen törende konuşan Ebu Ali Mustafa Tugayları komutanlarından Ebu Mansur, Filistin’in “denizinden nehrine kadar coğrafya ve mücadele birliği içerisinde” olduğunu vurgulayarak, Filistinlilerin yaşadığı ve tehcir ettirilmek istendiği Batın el-Hava ve Şeyh Cerrah mahallerine zarar verilmesi halinde karşılık verileceğini duyurdu.
Marbutahaber‘in FHKC’nin Telegram kanalından aktardığına göre Ebu Mansur yaptığı konuşmada “vatanın her karışı özgürleşene kadar silahla, topla mücadeleye devam etme” sözü verdi.
Ebu Mansur’un konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:
”Halkımızın iradesini ve direnişini kırmak amacıyla düşmanın molozlara çevirdiği evlerin üstünden, Kudüs ve Filistin’e tutunan Gazze’nin kalbinden sesleniyoruz. Filistin üzerinde uzlaşıları, anlaşmaları ve bölünmeyi kabul etmiyoruz.
Genel Sekreterimiz Ahmed Saadat’ın; Arap ve Filistinli kitlelere ve dünyanın özgür insanlarına, her yerdeki halk kitlelerine, Şeyh Cerrah ve Batın el-Hava’da coğrafyayı aşan direnişlerine devam eden halkımıza selamlarını iletiyoruz.
Gazze’deki devrimcilere ve direniş birlikleri olan Ebu Ali Mustafa, el-Kassam, Kudüs Tugayları, El Aksa Şehitleri, Nasır Selahaddin Tugayı ve Ulusal Direniş’e selam olsun.
Yetmiş üç yılı aşkın bir süredir, halkımız silahlı direniş başta olmak üzere her türlü halk direnişiyle, ülke genelinde direnişini ve mücadelesini sürdürmekte. Halkımız halen yerleşimcilerin, Siyonist terör örgütlerinin ve Kudüs’e yönelik saldırıları zirveye ulaşan Siyonizm’e bağlı polis, yargı, güvenlik birimlerinin saldırılarına karşı koymaktadır.
Kudüs Kılıcı savaşı ve halkımızın ayaklanması, Filistin ulusal kimliğinin inşasına ve işgal altındaki Filistin dahil mücadele alanlarının birleştirilmesine katkıda bulunmuştur. Teslimiyetçilere ve İbrahim anlaşmaları projesindeki normalleşme yanlılarına karşı mücadeleci ve militan ruh kazanmıştır.
Kudüs Kılıcı savaşı; özgürlük ve (Filistin’e) dönüş yolunda ileri bir durak kurmuş, sahalarda birlik ve bütünlüğü sağlamış ve çatışmada yeni angajman kurallarını belirlemiştir.
Halkımız, yurdun dört bir yanında isyan ve direnişini sürdürerek, yeni bir aşama kurmuş ve düşmanla ilişkisinin mahiyetini belirlemiştir: ‘İşgal ile uzlaşı veya anlaşma yok.’
Yerleşimcilere karşı koymak ve çatışmayı tırmandırmak üzere, Batı Şeria’da birleşik bir ulusal liderlik ve halk koruma komiteleri kurmaya yönelik pratik adımlar atmalıyız.
Uluslararası toplum, kendi aldığı kararları uygulamamanın sonuçlarına katlanmalı ve Siyonist savaş suçlularını Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne çıkarmalıdır.”