İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, “2020 Yılı Ege Bölgesi Hak İhlalleri Raporu”nu, dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Raporda, İzmir, Aydın, Denizli, Manisa, Uşak, Afyon, Kütahya, Antalya, Burdur, Muğla, Balıkesir ve Isparta kentlerinde yaşanan ihlaller yer aldı. Raporu İHD Şubesi Başkanı Zafer İncin ve yönetici Nehir Bilece okudu.
İHD Şube Başkanı Zafer İncin, Ege Bölgesi’nde 2020 yılı içerisinde 17 bin 296 hak ihlalinin yaşandığını belirterek, en fazla ihlalin mülteciler, hapishaneler ve gözaltı işlemlerinde yaşandığını söyledi. İncin, 2016’dan bu yana yıllık hak ihlalleri raporlarında, insan hakları ve demokratik kazanımların tamamen yok edilmeye doğru gittiğine dikkat çekti. Bu yılda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin “tek adam” yönetimi altındaki keyfi kararları, uygulamaları ve yargı üzerindeki baskılamalarına tanıklık ettiklerini dile getiren İncin, “İktidarın toplumu geren, kutuplaştıran, ötekileştiren ve düşmanlaştıran söylem ve uygulamalarını gördük. Cumhurbaşkanı ve kabinesinin sivil toplum kuruluşlarını, özellikle TTB ve baroları düşman gören yaklaşımı nedeniyle, baro yasasını kimseyle, işin muhatapları ile konuşup tartışmadan, Meclise getirmiş, baro başkanları ve avukatların muhalefeti, şiddet ve polis müdahalesi ile engellenmiştir. TTB ise pandemide Sağlık Bakanlığı’nın verilerin tam verilmediğini, pandemi ile mücadeledeki yetersizliklerini dile getirip muhalefet ettiği için teröristlikle suçlanmış ve hedef gösterilmiştir” diye belirtti.
Mültecilere 12 bin 988 hak ihlali
İHD’li Nehir Bilece, Ege Bölgesi’nde pandemi süreciyle birlikte hak ihlalleri başlıklarına yeni başlıklar eklendiğini, sağlık alanındaki sorunlarda, çalışma yaşamında işsizlik, maaş alamama, işten çıkarma gibi sorunlarda artış yaşandığını söyledi. Ege Bölgesi’nin mülteciler için transit geçiş alanı olarak kullanıldığını ifade eden Bilece, “Siyasi iktidarın sınır kapısını açmasıyla birlikte, sınır kapıları birçok mültecinin akınına uğramış, tüm dünyanın gözleri önünde teknelere binerek başka ülkelere gitmek isteyen birçok mülteci olmuştur. Türkiye’den gitmek istemeyen mülteciler de Geri Gönderme Merkezlerinden alınarak, sınır kapısına yönlendirilmişlerdir. 8 bin 274 mülteci yurtdışına geçmeye çalışırken yakalanmış, 2’si çocuk 29 mülteci hayatını kaybetmiş, 13 mülteci kaybolmuş, 9 mülteci yaralanmış, 776 mülteci istemi dışında sınır dışına yönlendirilmiş, 3762 mültecinin sınıra yönlendirildikten sonra ‘kurtarıldığı’ söylenmiş, 61 mülteci Geri Gönderme Merkezlerinden sınır dışı edilmiş, 2 mülteci şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiş, 6 mülteci fuhuşa zorlanmış, 55 mülteci GGM’de sağlık hizmeti alamamış, mültecilere pandemi gibi bir olağanüstü bir süreçte kağıt reçete zorunluluğu getirilmiştir. Mülteci alanında bölgemizde toplamda 12 bin 988 hak ihlali gerçekleşmiştir” şeklinde aktardı.
Çalışma yaşamında bin 835 ihlal
Çalışma yaşamı alanında var olan hak ihlallerinin de artarak devam ettiğini dile getiren Bilece, “2020 yılında bölgemizde 347 işçi yaralanmış, 89 işçi hayatını kaybetmiş, 44 işçi iş yerinde çıkartılan yemekten kaynaklı zehirlenmiş, 1 işçi sendikalı olduğu gerekçesiyle sürgün edilmiş, 3 işçinin siyasi nedenlerle işine son verilmiş, sendikalı olmaları sebebiyle 4 işçi cezalandırılmaya çalışılmış, 1 işçinin iş akdi feshedilmiş, 1 işçi kıdem tazminatını alamamış, 2 işçi tehdit ve baskıya maruz kalmış, 100 işçi sendikalı oldukları için işten atılmış, 19 sağlık emekçisi saldırıya uğramış, 6 sağlık emekçisi Kovid-19 kaynaklı hayatını kaybetmiş, 503 sağlık emekçisi Kovid-19’a yakalanmış, 2 sağlık çalışanına çalıştıkları hastanede yemek verilmemiş, özel sağlık kuruluşlarının bazıları doktorları ücretsiz izne çıkarmış, 383 gemi işçisi liman kabulü olmadığı için gemide mahsur kalmış, çalışanlara işlerinden farklı görevlendirmeler yapılmış, 275 işçi Kovid-19 pozitif işçilerin bulunduğu alanda çalıştırılmaya devam ettirilmiş, dosyada fail olan bir kişi bilirkişi olmak ile görevlendirilmiş, meslek odalarının çalışmaları engellenmiş, 28 işçiye 1 Mayıs’a katıldıkları veya ifade özgürlüğü hakları kullandıkları için ceza verilmiş, 3 işçinin hakkı gasp edilmiş, 1 işçi istifaya zorlanmış, 7 işçiye şiddet uygulanmış, bir kamu çalışanı polis tarafından darp edilmiş, 10 işçiye iş yerinde sosyal mesafeye uymadıkları gerekçesiyle ceza verilmiştir. Çalışma yaşamı alanında toplam bin 835 hak ihlali gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.
79 kadın katledildi
Son bir yılda 79 kadın erkeklerce katledildiğini belirten Bilece, şu bilgileri paylaştı: “38 kadın şüpheli bir şekilde ölmüş, 31 kadın katledilmekle tehdit edilmiş, 2 kadın katledilmeye teşebbüs edilmiş, 4 kadına kezzap ile saldırı veya işkence yapılmış, 79 kadın yaralanmış, 24 kadın taciz veya tecavüze uğramış, 28 kadın kadınlar ile ilgili basın açıklaması ve eylemliliklerde darp edilmiş ve 28 kadın gözaltına alınmış, 4 kadın gözaltında küfür ve tacize maruz kalmış, 4 kız çocuğu fuhuşa zorlanmış, 10 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunulmuş, 1 kadın boşanma aşamasında olduğu için çocukları ile tehdit edilmiş, 6284 sayılı yasanın uygulanmaması nedeniyle 2 kadın yaşamını yitirmiş, 2 cinsiyetçi haber görülmüş, sosyal medyada 1 kadın cinayetini övme görülmüş, kadın cinayetinde 11 haksız indirim yapılmış, 1 kadın berdel usulü evlendirilmiş, 81 kadın fuhuşa zorlanmış, 2 kadının evi kundaklanmış, 11 kadın kaçırılmış, 1 kadının cansız bedeni katledildikten sonra bozulmuş, 30 çıplak arama işkencesi yapılmış, kadın örgütlülükleri tehdit edilmiş, kadın örgütlerinde çalışan 12 kadın gözaltına alınmış, 50 çalışan anne kreşlerin kapatılması nedeniyle mağdur olmuştur. LGBT+ların sağlığına yönelik şiddet, cinsel saldırı, cinsel kimlik nedeniyle aileye tehdit, psikolojik şiddet, cinsel kimliği teşhir edilerek işten atılmasına sebep olmak, trans cinayetinde kolluk dayanışması, trans cinayetinde yargının nefret suçunu gizlemesi yönünde hak ihlalleri gerçeklemiş. LGBTİ+ları insan saymayan zihniyet ve toplumda yer alması yönündeki engellemeler devam etmiştir. Bu alanda toplamda 553 hak ihlali gerçeklemiştir” dedi.
Çocuklara yönelik 125 ihlal
Bölgede 10 çocuğun darp edildiğini ve 19 çocuğun istismara uğradığını söyleyen Bilece, “10 çocuk cinayeti yaşanmış, 9 çocuk şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiş, 1 çocuk intihara teşebbüs etmiş, 1 çocuk aile yapısına uygun olmadığı gerekçesiyle ailesi tarafından reddedilmiş, 30 çocuk ihmal sonucu hayatını kaybetmiş, 2 çocuk zorla alıkonulmuş ve tehdit edilmiş, 2 çocuk okulda şiddet görmüş, 2 çocuk işçi hayatını kaybetmiş, 13 çocuk ihmal sonucu yaralanmış, 9 çocuk şüpheli bir şekilde yaralanmış, 3 çocuk hamile kalmış, 1 çocuk hapishanede doğmuş, 2 çocuk suça itilmiş, 4 çocuğa yönelik sokağa çıkma yasağı nedeniyle psikolojik şiddet uygulanmış, 2 çocuk sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınmış, 1 çocuk kaybolmuş, 9 çocuk cinsel istismara uğramış, 1 çocuğun sağlığı tehlikeye atılmış, 2 çocuğun eğitim hakkı engellenmiş, 3 çocuğa hırsızlık yaptırılmış, 3 çocuğa uyuşturucu madde kullandırılmış, 5 çocuk fuhuşa zorlanmış, 1 çocuk kaçırılmaya çalışılmış, 2 çocuk annesiyle birlikte hapishaneye gönderilmiş, 1 çocuk polise mukavemetten tutuklanmıştır. Çocuk alanında toplamda 125 hak ihlali gerçeklemiştir” diye belirtti.
Hapishanelerde 467 hak ihlali
Bilece, hapishanelerde yaşanan ihlalleri şöyle aktardı: “2020 yılında 10 kişi açlık grevine veya ölüm orucuna girmiş, ölüm orucuna girmiş olan Mustafa Koçak hayatını kaybetmiş, ölüm orucundaki tutuklulardan 5’i işkenceye ve zorla tıbbi müdahaleye maruz kalmış, 2 tutuklu şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş, 3 tutuklu hapishanede can güvenliği sağlanmamış, 4 tutuklunun temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı ve sağlıksız beslendikleri gerekçesiyle başvuruda bulunmuş, 18 hasta tutuklu başvurusu gelmiş, 7 hasta tutuklu hastaneye götürülmemiş, 1 hamile tutuklu sağlığa ulaşamamış, 53 ağır hasta tutuklu Kovid-19 sürecinde tahliye edilmemiş, 24 tedavi engeli yaşanmış, temizlik malzemelerinin temin edilememesi nedeniyle 7 başvuruda bulunulmuş, temizlik malzemelerinin az verildiğine dair 8 başvuruda bulunulmuş, 1 duruşmalara götürülmediklerine dair başvuru yapılmış.
32 mahpus hapishanede hijyen kurallarına uyulmadığına dair başvuruda bulunmuş, 28 tutuklu Kovid-19 ve uyuz gibi salgın hastalıklara karşı önlem alınmadığını beyan etmiş, 2 tutuklu düşük ücretle çalıştırılmış, hapishanede keyfi yasaklar olduğuna dair 2 tutuklu başvuruda bulunmuş, 61 tutuklu koğuş kapasitesinin üzerinde kaldıklarını beyan etmiş, 5 sevk etmeme başvurusunda bulunulmuş, Kürtçe savunma engellenmiş, 8 hukuksuz hücre ve görüş yasağı verilmiş, 14 kişi hapishanede darp edilmiş, ilaçların verilmediğine dair 5 başvuru yapılmış, 70 tutuklu koronavirüse yakalanmış, 10 tutuklu tıbbi maskenin verilmediğine ve fahiş fiyatlara satıldığına dair başvuruda bulunmuş, 6 tutuklu kitapların ve mektupların verilmediğine dair başvuruda bulundu.
2 hapishane doktoru Kovid-19 olmasına rağmen hapishanede yeterli önlem alınmamış, temizlik, gıda ve benzeri ihtiyaçların fahiş fiyatlara satıldığına dair 5 başvuruda bulunulmuş, 3 spor ve ortak görüşlere çıkarılmama başvurusu gelmiş, 1 tutuklu sıcak suya ulaşmada sorun olduğunu beyan etmiş, 3 tutuklu aramaların koğuşlar dağıtılarak yapıldığını beyan etmiş, 33 tutuklu siyasi tutuklu olmaları gerekçesiyle infaz indiriminden yararlandırılmamış, 1 tutuklu tehdit edilmiş, 24 tutuklu dilekçe hakkı engellenmiş, 11 infaz koruma memuru kovid-19’a yakalanmış ve tutuklularda hayati tehlike oluşturmuş, sıcak suya ulaşmada sorun, tehdit, havalandırmaya çıkarmama, ayakta sayım, avukat kısıtlaması, çıplak arama, sosyal faaliyetlerin kısıtlanması alanlarında da birer başvuruda bulunulmuştur. Toplamda 467 hak ihlali gerçekleşmiştir.”
343 gözaltı
Gözaltı, tutuklama, ajanlık teklifi gibi ifade özgürlüğünü kısıtlayan uygulamaların devam ettiğini ifade eden Bilece, “343 kişi gözaltına alınmış, 26 kişiye psikolojik baskı, tehdit ve polis takibinde bulunulmuş, 8 kişi tutuklanmış, 9 kişiye ajanlık teklifinde bulunulmuş, 1 kişiye İHD’ye başvurmaması yönünde baskı oluşturulmuş, İHD gözlemcilerinin gözlem yapması engellenmiş, 34 kişiye basın açıklaması gerekçesiyle dava açılmış, 14 eylem ve etkinlik yasaklanmış, 46 kişi gözaltına alınırken darba ve işkenceye maruz kalmış, 1 kişiye gözaltında işkence ve ters kelepçe yapılmış, soruşturma dosyasına kısıtlılık getirilmiş, 3 gencin aileleri aranarak baskı oluşturulmaya çalışılmış, 1 kişiye kolluk kuvvetleri kendini tanıtmadan yaklaşmış, fiziksel mesafe ile ilgili paylaşım yapan 14 kişiye adli işlem yapılmış, İzmir Tabip Odası’na engellemede bulunulmuş, İzmir Barosu’nun basın açıklaması siyasilerce tehdit edilmiş, İzmir Barosu programı tehdit edilmiş, sosyal medya paylaşımları nedeniyle bir hakime HSK tarafından inceleme başlatılmış, 2 hakime ise uzaklaştırılma verilmiş, 1 kişinin basın açıklamasında kamerasına el konulmuş, Cumartesi Anneleri söyleminin basın açıklamasında yer alması kolluk kuvvetlerince keyfi olarak yasaklanmış, 1 Gazeteye JES haberi nedeniyle dava açılmış, 1 siyasi parti baskını yapılmış, İzmir Depreminde dayanışma göstermek isteyen 2 engellemede bulunulmuş ve buradaki kişiler gözaltına alınmış, eylem etkinlik sonrası fiziksel mesafe cezaları verilmiş, 4 ifade özgürlüğü engeli yaşanmış, genel kurullar engellenmiş, basın çalışanına yönelik 1 engelleme gerçekleşmiş, 1 nefret söylemi gerçekleşmiştir. Bu alanda toplamda 522 hak ihlali gerçekleşmiştir” şeklinde konuştu.
Çevreye yönelik ihlaller
Ranta açılan doğal alanların yok edilmeye devam edildiğini, toplum sağlığını ve doğayı tahrip eden uygulamalarda bulunulduğunu dile getiren Bilece, “2 göl kurumuş, 9 orman yangını gerçekleşmiş, 3 çevre kirliliği yaratılmış, Salda Gölü tahrip edilmiş ve kumu çalınmış, haksız kamulaştırma yapılmış, çökme nedeniyle 2 yol tahribatı ve 2 köy boşatma yaşanmış, 38 hayvana işkence ve eziyette bulunulmuş, 3 RES ve HES hukuksuz şekilde yapılmış ve onaylanmış, Kuvar ve Silisli kum dökülerek sağlık hakkı ihlal edilmiş, otel önüne kalsit dökerek halk sağlığı tehdit edilmiş, 3 yerde ağaçlar kesilmiş ve dere yatakları değiştirilmiş, radyoaktif akıtlar oluşturulmuş, ÇED sürecinde 2 kere çevreye zarar erilmiş, bir jeotermal kuyuda patlama gerçekleşmiş, bir yerde JES ölçümü yapılmamış, enerji projeleri için hızlı kamulaştırma yapılmış, 4 ayrı yerde toplu balık ölümleri gerçekleşmiş, 2 yerde çevreye zarar veren tesisat kurulmuştur. Çevre alanında toplamda 79 hak ihlali gerçekleşmiştir” dedi.
Diğer başlıklarda ise 700 hak ihlalinin yaşandığını aktaran Bilece, 2020 yılında Ege Bölgesi’nde toplam 17 bin 296 hak ihlali yaşandığını kaydetti.