Emek ve Özgürlük İttifakı 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Savaş, zulüm ve yoksulluk nedeniyle her yıl milyonlarca insanın göç yollarına düştüğü vurgulanan açıklamada, “Kapitalist sömürü ve emperyalist politikaların sonucu olarak yalnızca son 50 yılda 175 milyondan fazla insan göç etti. İnsanları çeşitli nedenlerle göçe zorlayan sistem aynı zamanda göçmen karşıtlığını büyüterek, emekçileri, halkları birbirine düşmanlaştırarak sömürüyü artırmaya ve faşizan politikalara güç katmaya çalışmaktadır. Göç yüzyıllardır var olagelen bir olgudur. Son yıllarda artmış olmasının nedeni tekelci kapitalizm ve savaş politikalarıdır. Sonuçlarına emekçiler katlanmak zorunda bırakılmış, yerli işçiler ile göçmen işçiler karşı karşıya getirilerek, yoksullukta bir yarış başlatılmıştır” denildi.
‘Kayıt dışı güvencesiz çalışma göçmenlerin en yakıcı sorunlarından’
Birleşmiş Milletlerin Türkiye’de ki yetkilerini İçişleri Bakanlığı’na bağlı İl Göç İdare’sine teslim ederek sahayı terk ettiği ifade edilen açıklamada, “Öte yandan AKP-MHP iktidarı, Avrupa Birliği ile giriştiği kirli pazarlıklar ile Türkiye’yi adeta göçmen deposuna çevirerek hem Türkiyeli hem göçmen emekçiler üzerindeki baskı ve sömürüyü artırmıştır. Kayıt dışı ve güvencesiz çalışma Türkiyeli emekçilerin olduğu gibi göçmen işçilerin de en yakıcı sorunlarından biri haline gelmiştir. Göçmenlerin barınma, sağlık, eğitim gibi temel haklardan yoksun kalmasının yanında, memleketteki yoksulluğun sebebi olarak gösterilmesi, burjuva siyasi partiler tarafından düşmanlığın beslenerek büyütülmesi, göçmenleri gün geçtikçe yalnızlaştırılıyor. Yerli ve göçmen halklar arasına nifak tohumları seriyor” diye belirtildi.
Açıklamanın devamında şunlara yer verildi
‘Son on yılda artan göç dalgasının temel nedenlerinin biride savaş politikasıdır’
Çatışmacı bir nefret politikası üzerinden ülkeyi yöneterek iktidarını sürdürmeye çalışan AKP-MHP bloku bugünlerde yeni bir savaş hamlesiyle Kobani hattına bir sınır ötesi operasyon yapmaktadır. Son 10 yılda ülkemizde artan göç dalgasının temel nedenlerinden biri de bu savaş siyasetidir. Dolayısıyla savaş politikalarını sona erdirmeden ne göçmenleri geri göndermekle ne de ülkenin tüm sorunlarının nedeni mültecilerdir demekle sorunlar çözülecektir. Sorunları çözmek için göçlerin nedenini bu sistem olarak görmek, değiştirmek için ise Türkiyeli ve göçmen işçilerin birlikte mücadele olanaklarını yaratmak durumundayız.
‘Yerli ve göçmen işçilerin birliğini savunmak için birlikte mücadele çağrısında bulunuyoruz’
Emek ve Özgürlük İttifakı olarak tepkimizi ve öfkemizi göçmenlere değil göçün nedenlerine, savaşın ve yoksulluğun kaynağına, emperyalist politikalara, AKP-MHP iktidarının çarpık göç politikalarına karşı dile getiriyoruz. Sorunun kaynağı göçmenler değil göçü sorun haline getiren emperyalistler ve işbirlikçi hükümetleridir. 18 Aralık aynı zamanda Katar’da dünya kupasının finalinin oynandığı gün. Katar göçmen işçiler için bir cehenneme dönüşmüş durumda. Binlerce göçmen işçinin kanı üzerinden yükselen stadyumlarda sermaye düzeni karına kar kattı. Kapitalizm, göçmen ve yerli işçilerin kanı üzerinden zenginleşirken en büyük korkusu ise onların örgütlülüğüdür. Bu yüzden bizler de Emek ve Özgürlük İttifakı olarak, savaşa karşı barışı, yoksulluğa karşı insanca yaşamı, yerli ve göçmen işçilerin birliğini savunmak için birlikte mücadele çağrısında bulunuyoruz!