AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Şehir ve Güvenlik Sempozyumu”nda konuştu.
Bugün dünyada nüfusu 10 milyonun üzerinde olan şehir sayısının 40’a yaklaştığını söyleyen Erdoğan, “Bugün nüfusumuzun dörtte üçünden fazlası il ve ilçe merkezlerinde ikamet ediyor. Güvenlik konusu artık çok daha önemlidir. Büyük bir nüfusu küçük bir alanda refah içinde yaşatmak öyle zannedildiği kadar kolay değildir. Şehirlerde yaşanan kargaşaların fiziki mahiyetleri ortaya çıkmıştır. Doğal afetler de şehirleri ciddi manada sarsmıştır” dedi.
“Site kültürü bizim kültürümüz değil. Ama maalesef şu an bir site kültürü ülkemizde egemen olmaya başladı” diyen Erdoğan, teknolojik gelişmelerle birlikte şehirlerde alt-üst yapı ağlarının karmaşık hale geldiğini ve buna bağlı büyüme ile şehir güvenliği sorununun da büyüdüğünü ifade etti.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Artık şehirlerimizin güvenliğini surlarla koruyamayacağımız, içerideki düzeni de sadece kolluk gücü ile sağlayamayacağız bir duruma gelmiş durumdayız. Bu yeni duruma karşı yeni yöntemler geliştirmemiz gerekiyor. Her ülke ve toplum kendi ihtiyaçlarına uygun çözümleri kendi üretmelidir. Aksi takdirde başka ülkelerin yöntemlerini kullanmak durumunda kalırız. Bu da uyum sorunu getirir. Bütün örnekleri inceleyeceğiz ama kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehirleri tehdit eden unsurlar günümüz dünyasında çok farklılaştı.
Kentsel dönüşüm
Ülkemizde yeni gecekondu inşası olmadığı gibi eskileri de kentsel dönüşümle ortadan kalkmaya devam etmektedir. Artan nüfusun konut ihtiyacını karşıladık, karşılıyordu. Düne kadar tek derdi kafasını sokacak bir çatı bulmak olan insanlarımız bugün artık çok daha ileri standartlarda konut talebiyle karşımıza çıkmaktadır.”
Yatay mimari
Belediye başkanlarına yatay mimariye önem verilmesi çağrısında bulunan Erdoğan, “Özellikle şehirleşmede inşaatların inşasında, ihyasında bütün mesele sizin kaleminizin ucundadır. Bir defa buradan taviz asla verilmemelidir. Eğer küçük hesaplar yaparsak şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. ‘Acaba seçimler geliyor durum ne olur, kazanır mıyız, kaybeder miyiz, durum ne olur?’ Bakınız dikey mimari ile şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. Yatay mimari ile kendi medeniyetimizi inşa etmiş, geçekten şehirleşmenin ne olduğunu dünyaya gösterme imkanı bulmuş oluruz. Kibrit kutuları gibi dikilmiş binalarla bir yere varamayız. Bizim geçmişimizden aldığımız ilhamla bu adımları atmamız örnek teşkil edecektir. Biz toprağa daha yakın olmanın gayreti içinde olmamız lazım. Zaten sonunda gideceğimiz yer de orası değil mi?” dedi.
Türkiye’deki polis şiddetini unuttu
Türkiye’de annelerin sokakta polis coplarıyla itelendiği, darp edildiği görüntüleri unutarak Avrupa ülkelerindeki polis şiddetini eleştiren Erdoğan, “Türkiye şehirlerinde uzunca bir süre terör örgütlerinin saldırılarına maruz kaldı. Hukuk sınırları içerisinde aldığımız kararlarla hamdolsun bu dönemi, geride bıraktık. Başımıza gelen olaylardan sadece biri batı ülkelerinden birinde cereyan edince ortaya başka bir manzara çıkıyor. Hemen insan haklarının rafa kaldırıldığı bir düzene geçiliyor. Bu batı şehirleri bir anda açık hava cezaevine dönüşüyor. En temel insan hakları bile işlemez hale geldi; ellerinde coplarla bayanları nasıl dövüyorlar, Türk polisi benzer bir şey yapsa dünyayı ayağa kaldırırlardı” diye konuştu.
Mülteci meselesi
Erdoğan, konuşmasında İdlib’de yaşanan çatışmalara da değindi. Erdoğan, “200-250 bin mülteci sınırımıza doğru hareket halinde. Bazı tedbirlerle engellemeye çalışıyoruz ama iş kolay değil zor, karşınızda insan var. Kendi insanınıza ve size sığınanlara verdiğiniz değer ölçüsünde güvendesiniz demektir. Türkiye, 81 vilayetine dağılmış yaklaşık 4 milyonu Suriyeli olmak üzere 5 milyonun üzerinde kişiye kucağını açarken kendi şehirlerinde yabancı istemeyenlerin insani duyarlılıklarının da inandırıcılığı kalmaz. Biz medeniyetimizin, inancımızın bize emri gereği bu konuda kapımızı açtık. Batı’nın yaptığı gibi bariyerler, dikenli teller oluşturamayız. Aynı şey bizim de başımıza gelebilir. Biz bunun çok daha adil olanını yapmak durumundayız” ifadelerini kullandı.