İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Kadın Komisyonu, genel merkez binalarında AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın durumuna ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan İHD Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin, ilk olarak Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik savaşa dair konuştu. Keskin, tüm savaşların erkek egemen politikalar sonucu çıktığını ve savaşları militer politikaların yarattığına dikkati çekti. Her zaman olduğu gibi savaşlarda en fazla kadın ve çocukların mağdur edildiğini hatırlatan Keskin, “Bir kez daha savaş ortamı yaşıyoruz. Sivil, kadın ve çocuk ölümleri ile karşı karşıyayız. İHD olarak kuruluş amacımız olan barışçıl tavrımızı devam ettireceğiz ve barış talep etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘Ünal’ın konuşmaları elimizde’
MA’da yer alan haberde; Kadirova’nın şüpheli ölümünü olayın yaşandığı günden bu yana İHD olarak izlediklerini vurgulayan Keskin, “İlk günden aile ile görüşmeyi sağlamaya çalıştık. Özellikle Nadira’nın tacize uğradığını söyleyen bir kadın arkadaşıyla görüşme yaptık. Ağabeyine günlerdir ulaşmaya çalıştık ancak neden ulaşamadığımızı bugün anladık. Bugüne kadar ulaşamamamızın sebebi olarak aile çok korkutulmuş durumda haklı olarak endişe içindeler. Ailelerini düşünüyorlar ve bu nedenle korkuyorlar. Bugün Kadirova’nın ismini vermek istemeyen bir yakını bize ulaştı. Bize birçok şey anlattı. Nadira’nın AKP Milletvekili Şirin Ünal tarafından taciz edildiğine ilişkin konuşmasının bilgileri elimizde. Bunları avukatı ile görüştükten sonra yayımlanması mümkün olacak” diye konuştu.
‘Ünal’ın tbmm odasında ne işi var?’
Kadirova’nın İnstagram hesabında paylaşılan bir fotoğrafı gösteren Keskin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu fotoğraf basında hiç tartışılmadı. Nadira’nın kendi İnstagram hesabında TBMM’de Şirin Ünal’ın odasında çektirdiği fotoğraflar var. Şimdi biz soruyoruz. Bir evde yardımcı hasta bakıcısı olarak çalışan bir kadının milletvekilinin odasında ne işi var. Böyle bir ilişki hayatın normal akışına uygun mudur? İşte bu bize Nadira ile Şirin Ünal arasındaki ilişkinin hatta ilişki demeyelim, istismarın gözler önüne serilmesidir.”
‘Elimizde deliller var’
AKP’li Ünal’ın bu dosyada bugüne kadar şüpheli olarak dahi gösterilmediğini dile getiren Keskin, “Bir milletvekilinin ve eski bir askerin silahına bu kadar çabuk ulaşılması hayatın olağan akışına uygun değildir. Suç duyurusunda bulunduk. Şüpheli gösterilmemesi tamamen İstanbul sözleşmesine aykırı. Türkiye bu sözleşmenin birinci imzacısı ama bu soruşturmada da uymamaya devam etti. Sonuna kadar bu olayın takipçisi olacağız elimizde deliller var bu delilleri avukatı ile konuşarak, kamuoyuna sunacağız” diye belirtti.
Keskin’in konuşması ardından İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen de Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na yaptıkları suç duyurusunu okudu.
Çevirmen, Kadirova’nın ailesinin ve arkadaşlarının resmi güçler tarafından korkutulduğunu söyledi.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na verilen dilekçe de şöyle:
“*AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın Ankara’daki evinde, milletvekilinin eşine bakmak üzere çalışan Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın şüpheli ölümüne ilişkin, İHD Merkezi Kadın Komisyonu olarak günlerdir araştırma yapıyoruz. Kadirova’nın arkadaşlarından biriyle yaptığımız görüşme sırasında, ailesi ve arkadaşlarının resmi güçler tarafından açıkça korkutulduğu ve yönlendirildiğini anladık.
Öncellikle belirtmek gerekir ki Nadira Kadirova soruşturması bütünüyle Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ne aykırı yürütülmektedir. Dosyaya konulan gizlilik kararı ile yargılamanın bir tarafı olan avukatların dosyaya ve belgelere erişimi engellenmiştir. Bu soruşturmanın bağımsız ve tarafsa olması gerektiği konusunda şüpheleri artırmaktadır.
Bu yüzden savcılığınıza şikayette bulunmaya karar verdik.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Sözleşmesinin 5. Maddesine aykırı bir soruşturma yürütmektedir. Delillerin tarafsız olarak toplanması ilkesi ihlal edilmiştir.
*Milletvekili Şirin Ünal, her hâlükârda, soruşturma dosyasında şüpheli olarak gösterilmeliydi. Çünkü intihar ya da cinayet eylemi, Şirin Ünal’a ait silahla gerçekleştirilmiştir. Şirin Ünal, eski bir NATO askeri ve şimdi de milletvekilidir. Son derece özenle gizlenmesi gereken silahı çalışan bir yardımcının elde edebilmesi oldukça şüpheli bir durumdur.
*Nadira’nın ailesi ve özellikle milletvekili tarafından tacize uğradığını söyleyen arkadaşının ifadeleri, özgür bir şekilde alınmamıştır. Edinilen bilgilere göre, Nadira’nın cenazesi uçağa bindirilene kadar polis yetkilileri ailenin yanından ayrılmamış, telefonla konuşmalarına da izin verilmemiştir.
Nadira Kadirova’nın cenazesi üzerinde, otopsi işlemi Adli Tıp tarafından gerçekleştirilmiş ve cenaze aceleyle yurtdışına gönderilmiştir.
*Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, suçlanan Şirin Ünal’ın tabancasıyla işlenen cinayet ya da intihar olayında, Şirin Ünal’ın mutlaka şüpheli olarak tanımlanması gerekirdi. Ancak, dosyaya konulan ‘gizlilik’ kararı İle dosya avukatlara kapatılmış, adil yargılama ilkesi ihlal edilmiştir.
*Yine kamuoyuna ulaşan bilgilere göre, tanıklardan biri Nadira’nın Şirin Ünal tarafından cinsel saldırı ya da tacize maruz kaldığını belirtmiştir. Nadira’nın ağabeyi, Nadira’nın kesinlikle İntihar edebilecek biri olmadığını söylemektedir. Şirin Ünal’ın milletvekili olması nedeniyle korunmasının hiçbir anlamı olmadığı gibi, bu durum anayasaya da aykırıdır.
*Suç duyurusunda bulunanlar olarak, Sayın Savcılığınız tarafından oluşan şüphe nedeniyle Şirin Ünal hakkında, TCK 81-84 ve 102. maddeleri açısından soruşturma başlatılması gerektiğini düşündüğümüzden iş bu şikâyette bulunmaktayız.”