İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, F Oturumu eyleminin 432’nci haftasında Elazığ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan hasta tutuklu Deniz Yıldırım’ın durumuna dikkat çekildi. Online gerçekleştirilen eylemde Yıldırım’ın tahliye edilmesi istendi.
Açıklama öncesinde konuşan Komisyon üyesi Meral Nergis Şahin, baskı politikalarının her geçen gün derinleştirildiğini, bununla beraber hak ihlallerinin arttığını ifade ederek, en büyük bedeli tutukluların ödediğini vurguladı. Hükumetin, eline geçen her fırsatı özellikle siyasi tutuklulara karşı kullandığını belirten Şahin, “Kovid- 19 sürecinde bu durum çok daha vahim bir hal almıştır. Salgından koruyan hijyen ve beslenme koşullarının sağlanmaması, sağlık ve tedaviye erişimin kısıtlanması suretiyle politik mahpuslar göz göre göre ölüme terk edilmekte, aile ve avukat görüşleri sınırlandırılarak mahpuslara uygulanan tecrit ve izolasyon derinleştirilmekte, mahpuslar dört duvar arasında yalnızlaştırılmaktadırlar” diye konuştu.
Şahin, koronavirüsün, risk grubunda bulunan tüm tutukluların yaşam hakkını tehdit etmeye devam ettiğini belirterek, “Ancak ağır hasta mahpuslar bakımından bu riskin büyüklüğü; hastalıkların hızlı seyri ve artan mahpus ölümleri ile kendisini göstermektedir” dedi.
Tedavi ihtiyaçları hapishanede karşılanamaz
Ardından söz alan Komisyon üyesi Mehmet Acettin, Yıldırım’ın 2015 yılı sonunda tutuklanarak Elazığ Açık Ceza İnfaz Kurumu’na konulduğunu; ancak 29 Mart 2016’da ise geçerli bir hukuki gerekçe gösterilmeksizin Elazığ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildiğini söyledi. Yıldırım’ın, iki buçuk sene boyunca davasının açılmadığını, sonrasında da kaçma şüphesi olduğu söylenerek duruşmalara götürülmediği için adil yargılanma hakkı ihlal edildiğine dikkat çeken Acettin, “Bu süreçte sağlığı giderek bozulmuş, 31 Ocak 2020 tarihinde acil olarak hastaneye kaldırılmış ve ileri derecede kalın bağırsak kanseri olduğu tespit edilerek 3 Şubat’ta ameliyat edilmiştir. Bu süreçte ailesi bilgilendirilmemiştir” diye anlattı.
Acettin, ameliyat sonrası özel bakım ve tedavi ihtiyacının hapishane koşullarında karşılanmasının mümkün olamayacağı gerekçesiyle serbest bırakılması için yapılan girişimlerin sonuçsuz kaldığını ve taleplerine reddedilerek Yıldırım’ın Elazığ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na geri götürüldüğünü kaydetti. Acettin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanser sebebiyle kalın bağırsağının bir buçuk metresini kaybeden Deniz Yıldırım şu anda da ince bağırsağı dışarıda bir şekilde hayatını devam ettirmektedir. Deniz Yıldırım, tüm bunların üzerine, 23 Haziran’da Kovid-19 sebebiyle hastaneye kaldırılmış, ancak ailesine yine haber verilmemiştir. Telefonla görüşme günleri olan 24 Haziran günü kendisinden haber alamayan aile kanser hastası olması sebebiyle endişelenmiş ve başka bir mahpusun ailesi aracılığıyla Deniz Yıldırım’a Kovid-19 teşhisi konulduğunu öğrenmiştir. Ailenin verdiği bilgiye göre Deniz Yıldırım 1 Temmuz 2020 Çarşamba günü tedavisi yarım bıraktırılarak Elazığ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na geri götürülmüş, sağlığa erişim hakkı elinden alınmış, yaşama hakkı ağır riske sokulmuştur.”
Acettin, ağır hasta tutukluların sağlığa ve tedaviye erişimlerinin sağlanmasının yanı sıra yaşam haklarının korunması için derhal serbest bırakılmaları gerektiğini ifade etti.